Yeniden askeri vesayet\u2026
2012 veya MÜRSİ ANAYASASI
2012 yılında kabul edilen devrim sonrası bu anayasa sadece mutabakatla yazılmadığı için itiraz edilmektedir. Doğrudur, muhalifler komisyondan çekildikleri için tam mutabakat yoktur ancak yüzde yüz mutabakat hiçbir zaman mümkün değildir, neticede kararı halk verecektir ki referandumda buna karar vermiştir.
(İlerde anlatacağımız üzere Tunus anayasası mutabakatla yazılmıştır ama yüzde yüz mutabakat olmamıştır. Oylanan her maddede red oyu da vardır. İkisi arasındaki fark Tunus anayasa komisyonundaki muhalefet edenler oylama sonucuna saygı göstererek kabul etmişlerdir. Tunus meclisindeki nihai oylama bile 200 kabul oyuna karşı 16 red oyu vardır.)
2012 ve 2014 anayasalarını karşılaştıracağımız için hafızalarda netleşsin diye 2012 anayasasını Mürsi Anayasası, 2014 anayasasını ise Sisi Anayasası olarak zikredeceğiz.
Mürsi anayasası yarı başkanlık sistemi üzerine bina edilmiş, iki meclisli yasama organı bulunan geçici maddelerle birlikte 234 maddelik bir anayasadır.
2014 veya SİSİ ANAYASASI
30 Haziran 2013 tarihinde Mürsi karşıtlarının ülke genelinde düzenledikleri protesto mitingleri üzerine 03 Temmuz'da Genel Kurmay Başkanı General Sisi, muhaliflerin ve Selefilerin lideriyle, Mısır'ın en yüksek dini kurumu olan Ezher'in şeyhini ve Kıptılerin dini liderini yanına alarak anayasayı askıya aldığını ve Mürsi'yi azlettiğini açıkladı.
Bu doğrudan bir askeri darbeydi.
Anayasa Mahkemesi Başkanı geçici cumhurbaşkanı, muhaliflerin lideri Baradey ise cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atandı.
Seçilmiş cumhurbaşkanının azli ve referandumla kabul edilmiş anayasanın askıya alınması üzerine bu kez karşı gösteriler başladı. Rabia ve Nahda meydanları haftalar süren direnişin ardından kanlı bir şekilde dağıtıldı. Sadece Rabia meydanında üç binin üzerinde gösterici kurşunlanarak öldürüldü.
Bu katliama tahammül edemeyen Cumhurbaşkanı yardımcılığına getirilen Baradey istifa ederek yurt dışına çıktı.
Darbe yönetimi 50 kişilik bir anayasa komisyonu kurarak anayasayı yeniden yazdırdı. Bu komisyona Mürsi taraftarları katılmadığı için yapılan bu yeni anayasa da mutabakat anayasası olmadı.
247 maddeden oluşan bu yeni anayasa 14-15 Ocak 2014 tarihinde referanduma sunuldu. Bu referanduma Mürsi taraftarlarının da yer aldığı Meşruiyet Cephesi katılmadı.
Darbe yönetiminin verdiği rakamlara göre 53.423.484 kayıtlı seçmenin yüzde 38.6'sına tekabül eden 20.118.614 kişi referandumda oy kullandı. Geçerli oyların yüzde 98.1'ine tekabül eden 19.985.389 seçmen kabul oyu kullandı, yüzde 1.9'una tekabül eden 381.341 seçmen ise red oyu kullandı.
Meşruiyet cephesi ise referanduma katılımın yüzde 8 ila 10 arasında olduğunu yönetimin açıkladığı referandum rakamlarının doğru olmadığını iddia etti..
Rakamlar ne olursa olsun bu anayasanın da bir mutabakat anayasası olmadığı konusunda şüphe yoktur.
Biz bu anayasaya da Sisi Anayasası diyeceğiz.
Her ne kadar Mürsi anayasasının oylaması daha demokratik bir tablo arz etse de ve Mürsi tadilat için yeşil ışık yakmış olsa da karşısında henüz demokratik bilinci içselleştirmemiş bir muhalefet vardır.
Muhalefet ve ona destek veren iç/dış odaklar, bağımsız politikalar izlemek isteyen dindar bir başkana daha fazla tahammül edememişlerdir.
