Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ile
bir araya geldik.
Herkesin sormaya çekindiğini soruverdim:
“Abdülhamit Gül’ün bıraktığı projeleri devam
ettirecek misiniz?”
Bekir Bey o naif tutumuyla cevapladı:
“Tabii. O projeleri ilk bakanlığım döneminde
hazırlamıştık. Sağ olsun, Abdülhamit Bey devam ettirdi. Biz de bıraktığı yerden
devam ettireceğiz. Bu şekilde yargıyı geliştireceğiz. Yargı Reformu
Strateji Belgesi ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
açıkladığı İnsan Hakları Eylem Planı kılavuzumuz olacak.”
HDP’li Semra Güzel’in yurt dışına
kaçmış olabileceğini de vurguladı Bakan Bozdağ.
HDP’nin kapatılması konusunda da Adalet
Bakanlığının davaya müdahil olmayacağının altını çizdi.
Sedat Peker de konuşuldu.
Birleşik Arap Emirlikleri ile yargı
alanında özel ikili bir anlaşma olmadığını vurguladı Bakan Bozdağ.
Ancak uluslararası anlaşmalara bağlı olarak Sedat
Peker hakkında çıkarılan kırmızı bültene istinaden İstanbul
Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı ve Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı'ndan
gelen taleplerle iade talebinde bulunulduğunu ama şu ana kadar BAE’den
bu talebe cevap gelmediğini söyledi.
İade konusu gündeme gelince FETÖ elebaşının ABD’den
talebi de konuşuldu tabii.
ABD ile özel bir yargı anlaşması olmasına rağmen yine
de uluslararası anlaşmalara uygun olacak nitelikte delillerle Fetullah
Gülen’in yargılamak üzere iadesini talep etiklerini hatırlatan Bakan
Bozdağ bu talebe şu ana kadar karşılık verilmediğini söyledi.
İlginç olan ise ABD Adalet Bakanlığı yetkililerine
yargılamanın ABD mahkemelerinde yapılması talebi oldu.
Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın
aktardığına göre ABD tarafından gelen cevap ise çok şaşırtıcıydı.
Amerikalılar, "Türkiye’nin aleyhine karar
çıkar." diyerek yargılama yapmıyormuş.
Bakan Bozdağ, “Biz de gönderin, ABD’nin iç hukuk
yoluna girilmesini istiyoruz. Orada da mücadelemizi yaparız, dedik ama
getirmiyorlar.” açıklaması çok dikkat çekiciydi.
Bir Adalet Bakanı olarak cesur açıklamalar yaptı
Bozdağ...
Almanya, İngiltere, Fransa, Belçika’nın
Türkiye’nin aleyhine faaliyet gösterenleri himaye ettiğini söylemesi kayda
değer bir açıklamaydı.
FETÖ konusunda baskıların sonuç vermiş ve 28
ülkede 121 FETÖ mensubu sınır dışı edilmiş.
Adnan Oktar kararının incelenmesi için HSK
1.Dairesinin de inceleme kararı aldığını söyleyen Bakan Bozdağ kararı henüz
imzalamadığını da söyledi.
Kavala ve Demirtaş davalarında,
muhalefetin yargıya çok fazla müdahale ettiğinin altını da çizdi Bakan
Bozdağ...
“Sarayın Hâkimi” gibi
yakışıksız ifadelerle hâkim ve savcıların yönlendirildiğine ve baskı altına
alındığına vurgu yaptı.
“Bir parti genel başkanı ‘bunları bırakacağım’ diyor,
öteki ‘hukuk devleti’ diyor. Bırakın yargı yolunda ilerlesin.” diyen Bozdağ'ın Anayasanın
138.maddesinde hâkimlerin görevlerinde bağımsız ve tarafsız olduğunu hatırlatması
önemliydi.
Hukuk devletine inanan birinin yapacağı işler değil
bunlar, dedi.
Türkiye’nin yargı konusunda AİHM’ne
katılmasından dolayı bayağı geliştiğini de vurguladı.
AİHM kararlarına harfiyen uyulduğunu söyledi.
Ben de hemen HSK’nın varlığından
bahsettim.
Yargı üzerinde bir etki olduğunun konuşulduğunu
söyledim.
Bakan Bozdağ, onlar gelse bile HSK’yı kaldırmazlar,
diyerek HSK’nın bir zorunluluk olduğunu söyledi.
Kaldı ki son atamalarda 400 üstü bir oy sayısı ile
geçilmesi uzlaşının sağladığını gösteriyor, diye vurguladı.
Suudi Arabistan'ın Kaşıkçı Cinayetiyle ilgili davayı
durduracaklarını ve Suudilerin yargılamasından çıkacak gerekçeli karara göre
ilerleyeceklerini açıkladı.
Türkiye'deki mahkeme kararın infazına bakarak davayı
düşürecek ya da yeniden açacak...
Bakan beyin açıklamaları önemli olsa da şunu unutmamak
gerek:
Adaletin kılıcı keskin terazisi hassas olmalı...