Zekât, sosyal adaleti içerir
Ali Rıza Demircan
BİSMİLLÊHİRRAHÊNİRRAHÎM...
Bütün varlıkların, taşınır ve taşınmaz tüm malların sahibi olan ve
bizlere Zekât görevini yükleyen yüce Allah’ımıza hamd ederim. Zekâtın İslâm
toplumu düzenince zenginlerden alınarak fakirlere verileceğini açıklayan ve
örneklendiren sevgili Peygamberimiz, Hz. Muhammed’e salat ve selam ederim.
Aziz Kardeşlerim! Sık sık değindiğimiz üzere
bütün malların yaratıcısı ve sahibi Allah Zülcelal’dir. Bizler O’nun koyduğu
ölçülere göre kazanacak, O’nun koyduğu ölçülere göre harcayacak, O’nun koyduğu
ölçülere göre yeni yeni yatırımlara yönelecek ve O’nun koyduğu ölçülere göre
bölüşüme gideceğiz. Bölüşmenin ana yolu da zekâttır.
Zekât bir hak’tır
Zekât yüce Rabbimizin Kur’ân ile müminlere yüklediği
bir ibadet görevdir. Zekât toplumun acizleri, işsizleri, dulları ve yetimleri
gibi sosyal yardım bekleyen kesimleri için Rabbimizin belirlediği bir Hak’tır.
Bir diğer anlatımla, yeterince kazanabilen ve zekât verebilecek konuma gelen
müminler için kazandıkları mallarda belirlenen bir Hak’tır.
Zekât ibadet nitelikli vergidir
Sevgili kardeşlerim; zekât beşeri rejimlerde
görüldüğü gibi donuk bir vergi değildir. Zekât İslam toplumunda, toplum
yönetiminin ilgili birimleri tarafından alınan ve Allah Zülcelâl’in belirlediği
sınıflara aktarılan bir görevimizdir. Soyut vergi değil, bir ibadettir. Çünkü
zekât Rabbimizin Kur’ân-ı Kerîm’de defalarca tekrarladığı buyruğudur.
Zekât evrenseldir
Aziz kardeşlerim; burada yeri gelmişken değinmek
isterim. Geniş anlamıyla İslâm bütün Peygamberlerin ortak tebliğdir. Namaz,
oruç, zekât ve hac gibi temel ibadetler sadece aziz Peygamberimiz efendimizin
tebliğ ettiği Kur’ân-ı Kerîm’de değil, diğer önceki Peygamberlerin tebliğ ettiği
İlâhi Kitaplarda da yer almaktadır. Kur’ânımızın bildirisine göre örneğin zekât
Hz. Mûsa ve Hz. İsa’nın tebliğinde de vardır. (Bakara 83;Meryem 31)
Zekât halka yöneltir
Evet, sevgili kardeşlerim; İslâm dini madde
ile mânayı birleştirdiği için biz müminleri namazla Rabbimize; bir diğer anlatımla
Hak’ka yöneltirken zekâtla da halka yönlendirmektedir. Zekât şartlarını haiz
olan müminlerin Halk’a karşı yapmakla yükümlü olduğu temel görevdir .
Zekât yüceltir
Zekât kişiyi maddî ve mânevî bakımdan
geliştiren, ahlâken yücelten; toplumu büyüten ve toplum fertlerini kaynaştıran
ibadettir.
Zekât cimrilik, ihtiras, katı kalplilik,
bencillik gibi kötü hasletleri gideren, sosyal yardım alacaklarla yardım
edecekler arasında irtibatlar kurduran ve kaynaşmayı sağlayan ibadettir. Bir diğer
anlatımla toplumda kazananlar arttıkça yardım alacaklar da çoğalacaktır.
Zekât ekonomiyi canlandıran ve geliştiren
ibadettir. Çünkü faizin aksine maddî İmkânlar fakirlerden zenginlere değil,
zenginlerden fakirlere akar. Alacakları zekât sebebiyle fakirlerin yapacakları
harcamalar artar. Böylece tüketim çoğalır. Tüketim çoğaldıkça üretim artar.