MÜRSİ VE SİSİ ANAYASALARININ MUKAYESESİ
Eğeranayasaların başlangıç bölümü olmasaydı doğrudan maddeleriyle ilgili mukayeseye geçecektik. Ancak her iki anayasanın da bir başlangıç bölümü bulunuyor.
Başlangıç bölümü anayasaların ruhunu belirler.
Başlangıç bölümleri anayasanın ayrılmaz bir parçası olarak kabul edilir ve anayasaların bu başlangıca aykırı şekilde yorumlanamayacağı anlamına gelir.
Evet anayasaların başlangıç bölümü anayasaların ruhunu yansıtır.
Şimdi sırasıyla Mürsi ve Sisi anayasalarının ruhuna bir göz atalım.
MÜRSİ ANAYASASININ BAŞLANGIÇ BÖLÜMÜ
Mürsi anayasasının başlangıç bölümü, 2011 Ocak ayı devrimine gönderme yaparak zülüm, baskı, dikta, soygun ve ihtikara karşı insan haklarına sahip çıkan, halkın bütün katmanlarını saygıyla anarak başlıyor; Mısır'ın kadim medeniyet geleneğine vurgu yapıyor tevhid inancına sahip çıkmanın altını çiziyor; parlak bir gelecek beklentisine işaret ediyor; modern demokratik bir devlet kurma azmine vurgu yaparak şu 12 ilkeye bağlılığı zikrediyor:
1-Halk egemenliği
2-Çoğulcu demokratik sistem
3-Vatandaşın özgürlüğü
4-Kanun önünde eşitlik
5-Hukukun üstünlüğü
6-İnsana saygı
7-Milli birlik
8-Vatan savunması
9-Güvenlik
10-Adil barış
11-Arap birliği ülküsü
12-Mısırın uygarlıktaki önderliği
Bu ilkelere bağlı kalarak başlangıç bölümünün anayasanın ayrılmaz bir parçası olduğunu belirterek maddelere geçiyor.
SİSİ ANAYASASININ BAŞLANGICI
MISIR'ın kadim medeniyetini hatırlatarak başlıyor, dinin beşiği ve semavi dinlerin şanlı sancağı olarak anıyor. Hz. Musa'yı Hz. İsa'yı ve Peygamberimizi zikrediyor.
Sonra modern çağa gönderme yapıyor ve dayanağı milli ordu olan ilk devlet kurucusu olarak Mehmet Ali Paşayı andıktan sonra 25 Ocak 2011 devrimi ile darbe öncesi mitinglerin tarihi olan 30 Haziran'ı birlikte zikrediyor.
Sonra tekrar 1919 tarihindeki bağımsızlık mücadelesini hatırlatıyor. Peşinden 23 Haziran 1952 tarihine geçerek Cemal Abdunnasır'ı ve peşinden Enver Sedat'ı hayırla yad ediyor.
Ezheri Şerifi ve Milli Kiliseyi birlikte hareket ettiği için minnetle anıyor.
Çoğulcu demokrasiye, milli egemenliğe, sosyal adalete vurgu yapılıyor.
İslam Şeriatı ilkelerinin temel yasama kaynağı olduğunu ilkelerinin anayasa mahkemesinin hükümleriyle açıklanacağı zikrediliyor.
MUKAYESE
Her iki başlangıcı okuduğumuzda Mürsi anayasasının başlangıcı daha derli toplu daha hukuki daha toparlayıcı ve birleştirici olduğu gözlenir.
Sisi anayasasının başlangıcı ise daha edebi ama daha dağınık hukuk dilinden daha uzak Ezher ile kiliseyi peygamberlerle dindarlara baskı uygulayan Cemal Abdunasır ve Enver Sedatı bir arada zikretmek gibi birbirine zıt kutupları cem etme gayreti görünmektedir.
Sisi anayasasında İslam'a daha fazla vurgu yapıldığı görülür ancak İslam şeriatı ilkelerinin anlaşılmasını anayasa mahkemesine bağlayarak korkunç bir tuzak içermektedir.
Oysa ilerde göreceğiz Mürsi anayasası İslam şeriatı konusunda hem ehli sünnetin muteber kaynaklarını hem de Ezheri kaynak göstererek daha sağlıklı bir din anlayışı öngörmüştür.
Sisi anayasası eski baskı rejimini Hüsnü Mübarek dışında savunmak suretiyle aslında devrimin ruhuna da muhalefet etmektedir.
