Dolar (USD)
34.62
Euro (EUR)
36.32
Gram Altın
2922.45
BIST 100
0
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE
05 Kasım 2020

'Ak Parti'nin rakibi Ak Parti!'

Ak Parti’nin zaferiyle sonuçlanan 3 Kasım 2002 seçiminin üzerinden koskoca 18 yıl geçmiş.

Zamanın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a, “Recep Tayyip Erdoğan’ın yolunu açarsanız hepimizin siyasi hayatını bitirir!” diyenler “çoktan” haklı çıktılar.

Bugünlerde, Ak Parti’nin geldiği noktayı değerlendiren Ak Partililerden sıkça duyduğumuz bir “kalıp” var:

“AK Parti’nin rakibi yine Ak Parti!”.

Bu cümleyi “olumlu” tarafından alırsanız, “AK Parti kendisiyle yarışıyor, kendisini aşıyor, rakipsiz bir şekilde yoluna devam ediyor!” diyebilirsiniz.

Diğer taraftan…

“Ak Parti’ye Ak Partililer, daha doğrusu AKP’liler zarar veriyor!” gibi bir mânâ da çıkartılabilir.

“AK Parti’nin rakibi yine Ak Parti” diyenlerin önceki ve sonraki cümleleri, kast edilenin daha ziyade “ikincisi” olduğunu gösteriyor.

AK Parti tabanındaki, Ak Parti Teşkilâtı’ndaki, Genel Merkez’deki, Külliye’deki sohbetlere kulak kesildiğinizde, her konuşmanın mutlaka “Allah Reis’e uzun ve sağlıklı ömürler versin.” duasına bağlandığını görüyorsunuz.

Bu duanın da iki “yorumu” var:

Birincisi,böyle demekle sevdiğinizin iyiliğini istemiş olursunuz.

İkincisi de, bir yandan sevdiğinizin iyiliğini istemiş, diğer yandan da, “Reis olmasa işler çok kötü!” gibi bir “iç çekişi” ifade etmiş olursunuz.

Sultan Abdülhamit Han’ın başına gelenler, İnşAllah Reis’in de başına gelmez!” demiş olursunuz.

Malûm, Sultan Abdülhamit Han’ı yıkan, “dış faktörlerden” ziyade, “içerideki durumlar” olmuştu.

Tarihinin büyük kısmını, içeriden vurulan liderlerin “ders niteliğindeki” hayat hikayelerinin oluşturduğu bir millet, elbette “endişeli” olacaktır.

Geçmişle bugünü kıyaslamakta zaafa düşenler, bu 18 yıl boyunca kaydedilen gelişmelerin ne kadar “önemli” olduğunu, bazı alanlarda “devrim” niteliğindeki atılımlara imza atıldığını göremezler.

İnsanoğlu, kaybetmediğinin kıymetini bilemiyor maalesef.

Tarih, eğer ‘doğru’ yazılarsa, Sayın Erdoğan’ı artıları eksilerinden çok daha fazla olan “Büyük Bir Devlet Adamı” olarak anlatacaktır.

Onun, “Yalnızım” derken, “Metal yorgunluğu var!” derken, “Bize hesabî değil, hasbî insanlar lâzım” derken, “Bize ÖMER’ler lâzım” derken…

Aslında “Tam olarak neler demek istediğini - eğer doğru yazılırsa- tarih, çok daha net bir şekilde ortaya koyacaktır.

Atatürk’ün tarihi, hoyrat eller tarafından ters yüz edilmişti.

Yıllar yıllar sonra, O’nun gerçek tarihi ortaya çıkmaya başlayınca, “dost bildiklerinden” ne darbeler yediğini görmüş olduk.

Gerçeğin günün birinde mutlaka ortaya çıkmak gibi bir “huyu” vardır.

Ne var ki, çoğu zaman “geç” kalır ortaya çıkışlar.

Bugün…

Milyonlarca Ak Partili, “gerçeğin tamamını” göremiyorsa da, neler olduğunu az çok sezebilmektedir.

“Hasbî insanlara olan ihtiyaç” gittikçe artmaktadır.

AK Partililer, “yerel seçimi” kaybettiren esas sebepleri görmektedir.

Birçok ilden, “değişim” talepleri gelmektedir ve “başarısız olanın”, “yanlış yapanın” hak ettiği karşılığı bulmadığı, “adeta ödüllendirildiği” yolundaki şikayetler gittikçe artmaktadır.

Ak Partililer, muhalefet partilerinden herhangi birinden endişe duymamaktadır.

Onları “rakip olarak” görmemektedir.

