CHP Genel Başkanı Özgür Özel, "Erdoğan'ın dünyadan haberi yok" diyor ama tüm dünya Erdoğan'ı konuşuyor.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Erdoğan’ın dünyadan haberi yok” diyor ama tüm dünya Erdoğan’ı
konuşuyor.
Daha yakın bir zamanda Trump, Suriye'de anahtar ülkenin
Türkiye olduğunu ifade ederek,
"Türkiye büyük bir güç. Erdoğan benim çok iyi anlaştığım biri. Türkiye'nin
çok güçlü bir ordusu var." dedi.
Ayrıca, ABD askerlerinin Suriye'de ölmesini istemediğini de
söyleyerek Suriye'ye ABD'nin müdahil olmayacağına dair fikirlerini yineledi.
Fakat aynı Trump, Gazze
Şeridi'nde tutulan rehineler, 20 Ocak'ta göreve başlamasından önce serbest
bırakılmazsa, cehennemi yaşatacağını da söylemişti.
Daha dün başına 10 milyon dolar ödül koyduğu bir teröristin
boynuna bugün madalya takarak onurlandıran Amerika, ülkesi için bağımsızlık
savaşı veren Hamas’ı tehdit ediyor!
Çünkü Trump,
hükümetini Siyonist savaş çığırtkanlarıyla doldurdu ve İsrail'i büyütmek için
çırpınıyor.
Beni bilirsiniz, meseleleri karmaşıklaştırmayı severim. Zira
düz düşünmek yerine sorgulamayı tercih ederim.
Bu hep yanlış anlaşılsa da söz konusu coğrafyamız olduğunda
sorgulamanın ve meseleleri birkaç farklı perspektiften ele almanın gerekli
olduğunu düşünürüm.
Gündemiz kuşkusuz Suriye. Orada her bakımdan yeni bir inşa
süreci başlayacak. Diğer taraftan da Gazze’de katliam devam ediyor.
Suriye’de Esad’ın devrilmesinden sonra taraflar haklı olarak
günlerce eğlendi ne var ki bu süreçte İsrail’in katliamları maalesef kınanmadı.
O yüzdendir ki
Suriye’de kurulan yeni hükümetten İsrail’e açıktan kınamalarını talep ediyoruz.
Bunu neden diyorum?
Netanyahu geçenlerde "Golan'ın güçlenmesi İsrail'in güçlenmesidir” dedi.
İsrail Başbakanlık
Ofisinden yapılan yazılı açıklamaya göre, uluslararası hukuka göre Suriye
toprağı sayılan Golan Tepeleri'ndeki işgalini genişleten Tel Aviv yönetimi,
bölgede "demografik büyümeyi teşvik planını" onayladı.
Netanyahu'nun Golan'daki İsrail nüfusunu iki katına çıkarma
arzusuyla hareket ettiği belirtiliyor. Hatta bu yazıyı kaleme alırken
Netanyahu, Golon tepelerine giderek, İsrail burada ne kadar isterse o kadar kalacak
mesajını veriyordu!
Kısacası İsrail’in duracağı yok. Büyük İsrail yolunda
gözlerini bu sefer İran'a çevirecekler. Bunu bir öngörü olarak söylemiyorum.
Vaktiyle ABD ordusunda görev yapan General Wesley Clark, 11 Eylül 2001'de İkiz Kuleler'e yapılan saldırılardan
birkaç hafta sonra Pentagon'u ziyaret ettiğini ifade etmişti
Burada kendisine
ABD'nin "Irak'tan başlayarak Suriye, Lübnan, Libya, Somali, Sudan ve son
olarak İran'la birlikte beş yıl içinde yedi ülkeyi ortadan kaldıracağını"
anlatan gizli bir belge gösterildi.
Şimdi biz de Irak’tan başlayalım ve sayalım… En son ülke
İran. Peki, ya sonra?
Bir zamanlar dünyanın en büyük imparatorluğunun mirasçıları
olarak bugün anaokulu düzeyinde mezhepçilik belasına düçar olmasaydık daha
zihni duru analizler yapabilirdik.
Pentagon'un listesindeki İran artık tamamen hedef tahtasına
oturmuş durumda. Suriye'de müttefikleri olmayan ve Lübnan'daki Hizbullah
müttefikleriyle büyük ölçüde bağlantısı kesilmiş olan Tahran, her zamankinden
daha savunmasız durumda olduğu biliniyor.
Bunların hiçbiri rastgele gelişmeler değil. Ve medya bunları
bize göstermiyor.
Geçenlerde terörist
Mazlum Kobani, ABD, Fırat’ın doğusu için bize garanti verdi diyor! PKK elebaşı
Murat Karayılan ise, örgütün Suriye'de bulunmadığını deklare ediyor.
Türkiye ise kim ne derse desin süpürge misali teröristleri
bölgeden süpürüyor. Bunu yapmak zorunda. Çünkü biliyor ki İsrail’in güdümünde
kurulacak bir Kürt devletinin nihai hedefi Türkiye’dir.