Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.00
Gram Altın
3017.21
BIST 100
9549.89
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
19 Ağustos 2022

Zombiler

REDHOUSE Sözlüğünde zombi; “Batı Afrika’da büyü ile hareket edebilen ölü, hayalet” olarak tarif edilmiş. Zombiler; bu yörenin ahalisine göre normal insanlar gibi yemek yiyebiliyor, başkalarını duyup konuşabiliyormuş. Ancak iradeleri yokmuş ve içinde bulundukları durumları idrakinde değillermiş. Kendi bilinçleri de yerinde değilmiş. Yani kim olduklarını, nerede bulunduklarını bilemezlermiş. Doğru ile yanlışı, hakkı ve hakikati ayırt edemiyorlarmış.

Yaygın zombi hikâyelerinin duyulması üzerine Kanadalı etnobotanist Wade Davis, 80’li yıllarda araştırmak üzere Haiti’ye gitmiş. Amacı, bir insanın nasıl zombiye dönüştürebileceğinin kimyasını incelemek ve olayı anlamaya çalışmakmış.

Davis incelemelerinin sonucunda şu bilgiye varmış:

Büyücü Şaman, insanı zombiye dönüştürmek için kurbanına öncelikle kurbağazehiri ile kirpi balığı zehrinden oluşan bileşimi veriyormuş. Kurbanın vücut ısısı düşüyor, nabzı yavaşlıyor ve hatta nabız vurumu zor alınır hale gelerek ölüye benzer bir duruma düşüyormuş. Hava bölgede sıcak olduğundan, yörenin adetlerine uyularak, ölü zannedilen kişi hemen mezara gömülüyormuş. Sonra insanlar mezarlıktan ayrılınca büyücü tarafından gömülen kişinin bedeni gizlice toprak altından çıkarılıyormuş. Daha sonra da çıldırtmak, yani beyinlerine format atmak için Daturo adlı yerel bir bitkiden elde edilen özel toz veriliyormuş. Böylelikle bilinçsiz, kendi istemi dışında hareket eden bu kişi, çevrede dirilen ölü yani hortlak zannediliyormuş.

Bu seçilen zavallı kurbanlara da zombi deniyormuş. Zombilerin kendi bilinçleri veya istekleri, iradeleri olmadığı için diriltenin (yani Şamanın) kontrolü ve emri altında oluyormuş.

Zombiler tarihte geçen efsane gibi görünse de halen çevremizde yine vardırlar.

Günümüzün zombileri irade ve bilinçlerini bir takım sapkın liderlere, din baronlarına peşkeş çekenlerdir. Bu kişiler dindar olmaları veya insanlara, Müslümanlara hizmet etmeleri için değil liderlerine veya cemaatlerine köle olmak için yetiştirilirler. Onların hedeflerinde ailelerine, milletlerine ve çevrelerine hayırlar işlemek veya yardımcı olmak yoktur. İslâm denince liderlerinin yaşadığını ve dediklerini anlarlar. Onlar için o kibirli liderlerinden başka kaynak, başka örnek de yoktur. Hedefleri de liderlerine dünyevi alan açmaktır. Onu ülkenin veya dünyanın güçlü kişisi, hatta imparatoru yapmaktır. Ona hizmet, İslâm’a hizmettir zaten ve ahiretlerinin garantisidir. Yani liderlerine körü körüne uymakla cennetlik olduklarına kesin iman etmişlerdir.

Bu modern zombiler Şamanları gerekli gördüğünde milletlerine, devletlerine muhakeme etmeden ihanet ederler. Anne babalarına, kardeşlerine düşman olurlar. Ama iradeleri ipotekli olduğundan yargılama ve düşünme melekeleri dumura uğramış, devre dışı kalmıştır. Bu yüzden özeleştiri yapamazlar, içlerine düştükleri kabul edilemez durumu ve acınası davranışlarını gözden geçirmeye bile gerek duymazlar.

İmamlarının ve cemaatlerinin yanlış işleri, her türlü rezilliği ortaya çıksa da bu zombiler yine savunmakta devam ederler. Bugün ak dediklerine yarın kolaylıkla kara diyebilirler. Şeyhleri Şia olsa veya dinleri birleştirdiğini söylese onlar da hemen ona uyarlar.

Olayın acı yönü ise zombiler vicdan azabı çekmezler, içleri son derece rahattır. Çünkü ahireti garantilediğini düşünürler, kendilerini cennetlik olarak görürler. Öyle ya mehdinin, seçilmiş kurtarıcının, insanı kâmilin,Mesih’in(!) peşindedirler. İrade, akıl ve muhakemelerini kullanmalarına gerek yoktur. Önderleri veya kâinat imamları onlar adına konuşmakta, düşünmektedir.

Bu yüzden baronlarına uyup hedefe varmak için düşmanlar oluşturmaktan, iftira ve yalana gayet kolay başvurmaktan, bel altı vurmaktan, her türlü melaneti serbestçe işlemekten çekinmezler.

Rabbim insanlarımızı zombiler olmaktan korusun. Tüm zombilere de akıl, fikir ihsan etsin.