Zariyat suresi Türkçe okunuşu nasıldır?
Mekke döneminde inen Zariyat suresi 60 ayetten oluşuyor. Öldükten sonra dirilmeyi anlatan Zariyat suresinde ahiret hayatındaki ceza ve mükafatlardan da bahsedilmektedir. Peki Zariyat suresi Türkçe okunuşu nasıldır? İşte Zariyat suresi Türkçe ve Arapça okunuşu ile manası...
Kısaca Konusu: Sûrenin ana konusu öldükten sonra dirilmenin gerçek olduğunu, yaratılmışlar içinde irade sahibi olma özelliğini taşıyanların, bir imtihan alanı olan dünya hayatını yaratılış amaçlarına uygun biçimde geçirip geçirmedikleri hususunda sorgulanacakları yargı gününden kaçış bulunmadığını ve bu yargılama sonunda herkesin bu dünyada yapıp ettiğinin olumlu olumsuz sonuçlarını mutlaka göreceğini ortaya koymaktır. Bu konu işlenirken, Allah Teâlâ’nın kudretinin kanıtlarından ve insanlara lutfettiği imkânlardan örnekler, önceki bazı inkârcı toplumların başına gelen felâketlerden kesitler verilmekte; bu arada Hz. Peygamber’in ve onun yolunu izleyen müminlerin dini tebliğ ederken nasıl bir tavır takınmaları gerektiğine ışık tutulmaktadır.
Kim Zâriyât sûresini okursa, Allahü teâlâ ona, dünyâda cereyân eden ve esen her bir rüzgârın adedi için on hasenât (sevâb) verir. (Hadîs-i şerîf-Envâr-ut-Tenzîl)
ZARİYAT SÛRESİ TÜRKÇE OKUNUŞU
Bismillahirrahmanirrahim
1. Vezzariyati zerva
2. Fel hamilati vıkra
3. Fel cariyati yusra
4. Fel mukassimati emra
5. İnnema tuadune le sadık
6. Ve inned dine le vakı’
7. Ves semai zatil hubuk
8. İnnekum le fi kavlim muhtelif
9. Yu’feku anhu men ufik
10. Kutilel harrasun
11. Ellezine hum fi ğamratin sahun
12. Yes’elune eyyane yevmud din
13. Yevme hum alen nari yuftenun
14. Zuku fitnetekum hazellezi kuntum bihi testa’cilun
15. İnnel muttekıyne fi cennativ ve uyun
16. Ahızıne ma atahum rabbuhum innehum kanu kable zalike muhsinin
17. Kanu kalilem minel leyli ma yehceun
18. Ve bil eshari hum yestağfirun
19. Ve fi emvalihim hakkul lis saili vel mahrum
20. Ve fil erdı ayatul lil mukınin
21. Ve fi enfusikum e fe la tubrırun
22. Ve fis semai rizkukum ve ma tuadun
23. Fe ve rabbis semai vel erdı innehu lehakkum misle ma ennekum tentıkun
24. Hel etake hadisu dayfi ibrahimel mukramin
25. İz dehalu aleyhi fe kalu selama kale selam kavmum munkerun
26. Ferağa ila ehlihi fe cae bi ıclin semin
27. Fe karrabehu ileyhim kale e la te’kulun
28. Fe evcese minhum hıyfeh kalu la tehaf ve beşşeruhu bi ğulamin alim
29. Fe akbeletimraetuhu fi sarratin fe sakket vecheha ve kalet acuzun akıym
30. Kalu kezaliki kale rabbuk innehu huvel hakimul alim
31. Kale fema hatbukum eyyuhel murselun
32. Kalu inna ursilna ila kavmim mucrimin
33. Li nursile aleyhim hıcaratem min tıyn
34. Musevvemeten ınde rabbike lil musrifin
35. Fe ahracna men kane fiha minel mu’minin
36. Fe ma vecedna fiha ğayra beytim minel muslimin
