Yerli ve sağlıklı ata tohumu buğday sorununa çözüm olabilir
Haber / Eda Erkuş
Küresel ısınma, pandemi ve Rusya-Ukrayna savaşı gibi son yıllarda yaşanan olaylar gıda krizini gündeme getirdi. Buğday fiyatları yüzde 41, mısır fiyatları ise yüzde 28 arttı. Mevcut üretimden 4 milyon ton daha az üretilecek olan buğday, şimdiden gıda krizinin yaşanma durumunu gündeme getirdi.
Dünya buğday krizini konuşurken, Kayseri Kültepe’de bir küpte bulunan 7 bin yıllık siyez buğdayı tohumu heyecana sebep oldu. Hitit Buğdayı olarak bilinen bu buğdayın maliyetinin daha az, veriminin daha yüksek olduğu açıklandı. Üretimine de Kastamonu ve Diyarbakır’da başlandı.
Siyez modern buğdaya göre daha sağlıklı
Siyez ile ilgili önemli bilgiler veren Prof. Dr. Ahmet
Maranki, bu buğday türünün verimi kadar yapısının da önemli olduğuna dikkat
çekti. Maranki, mevcut buğdayların sağlık açısından risk taşıdığını söyleyerek siyezin insan sağlığı açısından önemine vurgu yaptı.
Prof. Dr. Maranki ''Bugün buğdayın DNA'sı 24-42’ye kadar
çaprazlanmış, kromozom-protein değerleri değiştirilmiş ve bütün bunlar fazla
verim almak için yapılmıştır. Bu seleksiyonlar buğdayın DNA'sında kırılmalar
yapmıştır. Kalın bağırsak üzerinde gluten adı verilen değerin artmasıyla
bağırsaklarda yaptığı yapışkanlıklarla insanlar sağlıksızlaştırılmıştır.
Yaptığımız deneylerde normal un ile siyez unu yıkadık. siyez
suda tamamen eridi, ancak diğer unlar içinde gluten yoğunluğu yüksek olduğundan
erimedi.
Bugün gelinen noktada siyez; insan nesline ve sağlığına
katkı sağlayabilir. İstenilen rakımda ve değerlerinde, suni gübre kullanmadan
yapılan ekimlerde özelliğini koruyabilir.'' şeklinde konuştu.
Siyezi doğru kullanmak önemli
Maranki, siyezin doğru kullanılması gerektiğine dikkat
çekerek, ''Siyez buğdayı bulgur yapılırken kesinlikle kırılmamalıdır, yoksa
özelliği kaybolur. Un yapılırken bu kayıp söz konusu değildir'' dedi.
Gıda endüstrisindeki tehlikeli oyunların buğdaya da
sıçradığını ifade eden Maranki ''Toplum o kadar algı operasyonlarıyla
aldatılmış ve yanıltılmıştır ki, köyde altı ayda yetişen ve 2 saatte pişen
tavukların yerini 20 dakikada pişen geni değiştirilmiş tavuklar aldı. Bu 40
günlük tavuklarla halkın sağlığı nasıl bozulduysa aynı uygulama unlu mamüllerde
de geçerli.
Yüzde yüz siyezden yapılan ekmek, taş fırında yavaş ateşte
pişmeli ve hamur mayası kendinden olmalı.'' ifadelerini kullandı.
Siyez alırken dikkat
Maranki, piyasada siyez diye satılan ürünler hakkında da
uyarıda bulunarak şunları söyledi:
''Medyada kirlilik çok fazla. Basında çıkan siyez haberleri siyezin adından istifade ederek yapılan ticari faaliyet ve spekülasyonlar.
Hayatında siyez görmeyen insanların yazdıkları var. Bugün siyez diye toplumda
yapılan ekmekler asla siyez değildir. Sadece siyezden yüzde yüz siyez ekmeği
olmaz, onun mayası da siyez olmalıdır. Kesinlikle içinde hiçbir emülgatör ve
katkı maddesi bulunmamalıdır, ama bugünkü ekmeklerde bütün bu emülgatörler siyez ekmeklerinde ve diğer tahıl ekmeklerin de kullanılmaktadır.
Ayrıca Anadolu’da bulunan diğer türevler siyez değildir.
Yöresel adlar olan, karakılçık gibi DNA -14 Ve diğer farklı türlerdir''
‘Siyez Türkiye’nin buğday sorununu
kapatmak da bir çözüm olabilir’
Siyez'ın buğday ihtiyacı için yeni bir alternatif
olabileceğini belirten Maranki, ''Yaklaşık yedi kat fazla verim elde edilen siyez ekimi Türkiye’nin buğday sorununu kapatmak da bir çözüm olabilir. Ama
tohumu standart hale getirmek ve dayanıklı tür olması için işlemler yapmak
tohumun özüne zarar verebilir. Burada amaç yüksek verimden ziyade, insan
doğasına uygun un, buğday ve bulgur elde edilmesi olmalıdır. Bu insanlığa
yapılabilecek en büyük iyilik faydadır.” dedi.
İstanbul'da satılıyor
Maranki, orjinal siyezi vatandaşa ulaştırmak için uzun
yıllardır çalışma yaptıklarını belirterek sözlerini şöyle noktaladı:
'' Siyez; Anadolu'nun en doğal ve en köklü buğday türü. İlk
defa 2009 yılında Kastamonu’da dedelerimizin hayvan yemi olarak kullandı. 10
cm’lik kalın tahta ambarlarda bulundu. Ardından Amerika Nuh Tatları
Prezidyumu’na gönderildi. Bu kurum, dünyada değişmemiş tahılları araştıran bir
kurum. İnceleme sonunda siyez, dünyada geni değişmeyen 10 tahıldan biri olarak
kabul edildi.
Türkiye'de bugün en çok Kastamonu'da yetiştiriliyor.
Kastamonu siyez bulguru 2019 yılında, siyez buğdayı 2020 yılında coğrafi
işaretli ürün haline geldi ve Kastamonu’ya tescillendi.
Biz, Kastamonu’daki fabrikalarımızda un haline getirilerek,
aynı zamanda bulgur üretimi yaparak siyezi yaklaşık on yıldır insanlığın
hizmetine sunuyoruz. Kendi ekmek fabrikalarımızda ekmeği üreterek halka
sunuyoruz.
İstanbul Topkapı Kozmik Yaşam Merkezi'nde, Karadeğirmen'de yapılan un, bulgur ve ekmek insanlığın hizmetine sunuldu, hala da sunulmaya devam ediyor.''