Din düşmanlığı yapanlara tepkiler artıyor
SON zamanlarda, dini değerlerimize,
inançlarımıza, İslâmî kökenli yaşayışımıza yönelik tacizler ve hakaretler
artmaya başladı. “Fikir hürriyeti” adı altında lanse edilen bu tür girişimler
ne yazık ki, İsviçre Medeni Kanunu’nun uygulandığı ülkemizde cezai karşılığını
bulamıyor. Biz müslümanlar, bu tür taciz ve hakaretlere ancak sözlü ve yazılı
olarak tepki gösterebiliyoruz.
Bu tepkilerden biri de Peygamber
Sevdalıları Vakfı’ndan geldi. Malum basının fazla ilgi göstermediği tepki
metnini ben aynen size aktarmayı kendime bir görev bildim:
Kinlerini kusuyorlar
“Hamd,
âlemlerin Rabbi olan Allah’a (celle celâlüh), salat ve selam;
Müjdecimiz, Kurtarıcımız, Efendimiz Resulullah’a (aleyhissalatu
vesselam) olsun!
“Peygamber,
mü'minler için kendi nefislerinden daha önceliklidir…” (Ahzâb-6)
“Beni
ananızdan, babanızdan, çoluk çocuğunuzdan ve herkesten çok sevmedikçe gerçek
mânâsıyla iman etmiş olmazsınız.” (Buhârî, İman 8)
İslâm
ve mukaddesat düşmanları her fırsatta kinlerini kusmaktadır. Nitekim son
zamanlarda bu düşmanlık fütursuzca Türkiye Müslümanlarının gayretine dokunacak
şekilde paylaşılmaktadır. İslâm düşmanlığında sınır tanımayan alçak zihniyet,
içinde boğulduğu cehaletin ve karanlığın faturasını her seferinde İslam’a
kesmekle güya kendilerine çağdaşlık payesi vermektedir.
Mecliste yapılan düşmanlık
Son
olarak mecliste İslâm’a ve mukaddesata yapılan düşmanlık, bu güruhun ilk
hakareti değildir. Küçük yaştaki evlilikleri bahane ederek Peygamber Efendimize
hakaret, Silopi,
Cizre gibi yerlerde çarşaflı bayanları zincirleyip güya tesettürlü bayanları
köle görerek kinlerini kusma, birçok şehirde "Bizler emanet değiliz, Bizler kimsenin namusu değiliz" slogan
ve afişleriyle Hz. Muhammed’in (aleyhissalatu vesselam) Veda
Hutbesindeki "Kadınlar size
Allah’ın emanetidir" hadisini hedef almakla birlikte
ahlaksız-sapkın fikir ve davranışların yaygınlaşması için yaptıkları
çirkinliklerin haddi hesabı yoktur.
Bizler saldırmıyoruz!
Müslümanlar
olarak kimsenin kutsalına ve değerlerine saldırmadığımız gibi hiç kimsenin de
bizim kutsallarımıza saldırmaya hakkı yoktur. Dini değer ve kutsalları alay
konusu edinmek, hakaret etmek sanatsal faaliyet de düşünce özgürlüğü de
değildir. Bu açık bir şekilde İslâm düşmanlığıdır, Peygamber ve mukaddesat
düşmanlığıdır. Bunu yapan her kim olursa olsun, hangi adla yaparsa yapsın
toplumsal huzuru ve dengeyi bozmak isteyen fitneciler, halkı açık bir şekilde
kin ve nefrete sevk eden suçlulardır. Müslümanlar olarak İslami değerlere ve Peygamber(sav)’e yönelik
hiçbir saldırıyı, hakareti affetmek, görmezden gelmek veya tolerans tanımak
gibi bir lüksümüz yoktur!
Bu
vesile ile başta mecliste İslâm’a yapılan saldırı olmak üzere, son zamanlarda
yaygınlaştırılmaya ve normalleştirilmeye çalışılan İslam’a ve mukaddesatımıza
yönelik düşmanlık yapan hadsizleri lanetliyoruz. Halkımızı bunlara prim
vermemeye davet ediyor, gerekli yasal düzenlemeleri yaparak mukaddesata yönelik
saldırıların en ağır şekilde cezalandırılması hususunda yetkilileri göreve
çağırıyoruz.”