"Halkın çarkına çomak sokmak!"
Başlıktaki ifadeyi, Turkuvaz Medya’nın Amiral Gemisi
Sabah’ta yazan Melih Altınok’un yazısından aldım.
Niçin aldım, bunu ilerleyen bölümlerde anlatırım
kısmetse.
*
Bir süredir, “pandemi”den
bahsetmediğimi, bunun yerine “Plândemi”yi
kullandığımı bilirsiniz.
“Plândemi” kavramını kullanmamız, “Virüs, mirüs yok!” gibi saçma sapan
bir iddiayı savunduğumuz anlamına gelmiyor elbette.
“Üretilmiş
Virüs”ün; abartılarla, maniplasyonlarla, “fazlalık” görülen milyarlarca insanın
bitirilmesi için kullanıldığı anlamına geliyor.
“Yeni
Normal Dünya Düzeni”nin neo-faşistleri, dünyayı “fazlalık”larından “kurtararak”
çok daha yaşanabilir bir yer haline getirmeyi plânladıklarını açıkça yazmışlar
yıllar yıllar öncesinden…
Bunları kaynak kaynak, belge belge ortaya
koyduğunuzda…
“Siyonist Taktiği”ne
başvuran kimi çevreler, sizi hemen “komploculukla” itham ediyor,
söylediklerinizi etkisizleştirmeye çalışıyorlar.
Ne var ki, gerçekler bir şekilde ortaya çıkıyor,
çuvala sığmayan mızraklar oraya buraya “battıkça”
gizlenemez hale geliyor.
Nitekim;
“FOX
TV” zihniyetindeki kanalların, Türk Tabipler Birliği
zihniyetindeki “sivil toplum örgütlerinin”, Rotary Kulüp Ödüllü Mehmet Ceyhan
zihniyetindeki “uzmanların” toplum psikolojisini alt üst eden
değerlendirmelerine rağmen “sorgulayan” aydınların sayısı gittikçe artıyor.
Türkiye’deki ve başka birçok ülkedeki siyasi
iktidarlara “aba altından sopa”
gösterilmesine rağmen, sorgulayan aydınların sayısı gittikçe artıyor.
Hele Şükür!..
“Tabirler Birliği”nin Çıkışı ve Sayın Erdoğan’ın Tavrı…
Geçtiğimiz günlerde, yine MİLAT gazetemizde yer
alan yazımızda, bu işlere girmekten imtina eden bazı medya organlarının da,
“sorgulayan” haberlere, yazılara, programlara yer vermeye başladıklarına dikkat
çekmiştik.
Siyasi iktidara tam destek veren Kanal 24
televizyonunda ve Star.com.tr’de önemli “sorgulamalara” yer verildiğine işaret
etmiştik.
Star’daki bir haberde, Bill Gates ismi özellikle
öne çıkartılıyordu.
Deniyordu ki,
“Dünya nüfusunu azaltmanın
gerekli olduğunu söyleyen Microsoft'un kurucu ortağı milyarder Bill Gates, fonladığı Covid-19 aşılarının patentini paylaşmayacağını
açıkça söyledi. Amerikalı gazeteci Bradley Blankenship, Gates'in Covid-19'u bitirmeyeceğini, çünkü bunun o ve diğer
milyarderlerin çıkarına olmadığını belirtti!”
*
İnsanlığın “fazlalık” olarak gördükleri bölümünü yok etmeyi
plânlayan bu “sapkın ideolojinin” köklerini yazı konusu yapan
Star Genel Yayın Yönetmeni
Nur Albayrak da,
“Koranavirüsü ‘Yeni Tapınakçılar’ mı Yönetiyor?” başlıklı
yazısında, Yahudi Cizvit
Weishaupt ile Yahudi banker Rothschild’e, İlluminati (aydınlanma) Tarikatı’na ve
Fabian Cemiyeti’ne dikkat çekiyordu.
Fabian önderlerinden Bertrand Russel’in Tapınakçılara "Mutlaka negatif nüfusu gerçekleştirmeliyiz. Nüfus azaltılamazsa
planımız gerçekleşmez.” dediğini vurgulayan Albayrak, “Görüldüğü gibi iki dünya savaşındaki 100 milyona yakın kayıp Tapınakçı
üstadı tatmin etmemiş, salgından daha büyük bir "katkı" beklemektedir.