37. Ve terakna fiha ayetel lillezine yehafunel azabel elim
38. Ve fi musa iz erselnahu ila fir’avne bi sultanim mubin
39. Fe tevella bi ruknihi ve kale sahırun ev mecnun
40. Fe ehaznahu ve cunudehu fe nebeznahum fil yemmi ve huve mulim
41. Ve fi adin iz erselna aleyhimur rihal akıym
42. Ma tezeru min şey’in etet aleyhi illa cealethu kir ramim
43. Ve fi semude iz kıyle lehum temetteu hatta hıyn
44. Fe atev an emri rabbihim fe ehazethumus saıkatu ve hum yenzurun
45. Femestetau min kıyamiv ve ma kanu muntesırın
46. Ve kavme nuhım min kabl innehum kanu kavmen fasikıyn
47. Ves semae beneynaha bi eydiv ve inna le musiun
48. Vel erda feraşnaha fe nı’mel mahidun
49. Ve min kulli şey’in halakna zevceyni leallekum tezekkerun
50. Fe firru ilallah inni lekum minhu nezirum mubin
51. Ve la tec’alu meallahi ilahen ahar inni lekum minhu nezirum mubin.
52. Kezalike ma etellezine min kablihim mir rasulin illa kalu sahırun ev mecnun
53. E tevasav bih bel hum kavmun tağun
54. Fe tevelle anhum fe ma ente bi melun
55. Ve zekkir fe innez zikra tenfeul mu’minin
56. Ve ma halaktul cinne vel inse illa li ya’budun
57. Ma uridu minhum mir rizkıv ve ma uridu ey yut’ımun
58. İnnellahe huver razzaku zul kuvvetil metin
59. Fe inne lellezine zalemu zenubem misle zenubi ashabihim fe la yesta’cilun
60. Fe veylul lillezine keferu miy yevmihimullezi yuadun
ZARİYAT SÛRESİ ANLAMI
Bismillâhirrahmânirrahîm.
1. Savurdukça savuranlara andolsun!
2. (Yağmur) yüküyle yüklenen (bulutlara) andolsun!
3. Kolayca akıp giden (gemi)lere andolsun!
4. İşi paylaştırıp ayıranlara andolsun!
5. Size vâdedilen şey kesinlikle doğrudur.
6. Ceza mutlaka vuku bulacaktır.
7. İçinde yollar bulunan göğe andolsun!
8. Şüphesiz ki siz çelişkili sözler içerisindesiniz.
9. Ondan döndürülen kimseler döndürülür.
10. Kahrolsun o koyu yalancılar!
11. Onlar koyu bir cehalet içinde kalmış gafillerdir.
12. Din gününün ne zaman olacağını soruyorlar.
13. Onların ateşte yakılacakları gündür.
14. Tadın azabınızı! Acele gelmesini istediğiniz şey işte bu idi.
15. Muttakiler cennetlerde ve pınar başlarında bulunurlar.
16. Rablerinin kendilerine verdiklerini alırlar. Çünkü onlar bundan önce dünyada güzel davranırlardı.
17. Onlar geceleri pek az uyurlardı.
18. Seher vakitlerinde de istiğfar ederlerdi.
19. Onların mallarında muhtaç ve yoksullar için bir hak vardı (onu verirlerdi).
20. Kesin olarak inananlar için yeryüzünde açık âyetler (deliller) vardır.
21. İçinizde... Görmüyor musunuz?
22. Rızkınız da size vâdedilen şeyler de göktedir.
23. Göğün ve yerin Rabbine andolsun ki bu vaad, sizin konuşmanız gibi kesin ve gerçektir.
24. Resulüm! İbrahim'in ağırlanan misafirlerinin haberi sana gelmedi mi?
25. Onlar İbrahim'in yanına girdiklerinde: "Selâm!" demişlerdi. O da: "Selâm!" demiş, içinden de onların "Tanınmamış bir topluluk" olduğunu geçirmişti.