Üretim attıkça da iş sahaları büyür, istihdam alanları gelişir ve böylece
toplum hiçbir özel girişime gerek kalmadan ekonomi hayat bulur.
Zekât verilecek mallar ve oranları: Bazı önemli hususiyetlerini açıklamaya çalıştığımız zekât ziraî
mahsuller, hayvanlar, madenler, ticaret malları, hisse senetleri, altın ve
gümüşler, fabrika ve apartman gelirleri üzerinden değişik yüzdelerle verilir.
Mesela sermaye kazanç ikilisinden kırkta bir, kira gelirlerden yirmide bir,
toprak ürünlerinden onda bir ve madenlerden beşte bir nispetlerinde verilir.
Faiz yani Riba Zekâtın zıddıdır
Faizde fakirlerden, tüketicilerden zenginlere
akar. Toplumda mutlu bir azınlık oluşurken hayat, büyük kitlelerin aleyhine
gelişir. Bir âyet-i kerîmede Rabbimiz bu gerçeği şöyle açıklar:
“Allah faizleri mahveder ve sadakaları artırır…”
(Bakara 276)
Zekâtın Kur’an’daki ana adı sadakadır; zekâtın
alınması emredilir ve nerelere verileceği beyan edilirken Rabbimiz bize zekât
sözcüğünü değil Sadaka /sadekât sözcüklerini kullanır.
İslâmî toplum vergisi: Zekat
İslâm toplumunda yani siyasi, hukuki ve
ekonomik hayatı İslami temellere dayanan toplumda bizim bildiğimizin aksine
zekât, ilgili resmi birimler tarafından toplum/devlet vergisi olarak alınır ve
Rabbimizin belirlediği sosyal sınıflara aktarılır. Peygamberimizin muhteşem ifadesiyle zekât
“Zenginlerden alınır, fakirlere verilir.”
Zekât,malı koruyucudur
Zekât bir toplumda yardım edebileceklerle yardım
alacaklar arasında değindiğimiz üzere kaynaşmayı sağlayacağı için sınıfların
oluşmasına engel olur. Bir diğer anlatımla ve Peygamberimizin diliyle ifade
edersek; mallarımızı koruma altına almış oluruz. -Salât üzerine olsun- O şöyle
buyuruyor: “Zekâtla mallarınızı koruma altına alınız.”
Zekat vermem diyemezsiniz
İslam toplumunda zekâtımı vermiyorum
diyemezsiniz. O ibâdet nitelikli toplum vergisidir. Gönül rızası ile verirsen
sevap alır, âhiret yatırımı yapmış olursun, Rabbinin sevdiği kullar arasına
girersin. Ama isteyerek vermezsen yasal yolla alınır. İlgili İslâmî kurum
Allah’ın belirlediği hak olan zekâtı ı alır ve Tevbe Süresi 60’da belirlenen ilgililerine verir.
Zekâtı olmayanın namazı da yoktur
Burada önemli bir noktaya dikkatinizi çekmek
istiyorum: “Namaz, olmazsa olmaz ibadettir. Namaz yoksa İslâm’ı
bir bütün halinde yaşama imkânını bulamazsınız. İslam’ı bir bütün halinde
yaşama enerjisini sağlayamazsınız.” Aziz Peygamberimiz bizi uyarmakta ve;
“zekatı olmayanın kabul olunur, namazı da yoktur,” buyurmaktadırlar.
Kimler
zarara uğrar
Sahâbi Ebuzer, Hz Peygamberlerle aralarında geçen konuşmayı şöyle anlatıyor:
Hz.
Peygamber, Kâbe’nin gölgesinde oturuyorken beni görünce şöyle dedi: Kâbe’nin Rabbi
olan Allah’a yemin ederim ki en ziyade kayba uğrayacak kişiler onlardır. Ben de
sordum:
-Ya Rasulallah; anam babam sana feda olsun. Kıyamet
Günü’nde en ziyade zarara uğrayacaklar kimlerdir? Şöyle buyurdu:
-Onlar, önünden, arkasından, sağından ve
solundan devamlı verebilenler müstesna, malları çokça olanlardır. En ziyade
kayba uğrayacak olanlar zekâtlarını vermedikleri çokça mallara sahip olanlardır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.