Dolar (USD)
32.59
Euro (EUR)
34.85
Gram Altın
2503.88
BIST 100
9686.05
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

18 May 2021

"Halkın çarkına çomak sokmak!"

Başlıktaki ifadeyi, Turkuvaz Medya’nın Amiral Gemisi Sabah’ta yazan Melih Altınok’un yazısından aldım.

Niçin aldım, bunu ilerleyen bölümlerde anlatırım kısmetse.

*

Bir süredir, “pandemi”den bahsetmediğimi, bunun yerine “Plândemi”yi kullandığımı bilirsiniz.

“Plândemi” kavramını kullanmamız, “Virüs, mirüs yok!” gibi saçma sapan bir iddiayı savunduğumuz anlamına gelmiyor elbette.

“Üretilmiş Virüs”ün; abartılarla, maniplasyonlarla, “fazlalık” görülen milyarlarca insanın bitirilmesi için kullanıldığı anlamına geliyor.

“Yeni Normal Dünya Düzeni”nin neo-faşistleri, dünyayı “fazlalık”larından “kurtararak” çok daha yaşanabilir bir yer haline getirmeyi plânladıklarını açıkça yazmışlar yıllar yıllar öncesinden…

Bunları kaynak kaynak, belge belge ortaya koyduğunuzda…

“Siyonist Taktiği”ne başvuran kimi çevreler, sizi hemen “komploculukla” itham ediyor, söylediklerinizi etkisizleştirmeye çalışıyorlar.

Ne var ki, gerçekler bir şekilde ortaya çıkıyor, çuvala sığmayan mızraklar oraya buraya “battıkça” gizlenemez hale geliyor.

Nitekim;

“FOX TV” zihniyetindeki kanalların, Türk Tabipler Birliği zihniyetindeki “sivil toplum örgütlerinin”, Rotary Kulüp Ödüllü Mehmet Ceyhan zihniyetindeki “uzmanların” toplum psikolojisini alt üst eden değerlendirmelerine rağmen “sorgulayan” aydınların sayısı gittikçe artıyor.

Türkiye’deki ve başka birçok ülkedeki siyasi iktidarlara “aba altından sopa” gösterilmesine rağmen, sorgulayan aydınların sayısı gittikçe artıyor.

Hele Şükür!..

“Tabirler Birliği”nin Çıkışı ve Sayın Erdoğan’ın Tavrı…

Geçtiğimiz günlerde, yine MİLAT gazetemizde yer alan yazımızda, bu işlere girmekten imtina eden bazı medya organlarının da, “sorgulayan” haberlere, yazılara, programlara yer vermeye başladıklarına dikkat çekmiştik.

Siyasi iktidara tam destek veren Kanal 24 televizyonunda ve Star.com.tr’de önemli “sorgulamalara” yer verildiğine işaret etmiştik.

Star’daki bir haberde, Bill Gates ismi özellikle öne çıkartılıyordu.

Deniyordu ki,

“Dünya nüfusunu azaltmanın gerekli olduğunu söyleyen Microsoft'un kurucu ortağı milyarder Bill Gates, fonladığı Covid-19 aşılarının patentini paylaşmayacağını açıkça söyledi. Amerikalı gazeteci Bradley Blankenship, Gates'in Covid-19'u bitirmeyeceğini, çünkü bunun o ve diğer milyarderlerin çıkarına olmadığını belirtti!”

*

İnsanlığın “fazlalık” olarak gördükleri bölümünü yok etmeyi plânlayan bu “sapkın ideolojinin” köklerini yazı konusu yapan

Star Genel Yayın Yönetmeni Nur Albayrak da,

“Koranavirüsü ‘Yeni Tapınakçılar’ mı Yönetiyor?” başlıklı yazısında, Yahudi Cizvit Weishaupt ile Yahudi banker Rothschild’e, İlluminati (aydınlanma) Tarikatı’na ve Fabian Cemiyeti’ne dikkat çekiyordu.

