Dolar (USD)
35.19
Euro (EUR)
36.60
Gram Altın
2976.28
BIST 100
9966.03
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
18 Şubat 2021

11 aylık bebekleri barış için mi öldürdünüz?

9 aylık Muhammed Omar’ı, Akçakale'deki evinde halkların kardeşliği adına mı katletmiştiniz?

Tunceli'nin Ovacık ilçesinde araziye önceden yerleştirdiğiniz patlayıcının infilak etmesi sonucu 8 yaşındaki Ayaz ve 4 yaşındaki kardeşi Nupelda’yı barış adına mı paramparça ettiniz?

Şırnak’ta 2'si hamile 5'i kadın ve 4 çocuk, Eruh'ta 3 ve 6 günlük bebeklerin de bulunduğu 25 sivili özgürlük için mi katlettiniz?

9 çobanı boğarak öldürürken “yaşasın işçi kardeşliği” diye mi haykırdınız?

11 aylık bebeği neden öldürdünüz? Kürtlerin hangi talebi için kıydınız bu yavrularımızı?

22 yaşında henüz hayatının baharındaki Aybüke öğretmen ile Necmettin öğretmeni ve daha nicelerini anadilde eğitim hakkı için mi katlettiniz?

15 ton patlayıcı yüklü kamyonu infilak ettirdiğinizde “yaşasın Kürt kardeşliği” diye mi slogan attınız?

Kürtlerin evini roketatarla yıkmanızın nedeni demokrasi için miydi? Yıllardır binlerce masum sivil insanı hangi değerleriniz uğruna katlettiniz?

Evet, tüm bu çocuklarımızı, masum sivil insanlarımızı “barış”, “demokrasi” “özgürlük” diye diye katlettiler.

Çocukları paramparça ederek mi tesis edeceksiniz demokrasinizi? Dört yaşındaki bir çocuğu mayınlarla parçalara ayırmanın adı ne zaman “barış” oldu?

PKK, öldürdü HDP ve onu destekleyen partiler propagandasını yaptı! 11 aylık bebeklerin ölümleri üzerinden siyasi propaganda yapıldı bu ülkede. Bu saçmalığın adını da halkların kardeşliği koydular.

Ülkemiz iki yüz yıldır Yeni Dünya Düzeni kurma iddiasındaki küresel çetenin, sapkın ezoterik merkezlerin “ tek devletli, tek dilli ve tek yeni dünya dinli” projenin merkezinde ve hedefinde olan bir ülkedir. Bundan artık kuşku duymuyoruz.

HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli'nin ülkemiz topraklarını “vadedilmiş topraklar” olarak görmesi esasında PKK projesinin perde arkasını gözler önüne sermektedir.

Bakınız ABD ve İsrail’in Türkiye’nin azınlık ve etnik sorunlarıyla ilgilenmeye başladığı tarih 1983 yılıdır. Aynı zamanda PKK terör örgütünün de ortaya çıktığı bir tarihtir bu. Ariel Şaron, o dönem Büyük İsrail projesi kapsamında; “Türkiye bu proje çerçevesinde ilgi alanımız içerisindedir” demişti.

O yüzdendir ki o yıllardan itibaren devlete çöreklenen yapılar ile PKK arasında sıkı bir işbirliği söz konusudur.

Devletin içine çöreklenen FETÖ gibi Gladyo aparatları yıllardır Kürtleri ötekileştirerek onların diline, kültürüne baskı uygulayarak, cezaevlerinde sistematik işkence ederek PKK’ya ideolojik anlamda destek vermiş ve PKK’nın taraftar bulmasında öncü rol oynamıştır.

Lojistik destek vermek suretiyle de terör örgütünün rahatlıkla eylem yapmasının önünü açmıştır.

Nihai hedef; barış, kardeşlik, Kürt hakları vs diyerek bin yıldır bu topraklarda kurulan irfani bağı kopartmak ve bu bölgeyi siyonizmin hizmetine sunmaktır.

İsrail nasıl Filistinli çocukları katletmekten büyük keyif alıyorsa aynı şekilde aynı düşünceyle PKK da bu ülkenin çocuklarını öldürmekten o derece keyif almakta ve bunu bir amaç uğruna yapmaktadır.

Cumhuriyet tarihinde ilk kez devletin en tepesindeki isim olan Tayyip Erdoğan, Kürtlerden de özür dilemiş ve onları bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak görmüş ve onlara “kardeşlerim” demişti. En önemlisi de PKK’nın içerdeki işbirlikçileriyle bağını kopartmıştı.

Bundan sonra Kürtler tarihinin en refah yıllarını yaşadılar. Dilleri özgürleşti, bölgeye büyük oranda yatırımlar yapıldı. Yani PKK yıktı devlet tamir etti. İşte ne olduysa ondan sonra oldu.

Terör örgütleri bölme ve yok etme çabalarını daha da arttırdılar ve birliktelik ruhunu pekiştirmek için adımlar atan Erdoğan’a diktatör demeye başladılar.

Gelinen noktada hala şiddet ile arasına mesafe koyamayan HDP, mecliste dahi propaganda yapmaktan geri durmamaktadır.

Normalde parti kapatmalarına sıcak bakmayan biri olarak şunu rahatlıkla ifade edebilirim ki; şiddete teşvik eden ve terör örgütlerinin propagandasını yapan hiçbir siyasi oluşuma demokrasi arenasında yer verilmemelidir.

Küreselciler, terör örgütlerini kullanarak bölme ve parçalama faaliyetlerinden asla vazgeçmeyecektir. Bu plana içerden destek veren her kim olursa olsun Büyük İsrail projesinin bir parçasıdır ve ihanet içerisindedir.