MÜRSİ VE SİSİ ANAYASALARINDA KİMLİK VE DİN
1-Mürsi anayasasının birinci maddesinde Mısır halkının Arap ve İslam ümmetlerinin bir parçası olduğu kabul edilmiştir.
Vurgu insanadır.
Sisi anayasasının birinci maddesinde de Mısır İslam dünyasının bir parçasıdır şeklinde düzenlenmiş ve devlete vurgu yapılmıştır.
2-Her iki anayasanın da ikinci maddesi, "İslam devletin dinidir, Arapça resmi dilidir ve İslam Şeriatı ilkeleri temel yasama kaynağıdır." şeklindedir.
Mürsi anayasasının dördüncü maddesi Sisi anayasasının yedinci maddesi Ezher-i Şerif hakkındadır. Kelimeler biraz farklı olmakla beraber her iki anayasa da Ezher'i anayasal bir kurum olarak kabul etmiştir.
Ancak Mürsi anayasası "İslam şeriatıyla ilgili konularda Ezher-i Şerif'in yüksek alimler konseyinden görüş alınır." İbaresine yer verirken, Sisi anayasası bu vurgudan kaçınmış, başlangıç bölümünde bu hususta son kararı anayasa mahkemesine vererek İslam şeriatını yasamada temel kaynak olmaktan çıkarmıştır.
3-Mürsi anayasası İslam şeriatını temel yasama kaynağı(2.madde) kabul ettiği gibi bu konuda yetkiyi Ezher'e bırakmış (7.madde) onunla da yetinmemiş Ezher'i de ehl-i sünnetin muteber kaynaklarıyla kayıt altına alarak(219.madde) İslam'ın ehli sünnet yolunu tercih etmiştir.
Mürsi anayasasının 219. Maddesi şöyle:"İslam şeriatı ilkeleri, İslam'ın külli delillerini, usul ve fıkıh kurallarını ve ehl-i sünnet ve'lcemaat mezheplerindeki muteber kaynakları içerir."
4-Mürsi anayasası 11. Maddesinde, edeb, ahlak, kamu düzeni ve yüksek eğitim düzeyinin yanı sıra dini değerlerin muhafazasında da devlete sorumluluk yüklerken Sisi anayasasında böyle bir madde bulunmamaktadır.
5-Mürsi anayasası 44. Maddesinde, "Bütün Resul ve nebileri aşağılamak veya sataşmak yasaktır." diyerek dini değerlere anayasa koruması getirirken Sisi anayasasında böyle bir madde bulunmamaktadır.
6-Mürsi anayasası 6. Maddede siyasi sistemin üzerine bina edildiği ilkeleri sıralarken demokrasi ilkelerinden sonra şura ilkelerine yer vermiş, Sisi anayasası (5. madde)şura ilkelerine yer vermemiştir.
SİYASİ SİSTEM
Her iki anayasa da yarı başkanlık sistemi üzerine bina edilmiştir. Mürsi anayasası millet meclisi ve Şura(senato) olmak üzere çift meclis öngörürken, Sisi anayasası tek meclisli bir sistem öngörmektedir.
Sisi anayasası 234. Madde ile savunma bakanının iki cumhurbaşkanlığı dönemi (yani 8 sene) için geçerli olacağını kararlaştırmıştır.
Mürsi Anayasası, daha özgürlükçü, demokrasiyi anayasal garanti altına alan, askerin yetkilerini kısmen de olsa azaltan ve devleti dine daha fazla yakınlaştıran bir anayasa olarak tanımlanabilir.
Sisi anayasası ise yönetim üzerindeki askeri vesayeti sürdürmek için aynı zamanda genel kurmay başkanı olan savunma bakanının 8 yıl görevde kalacağını ve azledilemeyeceğini öngörmektedir.
Bunun anlamı Sisi anayasası yönetime kim gelirse gelsin seçimleri kim kazanırsa kazansın askeri vesayeti 8 yıl daha garanti altına almakta dolayısıyla Mısır'ın demokrasi beklentisi ötelenmektedir.
Bu durum böyle devam eder mi etmez mi zaman gösterecek, ancak toplu idam cezalarına rağmen sokakları terk etmeyen meşruiyet taraftarlarının Mısır'ın geleceği üzerinde etkili olacağı tahmin edilmektedir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.