Dolar (USD)
35.00
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2944.95
BIST 100
9672.75
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
30 Aralık 2021

İstiklalin yüzü sensin

“Yabancı her şeyi yabana atar” dedi. Neden? “Çünkü yabandan gelmiştir.” Niye? “Yabancı yabanîdir, hâlden anlamaz.” Peki, hâl kelimesinden ne kast ediyorsunuz? Cevap: “Hâl, halktır; hâli bilmeyen halkı bilmez, halkı bilmeyen hakkını vermez.”

Anadolu’nun ilim, irfan sahibi, yaşlı-başlı dedeleri böyle bakıyor meseleye.

Zengin ama köle olacağıma, özgür ama fakir olmayı tercih ederim” diyen basiret sahibi insanların yurdudur burası.

Cumhuriyetin yüzüncü yılını kutlayacağımız 2023’e az bir zaman kala, il, il dolaşarak konferanslar veren AK Partili siyasetçi Metin Külünk de muhtemelen gittiği yerlerde bu ve buna benzer tespitlerle karşılaşıyordur.

Geçenlerde bir araya geldik. Heyecanını, motivasyonunu hiç yitirmeyen, dur durak bilmeden çalışan ender siyasetçilerimizden biridir Metin Külünk.

Cumhuriyetin yüzüncü yılı münasebetiyle, “Aziz milletimize sesleniyoruz; İstiklalin yüzü sensin” başlığıyla bir manifesto yayınladılar.

“Küresel güçler, aramızdan hainler ve teröristler devşirip bin yıldır bu topraklarda inşa ettiğimiz gönül köprülerini yıkmak, iki yakamızı bir araya getiren maddî-manevî köprülerin önünü kesmek ve 1923 yılında kurduğumuz Cumhuriyet'in 100'üncü yaşı olan 2023'e fakir, bağımlı ve korkak girmesi için Meclisimize ve vatandaşlarımıza alçakça bomba yağdırırken, 'Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış, şaşarım!" diye haykırarak bunu bertaraf ettik” diyor metinde.

Çok doğru.

Bu ülkede yaşayan rengi, ırkı, görüşü, mezhebi, dili, dini ne olursa olsun tüm vatandaşlarımıza yönelik büyük planlar yapıldı.

Çünkü bu millet o gün Malazgirt’te sadece Anadolu’nun kapılarını açmadı, adaletin, kültürün, sanatın, şahsiyetin, onur ve şerefin de kapılarını açtı. Millet olmanın, bir ve diri olmanın, yeri yurt tutmanın, Hak ve adaletin, istiklalin ne demek olduğunu tüm insanlığa gösterdi.

Son üç yüzyıldır işte bu iradeye, bu birlikteliğe, bu irfana ve inşa ettiğimiz kültür evrenine, mekâna büyük bir saldırı var.

Tarihleri boyunca Allah’ın adaletine ve kudretine sığınmış olan bu milletin evlatlarına son üç yüzyıldır tuzak kuruluyor.

O yüzdendir ki bu milletin İstiklal Marşı, “Korkma!” diyerek başlar.

Çanakkale’de, İstiklal Harbi’nde, milletin iradesini hiçe sayan kanlı darbe dönemlerinde, 15 Temmuz’da ve nice saldırılarda da hiç korkmadılar.

Korkana, yanılana, düşene, azmi kırılana, heyecanını yitirene, zihni karışına da hep birileri uyardı, uyandırdı.

Bu düzenbaz tefeci çetenin her türlü tuzağını boşa çıkaracak vatan evlatları bitmez bu ülkede.

Küresel çete, zehirli iğnesini bu ülkenin hemen her yerine akıttı. Aldığı zehirle ülkesine yabancı kendine düşman, tarihinden kopuk, cesaretsiz siyasetçiler, yazarlar, sanatçılar da yetişti, vatan sevgisini panzehir yaparak ülkesini, milletini, bayrağını, marşını, istiklalini korumak için mücadele eden vatanseverleri de yetişti.

O yüzdendir ki cumhuriyetin yüzüncü yılında bir kez daha haykırıyoruz; bu vakitten sonra bu toprakların geleceğinden ümit kesenlerle, çözümü Washington’da, CIA ofislerinde, Rothschildlerin malikânelerinde arayanlarla işimiz yoktur.

Aynı ananın sütünden beslenen kardeşler olarak bu toprakların anamızın ak sütü kadar helal olduğu bilinciyle; “istiklalin yüzü sensin” diyoruz!

Küreselcilerin engelleme faaliyetlerini, tuzaklarını boşa çıkarmanın tek yolu; bir ve diri olmaktan geçmektedir. Ortak bir dille ve ruhla art niyetsiz bir birlikteliği ve bütünleşmeyi yeniden tesis etmeliyiz.

Çünkü “yabancı yabanîdir, hâlden anlamaz” kardeşlerim… Ve unutmayalım, “başka vatan yok.”