Fabian önderlerinden Bertrand Russel’in Tapınakçılara "Mutlaka negatif nüfusu gerçekleştirmeliyiz. Nüfus azaltılamazsa planımız gerçekleşmez.” dediğini vurgulayan Albayrak, “Görüldüğü gibi iki dünya savaşındaki 100 milyona yakın kayıp Tapınakçı üstadı tatmin etmemiş, salgından daha büyük bir "katkı" beklemektedir. Dünyanın işi çok zor.” ifadelerine yer vererek, “bizdeki iktidarı” da ikaz etmiş oluyordu.

*

Siyasi İktidar’a, daha doğrusu “Sayın Recep Tayyip Erdoğan”a tam destek veren Türk Medya Grubu’nu ilgiyle izlerken, Turkuvaz Medya’nın Amiral Gemisi Sabah Gazetesi’ndeki bir yazı dikkatimizi çekti.

Sosyal medyada bolca paylaşılmış, büyük ihtimalle görmüşsünüzdür.

Sabah Yazarı Melih Altınok, yazısına

“Ey Türk Tabipler Birliği!” başlığını oturtmuş.

Bu başlığı görür görmez, Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ülkeyi, siyasi iktidarı ve kendisini hedef alanlara “hitabı” geldi aklıma.

Onun “fırçalama” usulünü hatırladım.

Melih Altınok, Türk Tabibler Birliği’nin “dört dörtlük kapanma” çağrısına haklı olarak sert tepki göstermiş:

Dünyanın en iyi sağlık altyapısına sahip 84 milyonluk Türkiye'de vaka sayıları 1000'in altına düşmeden açılmadan söz edilemezmiş.
Tabii beyzadeler maaşları kapanmada da yatan zümreden... Halkın çarkına çomak sokulmasında da bir ziyan görmüyorlar.”

Sabah yazarı Melih Altınok haklı, Türk Tabipler Birliği’nin “ihtar kıvamındaki” (muhtıra demedim, ihtar) açıklaması, “halkın çarkına çomak sokma” anlamına geliyor.

Altınok yazısında, ortada “pandemi” değil de “plândemi”nin olduğunu, yani büyük bir “tezgâhla” karşı karşıya bulunduğumuzu “Plândemi” kavramını kullanmadan rakamlarla ortaya koyuyor.

İlgi duyan, o yazıyı bulur ve okur.

Ben, burada “halkın çarkına çomak sokma” tespitini, dikkatlerinize iyice arz etmiş olayım.

Halkın çarkına çomak sokmak” aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çarkına çomak sokmaktır.

Sayın Erdoğan ile kendisini her durumda ve her türlü riski göze alarak destekleyen milyonlarca vatandaşı karşı karşıya getirmek…

Sayın Erdoğan’ı en güçlü olduğu yerden vurmaktır.

15 Temmuz’da yapılamayanı, bu şekilde yapmaya çalışmaktır.

Bu “strateji” bugüne kadar büyük ölçüde tutmuş ve Siyasi İktidar akıl almaz, izaha gelmez “savrulmalarıyla” iyice sıkıntıya düşmüştür.

Ak Parti’ye seçimler boyunca tam destek verdiklerini bildiğimiz nice vatan evlâdı, bizleri arayarak “Neler oluyor, bunca tuhaflık, tutarsızlık nasıl oluyor da art arda geliyor. Yoksa dışarıdan, içeriden oyunlar mı oynanıyor!” demektedir.

Rakip ittifak, ülkenin herhangi bir problemine çözüm vaat etmemekte, işi Sayın Erdoğan’a yönelik tepkileri kışkırtarak, nefret dalgaları oluşturarak götürmeye çalışmaktadır.

“Yıkım” teklifi olan, “yapım” teklifi olmayan böyle bir muhalefet bloğu ile inanılmaz, izah edilemez savrulmalar yaşayan siyasi iktidar arasında sıkışıp kalan vatandaş, bunalıma girmiş durumdadır.

Plândemi, Türkiye boyutuyla da tıkır tıkır işlemektedir.

Bu durum gittikçe daha fazla aydın tarafından görülmektedir.

Mesele…

Sayın Erdoğan’ın bu “tezgâhı” iş işten geçmeden bozabilmesindedir.

Vatandaş henüz ümidini kaybetmemiştir!

İş işten “henüz” geçmemiştir!