Birleşmiş Milletler insan hakları uzmanları, Tayland’a çağrıda bulunarak, gözaltında tutulan 48 Uygur Türkünün Çin’e iade edilmemesini istedi. Uzmanlar, iade edilmeleri durumunda işkence, kötü muamele ve “geri dönülmez zarar” riskiyle karşı karşıya kalacakları konusunda uyarıda bulundu.

İnsan hakları grupları ve bazı Taylandlı milletvekilleri geçtiğimiz hafta, on yıldan uzun bir süredir göçmenlik gözetiminde tutulan Uygurların Çin'e gönderilmesinin hiç olmadığı kadar ihtimal dahilinde olduğuna dair endişelerini dile getirdiler. Hükümet ise böyle bir planının olmadığını ileri sürdü.

İnsan hakları örgütleri Pekin'i, işgal altında tuttuğu Doğu Türkistan'ın batı bölgesinde sayıları 10 milyon civarında olan ve çoğunluğu Müslüman bir etnik azınlık olan Uygurlara yönelik, kamplarda toplu gözetim ve zorla çalıştırma da dahil olmak üzere yaygın suistimallerde bulunmakla suçluyor. Pekin ise her türlü suistimal iddiasını reddediyor.

BM İnsan Hakları Özel Raportörleri 48 Uygur ile ilgili olarak Salı günü yaptıkları açıklamada “Bu kişiler Çin'e iade edilmemelidir” dedi.

“Bunun yerine, sığınma prosedürlerine ve diğer insani yardımlara erişimleri sağlanmalıdır” diyen uzmanlar, iade edilmeleri söz konusu olan grubun yarısının ciddi sağlık sorunları olduğunu da sözlerine ekledi.

Tayland Başbakan Yardımcısı Phumtham Wechayachai geçen hafta Uygurların Çin'e sınır dışı edilmesine ilişkin acil bir plan olmadığını söylerken, ulusal polis şefi Kittirat Panpetch de Pazartesi günü yaptığı açıklamada sınır dışı edilmelerine ilişkin herhangi bir hükümet emri olmadığını söyledi.

BM mülteci ajansı sözcüsü Babar Baloch, geçen hafta ajansın Taylandlı yetkililer tarafından Uygurların Çin'e gönderilmeyeceği konusunda güvence aldığını söyledi.

Çin'in Tayland'daki büyükelçiliği konuyla ilgili soruları yanıtsız bıraktı.

ABD'nin yeni Dışişleri Bakanı Marco Rubio, ülkesinin Tayland ile olan güçlü ilişkisini Uygurların geri gönderilmesini önlemek için kullanacağını söyledi.

Uygur Türkü

On yıldır gözaltındalar


Gözaltına alınanlar Çin'den kaçan ve 2014 yılında Tayland'da tutuklanan 300 kişilik Uygur grubunun bir parçası.

Tayland Temmuz 2015'te 100'den fazla Uygur'u işkence ve kötü muameleye maruz kalabileceklerini bildiği halde Çin'e iade etti. Bu kişilerin akıbetlerinin ne olduğu bilinmiyor.

Çoğu kadın ve çocuk 170'ten fazla kişi ise Haziran 2015'te Türkiye'ye gönderildi ve 50'den fazla Uygur Tayland'da gözaltında tutuldu. İnsan hakları gruplarına göre bu kişilerden en az beşi o tarihten bu yana hayatını kaybetti.

Mısır'dan ABD'ye şartlı yeşil ışık! 'Çalışmaya hazırız ancak...' Mısır'dan ABD'ye şartlı yeşil ışık! 'Çalışmaya hazırız ancak...'

O dönemde Çinli yetkililer Güneydoğu Asya üzerinden Türkiye'ye kaçan birçok Uygur'un "cihadi faaliyetlerde bulunmayı planladığını ve bazılarının "terör faaliyetlerine" karıştığını ileri sürdü.

Yıllar boyunca yüzlerce, belki de binlerce Uygur, Güneydoğu Asya üzerinden Türkiye'ye ve diğer ülkelere kaçtı.

Diplomatlar ve güvenlik analistleri, Tayland'ın 2015 yılında Uygurları Çin'e sınır dışı etmesinin, bir ay sonra Bangkok'taki bir tapınağa düzenlenen ve 20 kişinin ölümüne neden olan ölümcül bir bombalı saldırıya yol açtığını söyledi.

Taylandlı yetkililer, bu saldırının bir insan kaçakçılığı çetesine yönelik baskıyla bağlantılı olduğu sonucuna varmış, ancak grupla Uygurlar arasında özel bir bağlantı kurmamıştı.

Söz konusu patlamayla ilgili iki Uygur Türkü tutuklandı ve cinayet ve yasadışı patlayıcı bulundurmakla suçlandıkları dava süreci defalarca erteleme ve maddi delil eksiklikleriyle devam ediyor.

Kaynak: Mepa News