Yunus Divanı ne söyler?
Bizim Yunus deriz.
Bizdendir, bizimdir,
bizizdir.
Milletimiz özünden
sever. O da ‘bir ben vardır bende benden
içeri’ diyerek sevdiğini söylemiş.
Milletimizin mayasıyla
ete kemiğe bürünmüştür.
Erik dalında başka meyveler
tadar.
Velhasıl kelam; Bizi
bizden daha iyi tanır.
Halkla iç içeyken hakladır.
Dedik ya bizim
Yunus’tur.
Eğriliği olmaz,
doğruluktan şaşmaz.
Dilimizi en güzel
şekilde kullanırken töreye saygılıdır.
Toplumun adeta tutkalıdır
Yunusumuz. Sözü fazla uzatınca
saçmalayabiliriz. O demiş; “Az söz erin yüküdür, çok söz hayvan yüküdür.”
Yunus Emre'nin Risaletü'n-Nushiyye ve Divan-ı
İlahiyat adlı iki divanının farklı nüshaları bulunduğunu edebiyat
araştırmacılarımızdan öğrenmiştik. Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Öğretim
Üyesi Doç. Dr. Himmet Büke, Vatikan Kütüphanesi’nin hizmete sunduğu
dijital koleksiyonundaki Türkçe eserlerde arşiv taraması yaparken Yunus Emre Divanı’nın farklı bir nüshasına ulaşıp
incelediğinde mevcut nüshalardan farklı olduğu görür ve akademik taramalarında yeni bir Yunus Emre Divanı
nüshası ortaya çıkarır. Böylece 196 varaktan oluşan Vatikan nüshasının hicri
1038, miladi 1629 yılında, günümüzden yaklaşık 400 yıl önce istinsah edildiği,
Yunus Emre'ye ait 200'e yakın şiir bulunduğu belirlenir.
Nüshanın dil
özellikleri ve söz varlığı bakımından değerlendirildiğinde mevcut nüshalardan
bir yazma olmadığını bilim insanlarımız da açıklıyorlar. Büke’nin Vatikan Nüshası çalışmasının iki ayrı kitap
halinde Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Yayınları arasından 2 cilt halinde okurlarıyla buluşması bilgisini Yunus'un diliyle
muştulayan kadim dostum Mustafa Özçelik’i
bu vesile hatırlatalım. Kitabın Aya emek veren hocamızın Anadolu topraklarını
vatan yapan Gaziyan-ı Rûm, Bacıyân-ı Rûm, Ahiyan-ı Rûm ve Abdalân-ı Rûm başta
olmak üzere ruh köklerimizi saçaklandıran Yesi’nin dervişlerine, erenlerin yolbaşıcıları,
Türkmen kocaları, Yunus Emre, Sarı Saltuk, Hacı Bektaş-ı Veli ve daha
nicelerinin ruhlarına armağan ettiğini sosyal medyadan ilan eden akademisyenimiz
Hikmet Büke’yi tebrik ederim.
Umuyorum bu güzel ve
yararlı eser üniversitelerimizin ilgili kütüphaneleri başta olmak üzere yurt
içi ve yurt dışında kültürel gayeleri hedefleyen sivil toplum kurumlarımıza da
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından ulaştırılmıştır. Medya
dünyasında kültürel yazılarına devam eden yazar ve düşünürlerimiz ile
edebiyat-kültür dergilerimizin temsilcileri de düşünülmüş olmalıdır.
Yunus Emre Divanı'nın
bir nüshasının Vatikan Kütüphanesinde tespit edilmesinden büyük mutluluk
duyduğumuzun altını kalınca çizerken kütüphanemizde açtığımız yerin doldurulduğunu
belirtelim. Bu vesile ile Yunus hakkında
yeni araştırmalar yapacak olanlara yol göstereceğine inanarak
şükranlarımızı arz ederiz.