Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

22 Temmuz 2024

Bir can daha yanmasın!..

Türkiye uzun bir süredir sokak köpeklerinin sebep olduğu vahşeti tartışıyor.

Son 2 yılda 50’si çocuk olmak üzere 107 kişi sahipli ya da sahipsiz köpeklerin saldırılarında hayatını kaybetmiş. Son 5 yılda ise hayvan ilişkili 3 bin 534 trafik kazasında 55 ölüm ve 5 bin 147 yaralanma vak’ası meydana gelmiş.

Durum vahim!..

Konu eylem ve tartışmaların gölgesinde geçtiğimiz hafta Çarşamba günü AK Parti’nin verdiği 17 maddelik “Hayvanları Koruma Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”yle Meclis’e taşındı. Ortalık karıştı, hem de ne karışma!..

“Hepimiz hayvanseveriz, o canların önünde kendimizi siper etmeye hazırız” diyerek tepkisini gösteren muhalefet içeride, hayvan hakları savunucuları dışarıda yumruklarını sıkmış, “sokak köpeklerine ‘ötanazi’nin yolunu açacak yasa teklifi” iddiasıyla TBMM Tarım Orman ve Köyişleri Komisyonu’ndan geçmemesi için direniyor.

Tebrikler!.. Gerçekten de can dostları sevmek, korumak, yaşamlarını kolaylaştırmak evrensel bir görev. Fakat madalyonun bir de öteki yüzü var.

İnsanlar denetimsiz başıboş köpek vahşeti yüzünden ya hayatını kaybediyor, ya da parçalanmış bedeniyle travma geçiriyor.

Eee bunlar can değil mi?!..

İnsanı sevmeyen diğer canlıları sevebilir mi?..

Zinhar!..

Bu nasıl hayvanseverlik!..

Meclis’te günlerdir “köpek kavgası” yüzünden çözüme yönelik yasal adım atılamıyor. Yasayı tartışmak, eksiklikleri gidermek, iyileştirmek yerine “istemezük” denilerek ortalık velveleye veriliyor.

İktidar sokak hayvanlarının mağdurlarını savunurken, muhalefet sokak köpeklerinin “uyutulma” adı altına öldürüleceği iddiasıyla kanun teklifine şiddetle karşı çıkıyor. İnsan haklarının hiçe sayıldığı “çivisi çıkmış” bir dünyada “köpek kavgası”na girenlerin çığlıkları, tahkirleri, tahkirleri, tehditleri, sloganları, suçlamaları havada uçuşuyor. Mamacılar bir taraftan, hem hayvan hem de insan haklarını yok sayanlar bir taraftan “hayvansever” kılıfı altında provokasyon yapmaktan geri durmuyor.

Sonuç malum!.. 18 saatlik görüşme maratonunda yasa teklifin ancak ilk 3 maddesi kabul edilebildi. Olağanüstü bir gelişme olmaz ise kalan maddelerin görüşülmesine bugün devam edilecek. Sayın vekiller lütfen sloganı, bağrışmaya, dalaşmayı bırakın; sağduyu ile hayat kurtaracak yasa yapın!.. Bir can daha yanmasın!..

***

YENİ YASAYLA NELER DEĞİŞECEK

Bir erkek bir dişi hayvanı bir araya getirdiğinizde, 2 kez doğum yaptığında, her doğumda da 6-8 hayvan dünyaya getirdiğinde, birinci yıl 12, ikinci yıl 128, böyle katlanarak gidiyor ve en son 6 yılda 67 bine çıkıyor. Dolayısıyla bu kadar doğurganlığı yüksek hayvan popülasyonu için sıkı tedbirler alınması gerekiyor.

Bir taraftan başıboş köpeklerin sayısının 4 milyonu bulduğu değerlendirilirken, diğer taraftan köpeklerin sık doğurmaları ve yer değiştirmeleri sebebiyle sağlıklı kayıt tutulamıyor. Belediyeler sokak köpeklerini rehabilite etmekte yetersiz kalıyor. Yani ortada büyük bir problem var.

Artan vak’alar sebebiyle toplumda oluşan infiale daha fazla duyarsız kalamayan AK Parti hazırladığı kanun teklifini TBMM’ye taşıdı.

* AK Partinin verdiği kanun teklifine göre; bütün hayvanlar sahiplenilecek ve “sahipsiz hayvan” kavramı ortadan kalkacak.

* Sokaklardaki hayvan popülasyonunun artmasının halk ve çevre sağlığını, kamusal güvenliği tehdit eder boyuta ulaşması engellenecek.

* “Nasıl sokakta insanların yaşaması doğru değilse, 4 milyon sahipsiz hayvan popülasyonunun da sokakta yaşamaları doğru değildir” anlayışı ile hareket edilecek.

* Mevcut kanuna göre, belediyelerce, saldırgan veya rehabilite edilmesi gereken hayvanların bulunduğu yerden alınıp kısırlaştırıldıktan sonra sokağa salınırken; yeni kanun teklifiyle, sahipsiz hayvanlar bulunduğu yerden alınıp kısırlaştırılacak ve rehabilitasyonunun ardından bakımevinde bakılmaya devam edilecek.

* Yerel yönetimler, kamu güvenliği ve kamu sağlığını tehdit eden bir boyutu varsa, bununla ilgili “ötanazi” dahil bütün işlemlerde yetkili olabilecek.

* Türkiye, kuduz riski çok yüksek olan ülkeler kategorisinde olduğundan kara listede. Bu listeden çıkmanın bir yolu da tedavi edilemez ve saldırgan hayvanlara ötenazi uygulamak. Ötenazinin kararını merkezi otorite değil, yerel yönetimler verecek.

* Türkiye’de 4 milyon sahipsiz hayvanın ancak 105 binine mevcut 322 bakımevinde bakılabiliyor. Bu da denetimsizliğin boyutunu gösteriyor. Bu kanun teklifiyle, bakımevlerine de standart getirilecek. Bakımevlerinde hayvanların rehabilite edilmesi, hastalıkları varsa iyileştirilmesi, merkezi idarelere, kamu kurum ve kuruluşlarına sorumluluk yüklenecek. Bakımevlerine kanun teklifiyle getirilen standartlar getirilecek. Bu standartlara uymayan yerel yönetime de her bir hayvan için 50 bin lira idari para cezası uygulanacak. Bütçeden para ayrılmadığı durumlarda hem belediye başkanına hem de belediye meclis üyelerine 6 ay ilâ 2 yıl arasında hapis cezası verilecek.

***

HAMİŞ:

Yukarıda özetle ifade etmeye çalıştığımız problemlerle birlikte artık evlerden çocuk seslerinin yerine köpek havlamaları gelmeye başladı. Kültürel erozyonun çoğu şeyi ifsâd ettiği bir ortamda “köpek çeteleri”nin cinayetleri ayrı bir dert, popülasyonu hızla artan sahipli köpeklerin cadde ve sokakları dışkılarıyla kirletmeleri ayrı bir dert. Sıkıntı büyük değil, çoook büyük!..