Türkiye nöbette
30
Ağustos 1922...
2021…
Büyük Taarruz’un, zaferin 99.
yılı…
Kutlu olsun…
26
Ağustos 107’de Malazgirt’te Sultan Alparslan’ın orduları nasıl ve hangi
amaçla savaştılarsa 851 yıl sonra Gazi Mustafa Kemal’in orduları da o
gaye için Sakarya’da, Dumlupınar’da, Kocatepe’de savaştılar.
Diyarbakır’da
Evlat Nöbeti’ndeki aileler de Türkiye nöbetindeler…
15 Temmuz’da işgal
girişimini çıplak elleriyle berhava eden 30 gün bıyunca gündüzleri işine giden,
geceleri de meydanlarda nöbet tutan bu millet daima uyanık, tetikte, müteyakkız
olmak gerektiğini bir kez daha gösterdi.
Su uyur düşman uyumaz.
Düşman
saldırı ve işgal için yeni yöntem ve taktikler uyguluyor.
Devşirmeleri
üzerinden vekalet savaşlarıyla ülkeleri fikren ve fiilen işgal ediyor.
Terör
örgütlerini silahlı birimler, sivil ve legal görünümlü örgütleri de siyasi,
ekonomik güç olarak kullanıyor.
Bir
asır önce kurdukları İngiliz Muhipleri
Cemiyeti (İngilizseverler Cemiyeti) bugün çeşitli adlar altında
faaliyetlerini sürdürüyorlar. Planlarında hiçbir değişiklik yok. Yaptıkları
sadece melun emelleri için güncellemeler yapıyorlar, yeni teknikleri devreye
alıyorlar.
‘Sosyal Medya’ bunlardan biri.
Yalan
ve iftiranın şimşek hızıyla yayıldığı, dimağların felç edildiği bir mecra…
Emperyalist
propagandanın panayır alanı…
“Dostlar İttifakı”…
Terör
örgütlerinin doğrudan veya dolaylı, açık ya da gizli desteklendiği, ülkelerin
yaşanmaz hale getirilip milyonların yerlerinden, yurtlarından edildiği bir
dünyadayız.
Terör
örgütlerine binlerce tır dolusu silahı verenler aynı zamanda medenî ve çağdaş
olmakla övünüyorlar.
Yeryüzünün
bozguncuları oldukları yüzlerine vurulunca da “ Hayır, biz yeryüzünün
bozguncuları değiliz, yeryüzüne düzen vericileriz.”diyorlar.
Girdikleri
her yeri kan ve ateşe boğuyorlar. Barış ve huzur götürdükleri hiçbir yer yok.
İşte, ABD’nin Afganistan’a yaptıkları
ortada…
2001’de
terörle mücadele bahanesiyle girdiği bu ülkede yirmi yıl fitne ve nefret
tohumları ekti. Ülkeyi, ekonomik, sosyal, siyasi her yönüyle mahvetti,
mayınladı.
Şimdi
kundakladığı bu ülkeden kaçıyor. Kaçarken de ateşi körüklemeye devam ediyor.
Yeni keşfettiği “Aslan” Şah Mesut’un
oğlu “Yavru Aslan” Ahmet Mesut’u ayartarak Pençşir’i özerk bölge adayı konumuna sokarak kaçıyor. ABD uçaklarının kanatları altında
parçalananların insan olduğunu bir an bile düşünmeden kaçıyor.
Diğer
yanda ise mazlumlara bir lokma ekmeği , bir yudum suyu vermeyeceğini siyasi
vaat olarak sunan Yezitler pusuda
bekleşiyorlar.
Kendilerine
vaat edilen iktidarı, aç sırtlanlar gibi bekleşenler ise bu kirli iş birliğinin
bir an evvel sonuçlanması için doğal felaketlerden bile saldırı için bahaneler
çıkarmaya çalışıyorlar.
Türkiye
nöbette…
Ezelden
ebede sürecek bir nöbet bu…
Bu nöbet, Hira ve
Sevr’deki nöbettir.
Bu
nöbet, Hz Peygamber’in (sav) işaretinden 821 yıl sonra İstanbul’u Fetheden
Fatih Sultan Mehmet’in nöbetidir.
Bu nöbet bir asır önce
bu vatanı dahili ve harici bedhahlara karşı koruyan, Başkomutan Gazi Mustafa
Kemal’in nöbetidir.
Bu
nöbet, 15 Temmuz’da birer ateş
topuna dönen, uçakları, helikopterleri, tankları imanlı sinesiyle durduran bir
milletin nöbetidir.
Bu nöbet, “ Dünya Beş’ten Büyüktür.” diyerek hakikati
müstekbirlerin ablak suratlarına haykıran Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı
Recep Tayyip Erdoğan’ın nöbetidir.
Bu
nöbet, Evlat Nöbeti’yle devam
ediyor.
3 Eylül 2021 Cuma günü
Türkiye olarak bu nöbetteyiz.
Barolar,
meslek kuruluşları, insan hakları, dernekleri, sendikalar, partiler nöbetçiler.
Çocukları
kaçırıp terör örgütlerine peşkeş çekenlerin “dostları” da her zaman
yapageldikleri, sürüp gideceği aşikar ihanetlerine devam edecekler.
“
Oluklar çift; birinden nur, birinden
kir” akıyor.
Anneler,
İstiklal mücadelesinde her daim öndeler.
Onlara
müteşekkiriz.
Türkiye, 3 Eyül’de Diyarbakır’da nöbette…