26. Hemen âilesinin yanına giderek semiz bir dana (kebabı) getirtti.
27. Önlerine sürüp: "Yemez misiniz?" dedi.
28. Onlardan ötürü içine bir korku düştü. "Korkma!" dediler ve ona bilgin bir oğlan çocuğu müjdelediler.
29. Karısı hayretle seslenerek geldi. Elini yüzüne çarparak: "Ben kısır bir kocakarıyım!" dedi.
30. Onlar: "Bu böyledir. Rabbin söylemiştir. O hüküm ve hikmet sahibidir, bilendir." dediler.
31. İbrahim: "O halde işiniz nedir ey elçiler?" dedi.
32. Dediler ki: "Biz suçlu bir kavme gönderildik."
33. "Üzerlerine sert taşlar yağdıralım diye."
34. "Onlar haddi aşanlar için Rabbinin katında işaretlenmiştir."
35. Bunun üzerine orada bulunan müminleri çıkardık.
36. Zaten orada müslümanlardan sadece bir ev halkından başka kimse bulamadık.
37. Acı azaptan korkanlar için, orada bir işaret bıraktık.
38. Musa'da da ibretler vardır. Onu apaçık bir delil ile Firavun'a gönderdik.
39. O bütün erkânı ile birlikte yüz çevirdi ve: "Bir sihirbaz veya bir delidir." dedi.
40. Biz de onu ve ordusunu tutup denize attık. Bu sırada o, kendisini kınayıp duruyordu.
41. Âd kavminin başından geçende de ibret vardır. Onların üzerine kasıp kavuran rüzgârı göndermiştik.
42. Üzerinden geçtiği şeyi canlı bırakmıyor, onu kül edip savuruyordu.
43. Semud kavminin başına gelenlerde de ibretler vardır. Onlara: "Bir süreye kadar sefa sürüp zevklenin!" denmişti.
44. Rablerinin buyruğuna başkaldırdılar. Bu yüzden bakıp dururken kendilerini yıldırım çarpmıştı.
45. Ayağa kalkacak güçleri kalmadı, yardım edenleri de olmamıştı.
46. Bunlardan önce de Nuh kavmini helâk etmiştik. Çünkü onlar yoldan çıkmış bir topluluk idiler.
47. Göğü kendi ellerimizle biz bina ettik ve biz onu elbette genişleticiyiz.
48. Yeri de döşedik. Biz ne güzel döşeyiciyiz!
49. İbret alasınız diye her şeyi çift çift yarattık.
50. Allah'a kaçınız! Ben size O'nun katından apaçık bir korkutucuyum.
51. Allah ile birlikte başka bir ilâh edinmeyin. Ben sizi O'nun katından apaçık bir korkutucuyum.
52. İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde hemen: "Bir sihirbaz veya bir delidir." dediler.
53. Bunu (nesilden nesile) birbirlerine vasiyet mi ettiler? Hayır, onlar azgın bir topluluktur.
54. Onlardan yüz çevir. (Dâvetine uymamalarından dolayı) sen kınanacak değilsin.
55. Öğüt ver, hatırlat. Çünkü öğüt ve nasihat müminlere fayda verir.
56. Ben cinleri ve insanları ancak (beni bilsinler) bana ibadet etsinler diye yarattım.
57. Ben onlardan rızık istemiyorum, beni doyurmalarını da istemiyorum.
58. Şüphesiz ki rızıklandıran da, güç ve kuvvet sahibi olan da Allah'tır.
59. Muhakkak ki bu (zamanda) zulmedenlerin de (geçmişteki zâlim) arkadaşlarının paylarına benzer (azaptan) payları vardır. O halde acele etmesinler!
60. Kendilerine vaad edilen günlerinden dolayı kâfirlerin vay haline!
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.