100 yıllık İrlanda Adası'nda bir ilk
İkinci Dünya Savaş’ından sonra Batı Avrupa’da ortaya çıkan yönelim,
bütün devletler kendi özgün çıkarlarını yansıtıyordu. İngiltere, ne Almanya, İtalya’nın
kaygılarını ne de Fransa’yla hemfikirdi. Bu nedenle ileride AB’ye dönüşecek
Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun kurucu üyeleri arasında yer almamıştı.
İngiltere’nin o tarihlerdeki dış ticaretini incelediğimizde Avrupa
dışındaki diğer ülkelerle daha fazla ticaretinin olduğunu görürüz. Ekonomisinde
dış ticaretin hayati bir öneme sahip olduğu İngiltere’nin birliğe katılması
demek, siyasetinin ana yörüngesinin de kayması demekti.
Fakat kısa bir süre sonra, Avrupa Ekonomik Topluluğu’nun ekonomik
büyümede başarılı olacağı anlaşılınca hemen birliğe dâhil olmak istedi. Hem
Muhafazakâr hem de İşçi Partili hükümetler döneminde 1961 ve 1967’de birliğe
katılım başvurusu yapılmıştı. Ancak dönemin Fransız Devlet Başkanı Charles de
Gaulle’nin vetosuna takılmıştı.
İngiltere’nin ‘’gerçekte’’ ne ölçüde Avrupa’nın bir parçası olduğu
meselesi İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra uzun tartışmalara konu olmuştu. Bu
nedenle Charles de Gaulle, İngiltere’nin ABD’yle olan yakın ilişkisinin Avrupa
kimliğine ters düştüğünü iddia etmişti.
İngiltere ile birlikte adaylık başvurusu yapmayı planlayan İrlanda,
bu gelişmeler üzerine üyelikte ısrarcı olmamıştı. 1969’da de Gaulle istifa
edince İngiltere 1970’de dönemin Muhafazakâr Başbakanı Edward Heath eliyle
tekrar başvuruda bulundu. Nihayet İngiltere ile birlikte İrlanda Ocak 1973’te resmen birliğe dâhil olmuştu.
Ancak İngiltere, 2016 referandumuyla AB’den ayrılmaya karar
vermesi, Kuzey İrlanda’da büyük bir tepkiyle karşılandı. Sokaklardaki
protestolar günlerce sürmüştü. Brexit sonrasında Kuzey İrlanda’nın İngiltere’den
ayrılıp Güney İrlanda ile birleşmeyi savunan Sinn Fein hareketinin yükselmesine
zemin hazırladı.
Böylece 7 Mayıs’ta Kuzey İrlanda’da yapılan parlamento
seçimlerini, Michelle O’Neil’in Başkanlığını yaptığı Sinn Fein Hareketi’nin
zaferiyle sonuçlandı. Bu bölgenin 100 yılık tarihinde bir ilktir. Bu gelişme
Avrupa ve İngiltere siyasi tarihinde yeni bir dönemin başlangıcı olur mu?
Bekleyip göreceğiz ama Avrupa’da hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını
söyleyebiliriz.
Nitekim seçim sonuçları kesinleştikten sonra, Michelle O’Neill’in
ilk açıklamasının şu cümlesi bunun işaretini verdi: ‘’Bugün çok önemli bir değişim anını temsil ediyor.’’ Canlı yayında
izlediğim konuşmasının devamında şu cümleye bakın: ‘’Politikamız, halkımız için belirleyici olacak’’ yani ‘’Birleşik
Krallık’’ için olmayacak demek istedi.
Hayatın sürekli akışı içinde, yüzer yıllık zaman dilimleri elbette
her şeyi ifade etmez. Önemli olan zaman birimleri değil, süreçler ve
etkileridir. Kuzey İrlanda seçim sonuçlarının oluşturacağı etkinin bir neticesi
olarak, önümüzdeki süreçte İrlanda Adası’nın birliği konusunda bir referandum
olabilir. Bölgesel gerilimlerin, etnik çatışmaların, bölünen ülkelerin, perde
arkasında hep İngiltere’nin adı geçti. Ancak İngiltere şimdi kendisi benzer bir
sorunla karşı karşıyadır. Gelişmeleri takip etmeye devam edeceğiz.
İletişim: [email protected]