‘Kadın Günü’ymüş... Hadi Oradan!..
Amerikan İcadı ‘Kadın Günü’nde, “kadın figürü”nün ne iğrenç biçimlerde kullanıldığını hep birlikte görüyoruz…
Görüyoruz de ne oluyor; kimin ne kadar umurunda; “Öyle çikolata, öyle dondurma reklâmı mı olur, ürünle aşk mı yaşıyorsunuz!” diyen kaç kişi ve “Biz gayri ahlâki reklam yayınlamayız!” diyen kaç mecra!..
“Aş bunları dostuuuum!” diyerek diş gösteren “uyanık”lar sarmış dört bir yanımı; bir vakitlerin 28 Şubat mağdurları ve mağdurelerinden epeyce bir kısmı da aynı modda…
FemiFaşistler her daim zinde, bugün de atak halinde…
Hal bu iken…
“İdrak edemez” takımına, “erkek egemen”, daha çok da “kapital egemen” düzenin “istismar malzemesi” olmaya gönüllendiklerini nasıl anlatacaksın?..
‘Kadın Günü’ymüş!..
“Erkek egemen”, daha doğrusu “ayyaş egemen” içki âlemlerinde “şehvet mezesi” olarak kullanılan ve “sektöre” her yıl onbinlercesi dahil edilen “kadın”ların halleri ne olacak?..
Evet, bunlar “28 Şubat” kafasını ilgilendirmez, onlara “malzeme” lâzım da, bizler niçin tepkisiz kalıyoruz, bizlere de neler oluyor böyle?..
“Kapitalist sömürü” de değişen bir şey yok, kadın “çağdaşlık” vurgusuyla hep vurulan, ezilen, sömürülen…
Hemcinsleriyle amansız rekabet halinde ve makyaj malzemelerinin kahir ekseriyeti “kansere” davetiye!..
Bu böyle ve ne yazık ki “düzen” hep böyle!..
O tarafta değişen bir şey yok da, bizim taraflarda değişen çok şey var be usta!..
Hassasiyetlerimiz “köreldi”, “daraldı” ya da “çok daha az umursar” hale geldik…
Ey dostlar;
Biz böyle miydik, nasıl oldu da bu dünyayı bu kadar çok sever hale geldik?!
EŞOFMAN, SETR-İ AVRET VE O PROFESÖR’E DAVET!..
“Muhafazakâr Takımı”nın el üstünde tuttuğu zihniyeti malûm Profesör, hem de “Milli” Eğitim Programı’nda, başörtülüleri tahkir etmiş, ayrımcılık yapmış…
Davet muhafazakâr bürokratlardan, alkış “muhafazakâr” bürokratlardan…
“Muhafazakâr” açıklamalara bakın; duymadık, görmedik, bir gün sonra öğrendik!..
Oradaydınız ve konuşmacıyı taltif ettiniz!
Ve dahi başörtülere hakaret eden zat da, sosyal medya adresinden sizlere teşekkürlerini sundu, sahneye çıkıp kendisiyle birlikte fotoğraf çektirmenizden dolayı…
Ha bu arada;
“Profesör”ün “dâvâ” arkadaşları da, “Sözcü” ekibinden, sarmaş dolaş vaziyetler!..
Şimdi, o zat çıksa ve “Ben kendi kendimi mi davet ettim, ben bir bilinmez miyim, ne olduğumu bile bile çağırdılar ve gittim, bu işte benim suçu ne” dese!..
Kim, ne diyebilir ki?..
Efendim…
Bu yazıyı, “Mağdur edildim” diyen bir “Öğretmen”in “sitem” dolu mesajıyla bitireyim…
Demiş ki:
“Ben ‘Eşofman setr-i avrete uygun değildir!’ dedim… Biri ‘Başörtülüden öğretmen olmaz!’ dedi. MEB beni ihraç etti, ona iltifat etti!”
Bu Öğretmen’e “Haksızsın!” diyenler lütfen parmak kaldırsın!..
Örtülü Feministler!
FemiFaşist gruplar, “8 Mart’ı” bahane alıp, “Aile”mizi hedef alan eylemler gerçekleştirmiş…
Ellerinde bir şeyler:
“Allah mısınız?
Aileniz Batsın!”
Yuh!..
Mevzu böyle ve ne yazık ki, bazı “örtülüler” de eylemde, FemiFaşist’lere malzeme!..
Bu işler iyice çığırından çıktı, “Örtülü Feminizm” büyük bir tehdit haline geldi…
Uyarıyorum:
Mevzu bambaşka yerlere gidiyor…
Ve…
Ne yazık ki…
“Küçük hesaplar” bu tehlikenin görmezden gelinmesine sebebiyet veriyor!..