"Normalleşme" İnşaAllah!

NELER neler yaşadık biz;

Dosyalar, kasetler, tehditler, şantajlar…

Tercihini beğenmediği vatandaşa her türlü hakaretler!..

Yok, bu olmaz.

Tarihin en büyük depremlerinden biriyle karşı karşıya kaldık malûm.

İlk andan bu yana, kanadı kırık dolaşıyoruz.

Ateş düştüğü yeri yakarmış.

Depremzedelerimiz…

Rabbim kaybettiklerimize rahmet eylesin.

Mekânları cennet olsun.

Sağlık problemleriyle boğuşanlara şifa versin.

Yaşam mücadelesi devam ediyor.

Yardımlar da öyle.

İnsan, yardıma ihtiyaç duyar halde olduğunda duygusallaşır.

Her söylenenden rahatsız olur.

“Acaba yük mü oluyorum?” diye düşünür.

Asla!..

Kardeşlerimizle birlikte olmak vazifemiz.

Biz aynı duruma düşsek, yardımımıza koşarlar eminiz.

Kardeşlerimiz için nice yardım kampanyası düzenlendi.

Her siyasi görüşten insanımız, sivil toplum örgütümüz depremzede kardeşlerimize destek verdi.

Bu politika üstü mesele, memleket meselesi…

Dahası insanlık meselesi!..

Bundan dolayı dünya görüşü bizimkine uzak sivil toplum örgütlerinin kampanyalarını da duyurduk, elimizden geldiğince…

Ne yazık ki…

Biz bunları yaparken kimileri işi kaba politikaya döktü.

“Ölenlerin çoğu şu görüştedir!” diyenleri bile gördük bu süreçte!

Depremin ilk anlarından itibaren sergilenen “politikacı fırsatçılığı”, hep devam etti.

Sonunda da…

Neler yaşandı malûm.

Olmaz bu!

Yardımlar haram edilmez!..

Olmaz bu!

***

Normalleşmemiz şart!..

Milli meselelerde herkes bir araya gelecek…

Ülkemize örtülü, açık saldırı olduğunda herkes Türkiye’ye destek verecek.

Bu memleketin ekmeğini ye, suyunu iç!..

Milli meselelerde, karşımızda dur!..

“Soykırım” yalanına bile destek ver, olur mu bu!

Efendim, özgürlükler…

Elbette…

“Türkiye soykırım yapmıştır!” yalanına destek vermek “özgürlüklere” dahil mi?

Değil.

İftira atma özgürlüğü olamaz!..

Koca bir medeniyeti iftiralarla mahkûm etmek isteyen soykırımcı Fransa’ya, soykırımcı Amerika’ya destek vermek de nesi!..

Olur mu, bu?

Olmaz.

***

Hızla normalleşmemiz lâzım.

Biz de, kelâmımız ve kalemimizle “normalleşmeye” katkı sağlamaya çalışacağız.

Bu memleket, birileri ne kadar “aynı gemide değiliz” dese de “Türkiye için çalışan” herkesin memleketi.

Her milli meselede Türkiye’ye destek verenlerin hepsine, siyasi görüşü ne olursa olsun kucak açarız.

Sağ, sol…

Şu, bu…

Aynı fabrikanın değişik renkli ürünleri.

***

Mesele, memleket meselesi.

“Ya devlet başa, ya kuzgun leşe!”

Osmanlı yıkıldı ne oldu?

O günden bu yana, coğrafyamız zulme, gözyaşına boğuldu.

Osmanlı’nın yıkılmasına “dış güçlerle” birlik olarak hizmet edenler de…

Etnik kökenleri ne olursa olsun, eninde sonunda zulme uğradı!..

***

Bu memleket şu veya bu ideolojinin memleketi değil.

Hiçbir ideolojinin memleketi değil.

Burası Anadolu.

Burada hayat başkadır,

Yazlar kışlar başkadır.

Mesleğimiz sayesinde kaç memleket gördük de…

Türkiye gibisini görmedik!..

Bu güzelim vatanın, bu güzelim toprakların hakkını verebiliyor muyuz, derdimiz bu olmalı.

***

“Normalleşme” dedik…

Yarından itibaren böyle olsun

İstanbul’un Fethi’nin Yıldönümü’nde…

Üç kıtaya “barışı, huzuru, medeniyeti” taşıyan Ecdâdımıza dualar edelim.

Onlar da bize dua etsin,

İnşaAllah.