Ak Partililer…

Evet, “AK Parti’nin rakibi AKP’liler” demektedir.

Küçücük mevkilerde “krallık” taslamalar, vatandaşa “tepeden” bakmalar, “ulaşılması güç adam” havalarına girmeler, lüksü-şatafatı gösterme gayretleri…

Çıktığı kabuğu beğenmemeler…

İşi “Sayın Cumhurbaşkanımız bugün şurada şunu söyledi, bugün burada bunu yaptı!” mesajlarıyla idare etmeler…

Kritik süreçlerde “topa” girmemeler…

Ya da “giriyormuş gibi” yapmalar…

Şunu ziyaret ettik, bu bizi ziyaret ettik. Şuradaydık, buradaydık” gibisinden çoğu vatandaşı zerre ilgilendirmeyen paylaşımlar…

Makama gelen AK Parti’ye uzun yıllar emek vermişlere tepeden bakmalar, hatta tahkir etmeler…

Vatandaş ne yapsın, bize ulaşarak “dert iletmeye” çalışıyor.

Bize dert anlatmalar baş edemeyeceğimiz kadar yoğunlaşmışsa, “sıkıntı var” demektir.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi sizsiniz!”

Okuyucularımızdan “Paylaşmanızda fayda var” notuyla gönderilmiş.

“Duygularımıza tercüman olan bir yazı.”

Osman Diyadin imzalı bir metin.

Bir bölümünü arz edeyim:

“Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın rakibi sizsiniz!”

Ne CHP, ne İP, ne de diğerleri!..

Sizsiniz!..

Adeta milleti Tayyip Erdoğan'dan soğutmak için var gücünüz ile çalıştığınızın farkında mısınız bilmem ama çıkın sokağa bunu görürsünüz!..

Göremiyorsunuz çünkü milletten koptunuz!

Bugün, muhalefetin en acımasız olduğu, pandemi nedeni ile ekonomik sorunların yaşandığı bu dönemde dahi anketlerde AK Parti'nin oyunun Yüzde 38-40 bandında görülmesi dahi büyük başarıdır ki bu başarının sebebi milletin gönlündeki Tayyip Erdoğan sevgisidir...

Kıymayın bu sevgiye!..

Teslim etmeyin bu ülkeyi 2002 öncesi anlayışa!..

Nankör olmayın!..

Milleti dinleyin...

Çünkü;

Kimlerin ne yaptığını…

Kimlerin kimlere karşı husumet beslediğini…

Kimlerin kimlerle kavgalı olduğunu…

Kimlerin neyin peşinde koştuğunu…

Kimlerin hangi hesabı yaptığını…

Kimlerin davaya göz göre göre zarar verdiğini…

Kimlerin kişisel ihtirasları ile Parti’ye ve Reise ihanet ettiğini bilinmiyor mu sandınız!…

Kafanızı deve kuşu misali soktuğunuz kumdan çıkarın!..

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın bu ülke için büyük bir şans olduğunu görerek bir gün dahi partisi adına makam ve mevki beklentisi olmadan ‘Bağımsız güçlü Türkiye’ ideali için karşılıksız destek veren Devlet Bahçeli’den ders alın!..

(..)

Bilin ki;

Bugünkü ‘vurdum duymaz’ anlayışa son verilmez 2023 öncesi bütün yapıda gerçek bütünleşme sağlanamaz ise hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır…

Bugünleri çok arayacaksınız!

Böylesine güçlü bir iradeye sahip olan, milletinin başını hiçbir olayda yere eğmeyen, üzerine oynanan bütün oyunlara rağmen ‘Bağımsız Türkiye’ inşa etme yolunda dev adımlar atan Erdoğan'ın değerini önce AK Partililer olarak siz bileceksiniz!..

O nedenle AK Parti’de sen- ben kavgası, makam-mevki, ticaret için siyaset yapanlar sözüm size…

Birbirlerinin kuyusunu kazırken aslında Tayyip Erdoğan’ı arkasından hançerlediğinizin farkında değil misiniz!

Recep Tayyip Erdoğan’ sız bir Türkiye ve AK Parti’yi hayal edenlerin oyununa geldiğinizin farkında değil misiniz?

Kendinize gelin!..

Biraz tarihe bakın!..

Son pişmanlıklar para etmemiş!..

Bilin ki tarihi okudukları zaman torunlarınız sizden hesap soracak!..

Tıpkı Abdulhamit’i yalnız bırakanlardan, tıpkı Adnan Menderesi idam edilişini seyredenlerden hesap sorulduğu gibi!..

Karar sizin!..

(Osman Diyadin / İnternet Haber)