Yuvamızda huzur kalmadı

22 Ocak 2020 00:01:00

Toplumun kanayan yarası olan, yeniden aile kurmanın önüne geçen süresiz nafaka zulmü, milyonlarca kişinin hayatını zehir ediyor. Hayatlarının ipotek altında olduğunu söyleyen mağdurlar, “Evimizin ve çocuklarımızın huzuru kalmadı” diyerek yardım istiyor.

Ezgi ÇELİKANKARA

Yoksulluk nafakası adı altında ömür boyu ödenen süresiz nafaka uygulamasında yeni düzenleme geciktikçe mağduriyetler artarak devam ediyor. Boşanan çiftlerin, evlilik süresine bakılmaksızın, binlerce kişi ömür boyu nafakaya mahkûm ediliyor. Eski eş, nafaka borcunu ödeyemezse aylarca hapis yatmak zorunda kalıyor. İkinci bir evlilik yapan kişiler ise yuvasının huzurunu sağlamakta güçlük çekiyor.

Adil düzenleme bekleniyor

Kısa süreli evliliklerin ardından yüzünü bile unuttukları eski eşlerine nafaka ödemek zorunda kalan milyonlarca kişi nafaka yasasına gelecek adil düzenlemeyi bekliyor. Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın 100 Günlük Eylem Planı’nda nafakanın süreli hale getirileceğini duyurmasının ardından mağdurların umutlu bekleyişi başlamıştı. Ancak henüz düzenleme yapılmayan süresiz nafaka konusuna ilişkin bir televizyon programında açıklamalarda bulunan Adalet Bakanı Abdülhamit Gül, çalışmaların devam ettiğini belirterek, “Süresiz nafaka birçok mağduriyete sebebiyet veriyor. Bu düzenleme başka bir mağduriyete yol açmasın diye uğraşıyoruz. Bu tür davalarda boşanmak isteyenlerin boşanamaması meselesini de ele aldık. Onun için de süresini kısaltıyoruz” ifadelerini kullanmıştı.

13 yıldır nafaka ödüyorum

3 aylık evlilik için eski eşine 13 yıldır nafaka ödeyen Mehmet Köker, yaşadığı mağduriyeti anlattı. Kendisini terk eden eşinin 15 bin liralık düğün takılarını aldığını dile getiren Köker, “Boşanma sürecinde mahkemede yalancı şahitlerle tazminat hak etti. Toplam 30 bin TL olan bu tazminat, her ay faiziyle birlikte bin TL olarak maaşımdan kesiliyor. 2007 yılından beri süresiz olarak nafaka ödüyorum. Şu an ikinci eşimden, 3 çocuğum var. Evlatlarımın rızkını yüzünü bile hatırlamadığım, yolda görsem tanımayacağım bir kadına nafaka olarak veriyorum. Farklı şehirlerde yaşadığımız için evlilik yapıp yapmadığını veya çalışıp çalışmadığını bilmiyorum. Yaşananlar ikinci evliliğimin huzurunu da etkiliyor” dedi.

‘Baba ne zaman bitecek bu nafaka’

Eski eşinin sürekli evin gündeminde olduğunu aktaran Köker, “Evde huzurumuz kaçıyor. Eşim de artık rahatsız oluyor. 8 yaşındaki çocuğum bile, ‘Baba ne zaman bitecek nafakan’ diyor. Benden bir şey isteyeceğinde, ‘Baba nafakan bitince bana bunu alır mısın’ diye soruyor. İçim parçalanıyor. Hükümetimizin nafaka konusundaki sözünü tutmasını bekliyoruz. Bizim artık umudumuzu kırmasınlar. Bir an evvel yeni düzenlemenin çıkması en büyük beklentimiz” ifadelerini kullandı.

Çocuğumu görecek param yok

İsmini vermek istemeyen nafaka mağduru A. Ş. ise yaşadığı sıkıntıların son bulmasını istedi. 2300 lira maaşının 1500 lirasının nafakaya gittiğini dile getiren A.Ş., “2007 yılında evlendim. İlk üç yıl beraberdik. Ardından tamamen ayrı yaşamaya başladık. Şu anda mahkemem devam ediyor. Kirada yaşıyorum. Mahkemenin ara kararıyla iki haftada bir gün çocuğumu görme hakkım var. Çocuğumu da göremiyorum. Çünkü benim bin 500 TL olan nafakayı ödeme gücüm yok. Çocuğumu icra yoluyla görmem de ekstra para anlamına geliyor. Ben nafakayı ödeyecek parayı bulmakta bile güçlük çekiyorum” dedi.

Süresiz nafaka konusunda yetkililere seslenen A. Ş., “Süresiz nafaka, köleliğin farklı bir boyutudur. Benim hayatımı ve geleceğimi ipotek altına almaktan başka bir şey değil. Kadınlar, tamamen kendi başının çaresine baksın demiyoruz. Tabiî ki destek olalım. Ama ‘süresiz nafaka’ ile eski eşimin tamamıyla sırtıma yüklenmesi, benim hayat hakkımın elimden alınması demektir. Bu uygulama ikinci bir evlilik yaparsam ikinci eşimin ve çocuklarımın hayatını da ipotek altına alacaktır. Acil ve adil bir düzenleme bekliyoruz” diye konuştu.

İkinci eşler mağdur

Süresiz nafaka mağduru Nuri Korkmaz ise süresiz nafakanın ikinci eş ve çocukların kâbusu haline geldiğini dile getirdi. 2014 yılında bir trafik kazası geçirdiğini ve yüzde 40 engelli olduğunu kaydeden Korkmaz, şunları kaydetti: “2001 yılında evlenmiştim. Evliliğimiz 11 yıl sürdü. Bir gün işten eve döndüğümde eşim evi terk etmişti. Bana yaşadığım trafik kazası sonrasında yüklü bir miktar tazminat ödendi. Oğlumun sünnetinde bir miktar takı takılmıştı. Toplam 20 bin TL değerindeki parayı da yanına alıp evden kaçtı. Çocuğumu da götürmüştü. Ben mahkeme kararına rağmen evladımı aylarca icra yoluyla görmek zorunda kaldım. Her ay 220 TL nafaka ve 200 TL’de tazminat ödüyorum. Borç harçla, ödüyorum nafakayı. 2017 yılında tekrar evlendim. İkinci eşimde mağdur. Kazandığım parayı çocuğuma mı? Boşandığım kadına mı? Yoksa evime mi harcayım? Şu an en çok darbeyi alan ikinci eş ve çocuklardır.”

Süre sınırı getirilmeli

Süresiz nafakaya adil bir şekilde süre sınırı getirilmesini isteyen Korkmaz, “Boşanmalarda kadının beyanı değil, deliller esas alınmalıdır. Biz nafaka kaldırılsın istemiyoruz. Bu mağduriyet, erkeği de kadını da mağdur etmeyecek şekilde bir an önce giderilsin istiyoruz. Aile birliğini tehdit eden, boşanmaya teşvik eden bu uygulama binlerce mağdur doğuruyor. Mağdurların artık bekleyecek zamanı kalmadı. Ömür boyu nafakaya son verilmeli” açıklamalarında bulundu.

Yuvamızda huzur kalmadı

Yorum Yazın