''Yeşil altın'' dünya liderliğine koşuyor!
Antep fıstığı üretiminde Amerika ve İran'dan sonra üçüncü sırada olan Türkiye, sulanabilen arazisini artırarak "yeşil altın" olarak da nitelendirilen bu ürünün üretiminde dünya lideri olmaya hazırlanıyor.
Türkiye'nin en verimli arazilerinin bulunduğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde özellikle Şanlıurfa, Gaziantep ve Siirt çiftçisinin gözde ürünlerinden olan Antep fıstığı rekoltesi 2018'de geçen yıla göre yüzde 208 artışla 240 bin ton civarına ulaştı.
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün 2016 (FAO) verilerine göre, Antep fıstığı üretiminde ABD ve İran'ın ardından üçüncü sırada yer alan Türkiye'de geçen yıl rekolte 78 bin ton olarak gerçekleşti.
Türkiye'de 2000'li yıllarda 2 milyon dekar olan Antep fıstığı üretim alanı son 18 yılda yüzde 50'den daha fazla artarak 3,2 milyon dekara yükseldi. Halen bölge genelinde tarıma elverişli olmayan üçüncü sınıf ve üzeri araziler de iş makineleri yardımıyla fıstık bahçelerine dönüştürülüyor.
Dünyanın en prestijli kalkınma hamlelerinden birisi olan Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında bölgede bulunan bereketli toprakların tamamının gelecek yıl suyla buluşturulması hedefleniyor. Sulanabilen arazilerde Antep fıstığında verim iki kat artabiliyor.
Bölgede sulanabilen arazilerin artması ve bakım şartlarının kısa sürede iyileşmesi planının yürürlüğü girmesiyle daha çok modern yöntemlerle fıstık yetiştiriciliğine geçilmeye çalışılıyor. Antep fıstığı üretiminde dünya üçüncüsü olan Türkiye, kendisinden 3 kat daha fazla fıstık üretim alanına sahip olan Amerika'yı ardından da yer altı su sıkıntısı çeken ve çoğu ürününe ambargo konan İran'ı geride bırakarak dünyanın bir numaralı tedarikçisi olabilmenin hesabını yapıyor.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Bahçe Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. İzzet Açar, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 33 yıldır fıstıkla ilgili çalışma yaptığını söyledi.
Dünyada Akdeniz havzası enlemlerinde ender bölgelerde yetişen Antep fıstığının Türkiye'deki üretiminin ise yüzde 85'inin Güneydoğu Anadolu Bölgesi illerinde karşılandığını belirten Açar, Şanlıurfa'nın ise tek başına ülkenin toplam üretimin yüzde 50'sine yakınını karşıladığına ifade etti.
Dünyanın fıstık ihtiyacının yüzde 85'inin Amerika, Irak ve Türkiye tarafından karşılandığını anlatan Açar, şöyle devam etti:
"Türkiye'nin dünya fıstık üretiminde iki ciddi rakibi var. Türkiye 1980'li yıllara kadar fıstık üretiminde dünyada birinci sıradaydı ama İran Türkiye'yi geçti, Amerika'da 1986 yılından sonra Türkiye'yi geçti. Amerika o zamana kadar en ciddi fıstık alıcılarımız arasında yer alıyordu. Şimdi Amerika hem iyi bir üretici hem de iyi bir ihracatçıdır. Amerika'daki fıstık ağaçları 50 yaşından büyük de değil daha genç bahçeler, köklü bir fıstık kültürleri yok, biz bu konuda daha geniş bir kültüre sahibiz. Yine İran 4 milyon dönüm alanda fıstık üretimi yapıyor, arazileri çok kurak, su imkanları çok kısıtlı. İran'da fıstık için yer altı sularını kullanıyor, yeni kuyuların açılması da su sıkıntısı nedeniyle devlet tarafından yasaklanmıştır. Dolayısıyla İran fıstık konusunda gelebileceği noktaya gelmiştir ama Amerika'da çok ciddi gelişme var."
Açar, Amerika'nın 2016-2017 yılındaki üretiminin 400 bin tonun üzerine çıktığını ve 2 yıl önce İran'ı da geçtiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
"Türkiye'de şu anda rekor rekolte 240 bin tonlarda bu tabii yeni rekorlara da gebe bir rakamdır. Çünkü fıstık hakikaten ülkemizde sulanıyor, önceden hiç sulanamazdı. Özellikle bu yıl kurak geçen bir dönemden sonra her üreticinin hiç değilse artezyen kuyularıyla fıstık bahçelerini suladığını görebiliyoruz. Bölgemizde GAP kapsamında artık daha çok sulanabilen fıstık bahçeleri kuruluyor, bu bahçelerde de iyi anaçlar kullanılıyor, bunların arasında sulu şartlarda verimli olan öne çıkan türler var. Dikim aralıkları daraltılıyor ve modern meyvecilik yapılıyor. Modern meyvecilikte birim alanda daha fazla bitki oluyor, 6-7 metre sıra aralıklı 3-4 metre sıra üzeri yani bir dönüm alanda 45 bitki olacak şekilde dikim yapılıyor ve sulu bir yetiştiricilik söz konusudur."
"Dekarda 250 kilogram verim"Türkiye'de dekar başına ortalama verimin 80 kilogram olduğunu belirten Açar, sulama ve bakım şartlarının iyileşmesiyle rekoltenin yaklaşık 2 katına çıkabildiğini söyledi.
Sulanabilen arazilerde dikilen fıstığın 10 yaşını geçince birim alandaki veriminin 200 kilogramın üzerine çıktığını belirten Açar, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir yıl var bir yıl yok kuralını da hesaba katarsak iki yılın ortalaması 150 kiloya sulu şartlarda çıkabiliyor. Fıstık dikim alanlarımız da büyük, Amerika'daki üretim alanlarının 3 katı kadar bir alan üretimimiz var ancak rekolte bazında onların yarısı kadar verimimiz söz konusudur. Amerika'nın en büyük avantajı fıstıkta taban arazide üretim yapılıyor, tamamı iyi gübreleniyor. Biz bunu kendi çiftçimizden de görüyoruz. Sulama ve bakım şartlarını iyi gerçekleştiren çiftçiler bir dönümde 200-250 kilogramlara varan kabuklu fıstık verimi elde edebiliyor. Arazi şartlarımızı iyileştirdiğimiz zaman bu verim ortalama bir değer olabilir. Amerika fıstığı bizden öğrendi. Esas fıstığın ana vatanı Hititler döneminden beri Orta Mezopotamya'dır. O dönemden beri burada fıstık yetiştiriciliği yapılıyor. Biz yetiştirme şartlarımızı modernleştiriyoruz. Bu gerçekleştikten sonra dünya üretiminde birinci olmamamız için hiçbir sebep yok. Rakibimiz olan diğer iki ülkeye göre üretim alanımız fazladır. Arazi ve bakım şartlarını iyileştirdiğimiz zaman onların önüne geçmememiz için hiçbir nedenimiz yok."
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.