Dolar (USD)
35.18
Euro (EUR)
36.53
Gram Altın
2966.40
BIST 100
9724.5
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
22 Temmuz 2024

Ekonomik güvenliğin artırılması gerekiyor

Türkiye ekonomisindeki son gelişmelere bakıldığında enflasyonist durumun devam ettiği ancak fiyat artış hızının frene bastığı görülmektedir. Son bir yıldaki enerji maliyetlerindeki artış ve jeopolitik belirsizlikler, üretim maliyetlerini artırarak büyüme üzerinde baskı oluşturmuştur. Yıllık enflasyondaki bu yüksek seyrin başlıca nedenleri arasında enerji maliyetlerindeki artış, kur dalgalanmaları ve tarım ürünlerindeki fiyat artışları bulunmaktadır. Döviz kuru, son bir yıl içerisinde önemli dalgalanmalar göstermiştir. Özellikle dış borç ödemeleri ve küresel ekonomik belirsizlikler, Türk Lirası üzerinde baskı oluşturmuştur. Yüksek enflasyon, maliyetlerin artmasına ve reel gelirlerin düşmesine neden olurken, döviz kuru dalgalanmaları özellikle ithalata bağımlı sektörler için büyük risk teşkil etmektedir.

Son döneme bakıldığında özellikle sanayi üretiminde aylık bazda artış olsa da yıllık bazdaki azalma ekonomide uygulanan sıkı para politikası neticesinde yavaşlama olduğunu gösterir nitelikte. Diğer taraftan ise inşaat sektörü gibi bazı sektörlerde yaşanan durgunluk, iç talep göstergelerinde yaşanan dalgalanmalar, tüketici güveninin tam anlamıyla sağlanamaması genel ekonomik büyümeyi sınırlayan faktörler arasında yer alıyor.

Perakende satış hacmindeki artış, iç tüketimin canlandığını gösterse de, hanehalkı borçluluğunun yüksek seviyelerde olması, uzun vadeli talep istikrarı açısından risk oluşturmaktadır. Son bir yılda uygulanan çeşitli sosyal politika tedbirleri ve asgari ücret artışları, iç talebi desteklemiştir ancak bu durum enflasyonist baskıları da beraberinde getirmiştir.

Cari açığın yüksek seviyelerde seyretmesi, dış finansman ihtiyacını artırmakta ve bu durum ekonomik güvenliği tehdit etmektedir. Enerji ithalatına olan bağımlılık, cari açığın temel nedenlerinden biri olarak öne çıkmaktadır.

Tüm bu bilgiler doğrultusunda bakıldığında Türkiye’de ekonomik güvenliği artırmak için sıkı para politikası uygulanmaya muhtemelen devam edilecektir.

Enflasyonla mücadele kapsamında uygulanan para politikasının sıkılaştırılması ve faiz oranlarının artırılması piyasada başta konut ve otomotiv olmak üzere iç talebin daralmasına ve bu durumunda fiyat artışlarının önüne geçilmesine yol açtığı görülmektedir.

Ayrıca kamu harcamalarının kontrol altına alınması ve bütçe disiplininin sağlanması, enflasyonla mücadelede önemli bir rol oynamaktadır. İsrafın önlenmesi ve kamu kaynaklarının etkin kullanımı, mali disiplini güçlendirmektedir. Artan vergi oranlarıyla birlikte kamunun geliri artırılmış ve emekli maaşlarına zam yapılması imkânı oluşturulmuştur. Özellikle 6 Şubat depremleri sebebiyle kamunun artan para ihtiyacı ve emeklilerin maaş artışı talebinin karşılanması için kamu gelirlerini artırmak ve enflasyonu düşürmek için vergi artışı politikası uygulandığı görülmektedir.

Tüm bunların yanında enflasyonu düşürmek ve ekonomik güvenliği artırmak için gıda ve enerji fiyatlarının enflasyon üzerindeki etkilerini azaltmak için tarım ve enerji sektörlerinde verimliliği artıracak politikaların uygulanması gerekmektedir. Tarım ürünlerinin arzını artırmak için çiftçilere yönelik teşvikler ve destekler sağlanmalı, enerji sektöründe ise yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar artırılmalıdır.

Ekonomik güvenliği artırmak için atılan bir diğer adım da Merkez Bankası'nın döviz rezervlerini artırmasıdır. Rezervlerin artırılması döviz kuru dalgalanmalarına karşı daha dirençli bir ekonomi oluşturacaktır. Rezervlerin güçlendirilmesi için aslında atılması gereken en önemli adım ihracat gelirlerinin artırılması ve doğrudan yabancı yatırımların teşvik edilmesidir. Faiz artışı ile kurun dengelenmesi pansuman tedavisinden başka bir şey değildir. Pansuman tedavisi geçici bir çözüm olup asıl yapılması gereken yerli üretimin teşvik edilmesi ve katma değerli ürünlerin üretimine yönelik yatırımların artırılması, ithalat bağımlılığını azaltarak döviz kuru üzerindeki baskının hafifletilmesidir. Özellikle stratejik sektörlerde yerli üretim kapasitelerinin artırılması önem taşımaktadır. İhracatın artırılması için dış pazarlara yönelik teşviklerin ve desteklerin sağlanması gerekmektedir. İhracatçılara yönelik vergi indirimleri, düşük faizli krediler ve lojistik destekler, ihracatın büyümesini sağlayacaktır.

Enerji ithalatına olan bağımlılığın azaltılması için yenilenebilir enerji kaynaklarına yatırımlar artırılmalı ve enerji verimliliği projeleri desteklenmelidir. Bu sayede, cari açık üzerindeki enerji maliyeti baskısı azaltılabilir.