Dolar (USD)
35.33
Euro (EUR)
36.47
Gram Altın
3031.82
BIST 100
10000.72
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
26 Ekim 2020

Cuntanın sokak çağrısı

KKTC’de EOKA zihniyeti seçimleri kaybetti.

Türkiye de rahatladı…

Azerbaycan, Karabağ’ı istiklaline kavuşturuyor; İHA ve SİHAlarla destan yazıyor…

Paşinyanların, Macronların, Sisilerin, Esedlerin, terör örgütlerinin ve yandaşlarının SİHA hazımsızlığının, Türkiye düşmanlığının nedeni; Türkiye’nin bu mazlum coğrafyadaki İstiklal ve istikbal mücadelesidir.

Işıklar yanıyor’la halkı sokağa döküp bu mücadeleyi baltalamak istemekteler.

24 Haziran 2018 gecesinde Türkiye’de uygulamak istedikleri sokak planı Kırgızistan’da uyguladılar.

4 Ekim’de yapılan seçimde hezimete uğrayan 12 parti sokaklara çıktı, kamu binalarını ve meclisi işgal etti, 6 Ekim’de yönetimi devirdi.

Kırgızistan’da FETÖ darbe yaptı…

24 Haziran 2018’de seçim sonuçlarının kabul edilmemesini isteyenlere karşı “Adam kazandı” ifadesiyle ifrit oyunu bozan Muharrem İnce’yi bugün cezalandırmak isteyenler Kırgızistan’daki olayların tam merkezindeler.

Sokak çağrısını, Mayıs 2013’te Gezi’de, 30 Mart 2014 akşamı Mahalli İdareler Seçimlerinin sonuçları açıklandığı dakikalarda, 6-8 Ekim 2014’te Kobani Olayları bahanesiyle ve 2015’te çukur- hendek teröründe denediler.

15 Temmuz’un hemen öncesinde lise gençliğini ve işçileri sokağa tahrik ettiler.

Cuntanın en elverişli aparatı; sokak çağrısı…

1950 seçimi demokratik kurallara göre yapılınca Demokrat Parti, ( DP ) oyların % 52,67’sini alarak 415 milletvekili ile tek başına iktidar oldu. Cumhuriyet Halk Partisi, (CHP) oyların % 39,45’ni alarak 69 milletvekili, Millet Partisi, (MP) % 3,1’le 1 milletvekili, bağımsızlar da % 4,76’yla 2 milletvekili ile TBMM’de temsil hakkını kazandılar.

Böylece yirmi yedi yıllık tek parti (şeflik) dönemi kapandı.

10 yıl sürecek olan Demokrat Parti hükümetleri dönemi başladı.

2 Mayıs 1954 seçimlerinde Demokrat Parti, (DP) oylarını 1950 seçimlerine göre 5 puan artırarak oyların % 57,61’ni alarak 502 milletvekili, Cumhuriyet Halk Partisi , % 35,35’le 31 milletvekili, Cumhuriyetçi Millet Partisi, % 4,85’le 5 milletvekili, bağımsızlar ise % 1,53’le 3 milletvekili ile temsil hakkını elde ettiler.

DP, oyların yaklaşık %58’ini alınca zinde güçler, seçimlerden yaklaşık 16 ay sonra, (1955’in 6-7 Eylül’ünde) İstanbul’da, Rum ve Ermeni kökenli vatandaşların ev ve iş yerlerinin kundaklandığı, yağmalandığı olayları başlattılar.

1943’te Varlık Vergisi’yle 28 Şubat1997 Post modern darbe sürecinde ‘yeşil sermaye’ etiketiyle sermaye düşmanlığı yapan zihniyetin kalıntıları, bugünlerde de şirketlere, gazetelere el koymayı planladıklarını açıklıyorlar. 17 -25 Aralık 2013’te yargı darbe girişiminde ülkenin en büyük şirketlerinin mal varlığına el koyma girişimi de bu zihniyetin ülke için tehdit derecesinin yüksekliğini göstermektedir.

Öyle ki 1955 olaylarının sorumlusu olarak iktidarı devirdiler.

DP, 1954 seçimlerindeki başarısını 27 Ekim 1957 seçimlerinde de oyların % 47,87’sini alarak 424 milletvekili ile tek başına iktidar olmayı sürdürdü, Ana muhalefet Cumhuriyet Halk Partisi ise % 41,09 oy oranıyla 178 milletvekiliyle temsil yetkisi aldı.

1959’da cuntacı Dokuz Subay tespit edilince “İsmet İnönü’yü seven subaylar cezalandırıyor.” diyerek cunta, adaletin pençesinden kurtartılıyordu.

Gerilim ve kriz lobisi algı operasyonlarını hızlandırdılar.

Ve 5 Mayıs 1960…

‘555K’ (5. ayın 5’inde, saat 5’te, Kızılay’da…) sloganıyla sokaklara dökülenler, Plevne Marşı'nı değiştirip: ''Olur mu böyle olur mu?/ Kardeş kardeşi vurur mu? / Kahrolası diktatörler. / Bu dünya size kalır mı?” diyerek Başbakan’ı yakasından tutup silkeliyor, ondan hürriyet istiyorlardı. Yirmi iki gün sonra da 27 Mayıs’ta cuntası, yönetime el koyup Meclis’i kapatıp hükümet üyelerini ve iktidar partisinin üye ve yöneticilerini tutukladı. O, 9 subayın tamamı ‘ışıklar yanıyorcu’ların içindeydiler.

5 Mayıs’ta hürriyet isteyenlerin hiçbiri bu durumu kınamadı.

Yurtta Sulh Konseyi’ni de ‘çaycı çorbacı’ olarak perdelemekteler…