Dolar (USD)
34.57
Euro (EUR)
36.30
Gram Altın
2911.50
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

‘Yetersiz cezalar kadına şiddeti normalleştiriyor’

Suçun yeterli cezası olmadığında toplumda suç olarak değerlendirilmediğini, normalleştiğini belirten Psikolog Türkyılmaz, “Yasalar, gereken ceza verildikten sonra tedaviyi de kapsarsa suçun tekrarlanma oranında düşüş olur” dedi.
‘Yetersiz cezalar kadına şiddeti normalleştiriyor’
16 Aralık 2019 15:47:00
Suçun yeterli cezası olmadığında toplumda suç olarak değerlendirilmediğini, normalleştiğini belirten Psikolog Türkyılmaz, “Yasalar, gereken ceza verildikten sonra tedaviyi de kapsarsa suçun tekrarlanma oranında düşüş olur” dedi.

Kadına yönelik şiddeti değerlendiren İzmir Özel Medifema Hastanesi Uzman Klinik Psikolog Ayça Türkyılmaz kadına yönelik şiddetin bir toplumsal sorun olduğunun altını çizerek dizilerin ve sosyal medyanın etkilerini değerlendirdi. Psikolog Türkyılmaz şiddeti sadece fiziksel olarak değerlendirmememiz gerektiğini, şiddetin duygusal boyutunu da ele almamız gerektiğini kaydederek “Ataerkil toplumlarda bireyler fiziksel ya da cinsel şiddete hukuki yaptırımı olduğu için tepki gösterse de şiddetin duygusal ve ekonomik yönlerini göz ardı ediyor, normalleştiriliyor. Şiddet vakalarının azalması için ilk etapta yapılması gereken şey toplumu bilinçlendirerek şiddetin ilk basamağını ortadan kaldırmaktır” dedi.

“Diziler şiddeti normalleştiriyor”

Psikolog Türkyılmaz şiddet içerikli dizilerin bu durumu daha da normalleştirdiğini ifade ederek şunları söyledi;

“Kadına yönelik şiddetin dizilerde bir tema olarak işlenmesi toplumun bu durumu sadece normalleştirmesini sağlıyor. Kadının davranışının bir erkek tarafından sürekli kontrol edilmeye çalışılması ve bunun 'kıskançlık' adı altında normalleştirilerek 'seven insan kıskanır' şeklinde tanımlanması kadına yönelik psikolojik şiddetin normalleştirilmesine önemli bir örnek. Bu algıyla şiddetin ilk basamağını toplumun bilinçaltına yerleştiriyoruz. Sonrasında erkek kıskanınca, kısıtlayınca, kadını kontrol etmeye çalışıp tehditler yağdırınca toplum tarafından 'seviyor' olarak algılanıyor. Bu durum da şiddeti doğuruyor.”

Bu düşünce kalıplarının yıkılması için sağlıklı birey ya da sağlıklı aile kavramının güzelce işlenerek topluma yansıtılması olmalı diyen Psikolog Türkyılmaz bu sayede düşünce kalıplarının yıkılmaya başlayacağını belirtti.

“Sosyal medyaya yansıması hem avantajlı hem de dezavantajlı”

Toplumda yaşanan şiddetin sosyal medyaya yansımasının hem avantajları hem de dezavantajlarının olduğunu belirten Psikolog Türkyılmaz, “Sosyal medya kadınların sesini duyurması ve farkındalığı arttırmak adına yararlı ve bireylerin vicdan muhakemesi yapmasına olanak sağlıyor aslında. Fakat toplumdaki herkes sağlıklı düşünce yapısına sahip değil. Şiddeti destekleyen, doğru bulan ve örnek olan da birçok kişi var. Sosyal medyada bu tarz vakaların sürekli paylaşılması bu kesim için negatif bir etki oluşturuyor” şeklinde konuştu.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin