"Maske Zulmü"ne son!..

SABRİ GÜLTEKİN

31 Aralık 2019’da insanlığı kuşatmaya başlayan ve “küçük kıyamet”i yaşatarak dünya yönetime el koyan yeni tip Koronavirüs (Kovid -19) pandemisiyle birlikte hayatımız değişti. Ve bu değişimle birlikte yeni bir dünyaya evrildik. Kovid-19 salgını dünyanın her yerinde büyük yıkımlara sebep oldu. Bu yıkım sonucu bugüne kadar 6 milyon 229 bin 376 insan hayatını kaybederken, diğer taraftan arkasında çok büyük bir hasar bıraktı. Öyle bir hasar ki, maddî ve manevî tahribatı henüz tespit edilemedi.

Pandeminin etkisini kaybetmeye başlamasıyla birlikte hasar tespiti için oluşturulacak komisyonlar, raporlarını birer birer yayınlamaya başlayacak.

Oluşturulan rapor ve yapılan açıklamalarla birlikte Hiroşima ve Nagasaki’ye atılan atom bombası veyahut da Çernobil Nükleer Santrali’nde meydana gelen nükleer sızıntının sebep olduğu sağlık problemlerine benzer sıkıntılarla yüzleşeceğiz.

Pandemi döneminin en önemli önermesi neydi: Hijyen+Mesafe+Maske.

Hijyen; hem insan olmanın gereği, hem de sağlık açısından şart. Fakat pandemi döneminde bunu vesvese- takıntı boyutuna taşıyanlar, hem fizikî hem de ruhî bunalımı hayatlarında normalleştirirken etraflarındakilere hayatı zehir etmeye başladı.

Mesafe; aradaki bağları birer birer çözdü. Hem fizikî hem de ruhî olarak insanları birbirinden uzaklaştırdı. 11 Mart 2020’den beri (2 yıl) açılan bu mesafeyi kapatmak için çok çaba sarf edilmesi gerekiyor. Arkasına sığınılan Kovid-19 hastalığının etkisinden sıyrılıp “eskimeyen normal”e tekrar geçilmesi icap ediyor.

Maske; pandemi döneminin en tartışmalı ve sıkıntılı uygulaması olarak uzun yıllar gündemde kalacak. Çünkü insanın en önemli gıdası oksijen ulaşımını kısıtlayan maske sayesinde vücudun kimyası bozuldu. Kendi vücudunun ürettiği karbondioksiti soluyarak ciğerlerini maskeden kaynaklı zararlı kimyasal partiküllere maruz bırakan insanlık, oluşan hasarlarla mücadele etmek zorunda kalacak. Pandemi bitecek, fakat geride bıraktığı rahatsızlıklar uzun yıllar etkisini sürdürecek.

Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca başkanlığında toplanacak olan Koronavirüs Bilim Kurulu 27 Nisan Çarşamba günü önemli kararların alınacağı bir toplantı daha yapacak. Bu toplantının en önemli gündem maddesi “maske zulmü”ne son vermek olacak. 2 Mart’ta HES (Hayat Eve Sığar) Kodu ve açık havada maske kullanma zorunluluğu kaldırılmıştı. Bu toplantıda da kapalı alanlarda maske takma zorunluluğunun öncelikle okullarda olmak üzere kademeli olarak diğer kapalı alanlarda son verilmesi bekleniyor. (Risk grubu hariç. Bu grubun kendini bir süre daha tecrit etmesi gerekiyor.)

Yeme içme alışkanlıklarının değiştirilmesinden dolayı fiziki olarak obezite, hareketsizlik ve oturmaktan mülhem hemoroid, yoğun olarak dijital ekrana bağımlı hale gelen yetişkin ve özellikle çocuklarda boyun fıtığı ve göz hastalıklarında artışı tetikledi. Diğer taraftan ise ruhî olarak vesvese, fobi, kaygı, stres ve bunlara bağlı olarak davranış bozuklukları toplumun yakasını bırakmayacak.

Yani pandemi yavaş yavaş gündemden düşmeye başlasa da yeni travmalar bizi bekliyor. Sağlık Bakanlığı’nın Kovid-19’un bıraktığı tahribatları izlemeye alması ve tedavi için gerekli çalışmaları başlatması gerekiyor.

Son günlerde hızla inişe geçen ve uzun süre sonra 5 binin altına düşen vaka sayısı, toplumsal bağışıklık sağlandığının en önemli göstergesi. Bu veriler ışığında toplumun artık Kovid-19’suz günlere geçişi için enforme edilmesi gerekiyor.

Unutmayalım!..

Yeni tip Koronavirüs (Kovid -19) pandemisi bitti, bitecek!...

Yerini bir süre “endemi”ye bırakacak!..

Ammavelâkin bunun sosyal, kültürel, siyasal, ekonomik sonuçları hayatımızı ve gündemi daha uzun süre meşgul edecek.

Önümüz bayram!..

Çifte bayram!..

Nice bayramlardır birbirine sarılamayanların, hasret gideremeyenlerin bayramı!..

***

KOVİD-19 DÜNYAYI MÂTEME BOĞDU

Dünyada yeni tip Koronavirüs’e (Kovid -19) bağlı olarak 6 milyon 229 bin 376 kişi vefat etti. Türkiye’de 98 bin 610 insanımız hayatını kaybetti.

Aşı olanların sayısı ise toplamda 147 milyon 396 bin 656’yı buldu.

1. Doz Uygulanan Kişi Sayısı: 57 milyon 807 bin 904