Şentop'un erken seçim şartı
Siyasetin merkezi TBMM’de 27. Dönem 5. Yasama yılı 1 Ekim itibariyle başladı.
İlk olarak Vergi Usul Kanunu’na ilişkin kanun teklifi Meclis
Başkanlığına sunuldu.
Basit vergi ile vergilendirilen esnafın vergi yükümlülüğünü
bitirmeyi öngören teklifin görüşülmesi Meclis’in ilk gündemini oluşturacak.
Hemen ardından uzun zamandır çalışmaları devam eden 5.Yargı
Paketi’nin gündeme getirilmesi bekleniyor.
17 Ekim’de Meclis’e gelecek 2022 Bütçe Kanunu’ndan önce
sosyal medyada işlenen suçlara yönelik kanun teklifi ile seçim barajı konuları
hakkında hazırlanan teklifi de Meclis’e sunulmaya çalışılacak.
Bütçe kanunundan sonra 2022 yılıyla birlikte Türkiye’nin
yeni bir anayasa yazma gündemine girmesi muhtemel görünüyor.
Zira Cumhurbaşkanı Erdoğan 2021’in ilk aylarındaki bir AK
Parti Grup toplantısında 2021 yılının yeni anayasanın konuşulacağı bir yıl
olacağını söylemişti.
Ama dışarıda Afganistan, içeride orman yangınları, Kovid-19’un
yeni varyantları ile aşılama konuları tüm gündemi bastırdı.
Buna rağmen AK Parti’nin MHP ile yürüttüğü yeni anayasa
çalışmaları da bir yandan devam etti.
AK Parti’den görevlendirilen 5 kişinin çalışmalarında sona
gelindi.
MHP ile yapılacak teknik görüşmeler sonrasında teklifin son
halinin Genel Başkanların önüne gelmesi bekleniyor.
İki partinin uzlaşı sağlaması yeni anayasanın Meclis’te
kanunlaşması için yeterli değil.
AK Parti’nin 288, MHP’nin 48, BBP’nin ise 1 sandalye ile temsil
edildiği Meclis’te Cumhur İttifakı’nın geçireceği bir anayasa için toplam 337 milletvekili sayısına ancak
ulaşılabiliyor.
Anayasa teklifinin referanduma sunulması için 360 ile 399
arasında bir oy gerekiyor.
400 ve üstü oy alınması durumunda Cumhurbaşkanı’nın
halkoyuna sunmadan onaylama hakkı oluyor.
Şu aşamada yeni anayasa için en yakın sayı olan 360 kişiye
ulaşmak için Cumhur İttifakı dışındaki partilerden de en az 23 vekilin
desteğinin alınması şart.
Meclis matematiğine göre anayasanın değişmesi için
siyasetçilerin anayasa değişikliğini gerçekten de bir “ihtiyaç” olarak görmesi
gerekiyor.
Fakat muhalefet kanadından yapılan açıklamalar anayasa
değişikliğinin bir gündem değiştirme aracı olarak yorumlandığı görüldü.
Fakat muhalefet anayasa değişikliği de istiyor.
Muhalefetin anayasa değişikliği gündemi ise Cumhurbaşkanlığı
Hükûmet Sistemi (CHS)’nin değiştirilerek tekrar Parlamenter Sisteme geçiş
üzerine kurgulanmış durumda.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Soçi’de Putin ile görüşmesinin
ardından yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nden memnuniyetini
belirterek Parlamenter Sistem’e dönülmeyeceğini açıkça dile getirdi.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise zaten CHS’nin korunması
gerektiği beyanları ile anayasa değişikliğinin gerekli olduğunu söylemişti.
Bu arada Meclis Başkanı Mustafa Şentop’un 4.Yasama yılının
son gününde yaptığı toplantıda sisteme ve anayasaya ilişkin çok önemli
açıklamaları oldu.
Şentop, Güçlendirilmiş veya İyileştirilmiş Parlamenter
Sistem olarak nitelenen şeyin aslında Meclis’i değil hükûmet kurmayı güçlendirecek
bir ifade olduğunu ve muhalefetin bu tanımlamayla sanki Meclis’in
güçlendirileceğini düşündüğünü söyledi.
Sistem değişikliği ya da anayasa değişikliği ile ilgili
taleplerin somutlaştırılması gerektiğini söyleyen Şentop’a katılmamak elde
değil.
Türkiye’de siyaset bol söylem az eylem üzerine kurulmuş
durumda.
Yapılan yasaların çok azı vatandaştan gelen taleplerden oluşuyor.
Yasaları muhtevası büyük ölçüde uluslararası ihtiyaçlar ile
bürokrasinin teknik taleplerini içeriyor.
Muhalefetin sistem değişikliği taleplerinin ete kemiğe
bürünmesi gerekiyor.
CHS’ne yönelik tartışmaların biteceği tarihi 2023 olarak
gördüğünü söyleyen Şentop’u iyimser gördüm.
Erken seçim konusunda da bir beklentisi olmadığını söyleyen
Şentop erken seçim için tek olasılığın Recep Tayyip Erdoğan’ın tekrar aday
olmaması olduğunun altını çizdi.
Şu an için Erdoğan’ın adaylığı kimse için şüphe götürmez bir
durumda.
Ama siyaset erken seçim havasına girdi.
Herkes artık işlevi kalmadı denilen Meclis’e odaklanmış
durumda.
Kulisler 5.Yasama yılı başlangıcında 6. Yasama yılına
girmeden 28.döneme girmeyi gündemine almış durumda.
Hatta bazı milletvekillerinin arayış içinde olduğuna dair
gördüklerim, duyduklarım var.
Bakalım ne olacak...