Dünyanın işi çok zor.” ifadelerine yer vererek, “bizdeki iktidarı” da ikaz
etmiş oluyordu.
*
Siyasi İktidar’a, daha doğrusu “Sayın Recep
Tayyip Erdoğan”a tam destek veren Türk Medya Grubu’nu ilgiyle izlerken, Turkuvaz Medya’nın Amiral Gemisi Sabah
Gazetesi’ndeki bir yazı dikkatimizi çekti.
Sosyal medyada bolca paylaşılmış, büyük
ihtimalle görmüşsünüzdür.
Sabah Yazarı Melih Altınok, yazısına
“Ey
Türk Tabipler Birliği!” başlığını oturtmuş.
Bu başlığı görür görmez, Sayın Recep Tayyip
Erdoğan’ın ülkeyi, siyasi iktidarı ve kendisini hedef alanlara “hitabı” geldi
aklıma.
Onun “fırçalama”
usulünü hatırladım.
Melih Altınok,
Türk Tabibler Birliği’nin “dört
dörtlük kapanma” çağrısına haklı olarak sert tepki göstermiş:
“Dünyanın en iyi sağlık altyapısına sahip 84
milyonluk Türkiye'de vaka sayıları 1000'in altına düşmeden açılmadan söz edilemezmiş.
Tabii beyzadeler maaşları kapanmada da
yatan zümreden... Halkın çarkına çomak sokulmasında da
bir ziyan görmüyorlar.”
Sabah yazarı Melih Altınok haklı, Türk
Tabipler Birliği’nin “ihtar kıvamındaki” (muhtıra demedim, ihtar) açıklaması, “halkın çarkına çomak sokma” anlamına geliyor.
Altınok yazısında, ortada “pandemi” değil de
“plândemi”nin olduğunu, yani büyük bir “tezgâhla” karşı karşıya bulunduğumuzu
“Plândemi” kavramını kullanmadan rakamlarla ortaya koyuyor.
İlgi duyan, o yazıyı bulur ve okur.
Ben, burada “halkın çarkına çomak sokma” tespitini, dikkatlerinize iyice arz etmiş olayım.
“Halkın
çarkına çomak sokmak” aynı zamanda, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın
çarkına çomak sokmaktır.
Sayın Erdoğan ile kendisini her durumda ve her
türlü riski göze alarak destekleyen milyonlarca vatandaşı karşı karşıya
getirmek…
Sayın Erdoğan’ı en güçlü olduğu yerden vurmaktır.
15 Temmuz’da yapılamayanı, bu şekilde yapmaya
çalışmaktır.
Bu “strateji”
bugüne kadar büyük ölçüde tutmuş ve Siyasi İktidar akıl almaz, izaha gelmez
“savrulmalarıyla” iyice sıkıntıya düşmüştür.
Ak Parti’ye seçimler boyunca tam destek
verdiklerini bildiğimiz nice vatan evlâdı, bizleri arayarak “Neler oluyor, bunca tuhaflık, tutarsızlık
nasıl oluyor da art arda geliyor. Yoksa dışarıdan,
içeriden oyunlar mı oynanıyor!” demektedir.
Rakip ittifak, ülkenin herhangi bir problemine
çözüm vaat etmemekte, işi Sayın Erdoğan’a yönelik tepkileri kışkırtarak, nefret
dalgaları oluşturarak götürmeye çalışmaktadır.
“Yıkım” teklifi olan, “yapım” teklifi olmayan
böyle bir muhalefet bloğu ile inanılmaz, izah edilemez savrulmalar yaşayan
siyasi iktidar arasında sıkışıp kalan vatandaş, bunalıma girmiş durumdadır.
Plândemi, Türkiye boyutuyla da tıkır tıkır
işlemektedir.
Bu durum gittikçe daha fazla aydın tarafından
görülmektedir.
Mesele…
Sayın Erdoğan’ın bu “tezgâhı” iş işten
geçmeden bozabilmesindedir.
Vatandaş henüz ümidini kaybetmemiştir!
İş işten “henüz” geçmemiştir!