Dolar (USD)
32.55
Euro (EUR)
34.67
Gram Altın
2412.55
BIST 100
9645.02
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

08 Kasım 2021

"Terör devam etsin" diye

İşgal aparatı:

Terör…

Terörün devam etmesi için de siyasi ve ekonomik buhran tezgâhlanıyor.

Önce Türkiye’nin istikrarsızlaştırılmasının bölgenin işgal edilebilmesinin şartı olduğunu bildiklerinden melun planlarını önce Türkiye üzerinde uygulamaya girişiyorlar.

İngiliz sefirinin atlı arabasına koşulmak için can atan Tanzimat paşalarının kalıntıları, “elçilerden” ihanet dileniyorlar. 10 Büyükelçi yetmemiş olacak ki Ankara’daki tüm elçileri zillete “yardıma ”çağırıyorlar.

Mankurtlaştırılmış tipler…

Terör koridoru / devleti kurulması için Mehmetçik’in Suriye’den, Irak’tan çekilmesini istiyorlar, Karabağ’ın bir yıl önce (10 Kasım 2020) Ermeni işgalinden kurtarılmasını kabullenemiyorlar.

Karabağ Zaferi’nden bir yıl önce (27 Kasım 2019) “Türkiye ile Libya arasında Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasına İlişkin Mutabakat Muhtırası”nın imzalanması da mankurtpaşazadelerin dengesini bozdu.

Bosna’da yine katliama hazırlanan Sırp ırkçılarının akıl danesi AB ve ABD, bu “dostlarına” her türlü desteği veriyor.

26 Şubat 1992’de Ermeni çetelerin Hocalı’da Türkleri katletmesini nasıl ki kahvelerini yudumlayarak seyrettilerse, Hocalı katliamından 3 gün sonra (1Mart 1992) başlayan ve Aralık 1995’e kadar süren Bosna Savaşı’nda Boşnakların katledilişini de öylece seyretmişlerdi..

18 Ekim “milat” kabul edilerek memurların tehdit edildiği günde 10 büyükelçi de bildiriyle saldırıya geçti.

Terör, bunların besleyip büyüttüğü canavar…

Teröristbaşlarından Duran Kalkan:

"Ateşkes ilan etmeyecek, savaşı sürdüreceksiniz, diye bize defalarca dayatmalarda bulunuldu. Bu dayatma açık oldu-gizli oldu, sözle oldu-fiiliyatla oldu ama bize dayatılan çatışmaydı, çözümsüzlüktü. Biz hiçbir devletten bir çözüm dayatması, çözüm programı, çözüm projesi görmedik. Tam tersine bizimle ilişki kurdular, düşüncemizi, siyasetimizi, niyetimizi öğrendiler; eğer niyetimiz çözümden yanaysa, ateşkesten yanaysa onu boşa çıkartmak için saldırılarda bulundular.” diyor.

Bu açıklamadan 8 yıl önce...

20 Ekim 2013…

FETÖ’nün para kasası Süleyman Hamit Müftigil olduğu iddia edilen kişiyle Sözcü gazetesinin muhabiri arasında geçen ses kaydından:

“Süleyman: Nisan’dan sonra bakanları, milletvekilleri biz belirleyeceğiz.

Orhan: Türkiye’yi biliyor musun?

Süleyman: Bunlar iyi günler. Senaryoyu biz yazacağız.

(…) Oluşum var mı orda?

Süleyman: Var. Abdullah Bey sonuna kadar orda kalacak. Temmuz’da süresi doluyor. Onlar bununla rakip seçime girecek. (…)

Pazartesi Washington’da BDP’nin ABD bürosu açılıyor. Selahattin Demirtaş ve bütün Kürt diasporası oraya geliyor. İmralı’dakinin karşısında olan dünyadaki herkes oraya geliyor. Bunlara bizim güneyde bir ülke var ya hani benim sevdiğim ülke (İsrail), onlar da destek oluyor. Burada üçlü, yani güneydeki ülke (İsrail), ABD ve bizim Kürt kardeşlerimiz, birlikte bir dayanışmayı organize edecekler.

Bundan sonra silahlı ve çatışmalı bir dönem geliyor…” (O ses kaydını unutma Türkiye, medyagundem.com’dan kısaltılarak alıntılanmıştır.)

Bu konuşmanın Gezi teröründen yaklaşık 4 ay sonra olması Gezi’nin ve sonrasının ne olduğunu anlatıyor.

16 Kasım 2013 Dershaneler bahanesiyle devlete savaş ilanı…

17-25 Aralık, “Kumpas kaseti dinleme ayini” 2014’te MİT Tırlarına saldırı,

6-7-8 Ekim olayları…

2015 çukur- hendek terörü, canlı bombalı saldırılar…

Sadece 2016’da 20’ye yakın canlı bombalı saldırıda 500’e yakın vatandaşımızı katlettiler.

Ve 15 Temmuz’da kahve yudumlayarak katliam seyri…

Şimdi Tiyatro diyerek “hüküm kesinleşmiş olsa bile…” KHK ile ilişiği kesilenleri devlete sokma, bakanlık vaadi…

Yatırım / kalkınma düşmanlığı…

Şehitlik makamına, şehide, şehit ailelerine, bacılarına ve PKK’nın dağa kaçırdığı çocuklarını isteyen analara küfür edilmesi de terör devam etsin, diye…