Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
02 Eylül 2023

100. Yılda muhalefet

Ankara’da 30 Ağustos Zafer Bayramı Özel Konseri ve 100. Yıl Marşı Tanıtım Programı yapılıyor. TRT’den de canlı yayınlıyor. Yatsı ezanı okununca özel konsere ara verildi, sonra kaldığı yerden devam etti. Cumhuriyet’in yüzüncü yılında geldiğiniz durumu göstermesi açısından nasıl bir yönetici kadro seçtiğimizin göstergesiydi.

Ferhat Göçer ilk şarkısını söyleyip susmuştu, sonra ezan başladı. TRT canlı yayını kesmedi, güzel sesli müezzinin okuduğu ezanı yayınladı sonra Göçer, yeni şarkısı ile devam etti. Mayıs ayında muhalefet kazanmış olsaydı böyle bir şey olabilir miydi?

Türkiye’de İslami anlayışın önünü kesmek için CHP’si, HDP’si, İyi’si, kötüsü topu birden anlaştı ancak tam bir kolektif yenilgiye uğradılar. Şimdi ise kayıkçı kavgasına tutuşmuş durumdalar. Seçimlerde açık açık CHP’nin yanında yer alan ve alenen savunan medya mensupları şimdi CHP Genel Başkanı’nı nefret objesi haline getirmiş durumda. Birkaç örnek verilim:

Fatih Portakal: “Basiretsiz, korkak bir liderden bahsediyoruz. Benim gözümde artık Kemal Kılıçdaroğlu böyle. Kemal Bey, lütfen bu kadar pişkinlik içerisinde bulunmayın! Kibir içerisinde de bulunmayın. İstediğiniz kadar direnebilirsiniz ama o koltukta oturamayacaksınız! ”

Fatih Altaylı: “İddia ediyorum, bak yemin ediyorum. Yarın sandık koyulsun, eğer aday Kılıçdaroğlu olursa bir kez daha Tayyip Erdoğan kazanmazsa, biz dördüncü katta mıyız, buradan aşağı atlamaya hazırım. Olamaz, Kılıçdaroğlu’nun herhangi bir şey kazanma ihtimali yok!”

İsmail Saymaz: “Kaldı ki siz bu seçimde yenildiniz. Üstelik ben bunları yenerim diye geldiniz. Aman Ekrem gelmesin, Mansur gelmesin, onlar belediye başkanı. Ben bunları yenerim dediniz ve yenildiniz. Yanındakiler de kabahatli, aday gösterdiği için altılı masadakiler de kabahatli.”

Uğur Dündar: “Kemal Kılıçdaroğlu, seçimi kaybetmesinin nedeni olarak ulusalcıları, yani Atatürk milliyetçilerini göstermiş! Kemal Bey seçimlerden bu yana ters yumruk almış boksöre benziyor! Sanırım kendine gelebilmesi için Kuvayı Milliye'nin müzesi olan İzmir'i de seçimde kaybetmesi gerekecek!”

Evet, durum böyle. Muhalif gazeteciler seçimlerinden önce tavırlarını ortaya koymuş, Kılıçdaroğlu’nu göklere çıkarmıştı. Bununla da yetinmemiş, tek tek tüm sanatçıları da buna zorlamıştı. Geldiğimiz noktada günün moda tabiri ile Kılıçdaroğlu’nu eleştirmeyene kız vermiyorlar. O’na “Cumhurbaşkanım” diye hitap edenlerin şimdi ne dediklerini ise yazmaya gerek yok.

Sonuç olarak Cumhuriyet’in yüzüncü yılında muhalefetin durumu içler acısı… Cumhura yani millete gelince, Mayıs ayında yeniden cumhurun reisi seçilen Recep Tayyip Erdoğan, diyor ki, “Bizim mücadelemiz, mihrapların imamsız, minberlerin hatipsiz, minarelerin ezansız kalmaması için…”

Erdoğan, bir de milletin belini büken şu enflasyon ve hayat pahalılığını yenerse işte o zaman yeni bir destan yazmış olacak.

Tıpkı 100. Yıl Marşı’nda dendiği gibi:

“Bu toprak bu deniz bu bayrak bizim,

Tarihe sığmayan destanlar bizim.”

Bu mısralar güzel ama 100. Yıl Marşı, mevcutlar arasından kerhen seçilmiş gibi... İster istemez, “Türkiye, yüzüncü yılında etkili bir marş yazabilmek için yeni bir Mehmet Akif’e ihtiyaç duyuyor” dedirtiyor. Yok mu, doğrudan 100. Yıl Marşı sipariş edeceğimiz yeni Akifler?