Dolar (USD)
33.98
Euro (EUR)
37.61
Gram Altın
2728.37
BIST 100
9771.16
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yeni Medya Kullanımı çocuklar için ne ifade ediyor? 'Bakın Bana Buradayım' yazarına sorduk

Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle ekran kullanımı oldukça erken yaşlara kadar geriledi. Bu sebeple ebeveynler ve eğitimciler tedirgin. "Yeni Medya" kavramı çokça karşımıza çıkarken işin uzmanlarından 'Yeni Medya Araştırmacısı' Selvanur Yazıcı Sezgin ile oldukça faydalı bir söyleşiyi sizler için kaleme aldık.
Yeni Medya Kullanımı çocuklar için ne ifade ediyor? 'Bakın Bana Buradayım' yazarına sorduk
18 Temmuz 2024 11:01:10
Günümüzde teknolojinin gelişmesiyle ekran kullanımı oldukça erken yaşlara kadar geriledi. Bu sebeple ebeveynler ve eğitimciler tedirgin. "Yeni Medya" kavramı çokça karşımıza çıkarken işin uzmanlarından 'Yeni Medya Araştırmacısı' Selvanur Yazıcı Sezgin ile oldukça faydalı bir söyleşiyi sizler için kaleme aldık.

Haber: Melike TURANOĞLU ACUN

Selvanur Yazıcı Sezgin kimdir? Bize biraz kendinizden ve çalışmalarınızdan bahsedebilir misiniz?

2015 yılında Boğaziçi Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldum. Ardından Kültürel Çalışmalar alanında Yeni Medya Çalışmaları kürsüsünde, “sosyal medyanın yaşam tarzı anlayışlarının dönüşümü üzerine etkisi” hakkındaki yüksek lisans tezimi tamamladım. Akademik anlamda yeni medya kültürü üzerine okumalarıma devam ederken çeşitli şirketlerde de medya ve iletişim alanında çalıştım. Bir taraftan yazın dünyasında editörlük alanında kalem oynatırken diğer taraftan hem akademik hem de profesyonel hayatta sosyal medya üzerine yoğunlaştım. Hâlâ her iki alanda da yeni medya çalışmaya devam ediyorum. Ayrıca Instagram kanalımda ve bloğumda #yenimedyayıbilinçlitüket mottosuyla bilgilendirici ve farkındalık uyandırıcı dijital içerikler paylaşıyorum. Vakit buldukça çocuk, genç ve yetişkinlere yönelik eğitimler, seminerler, atölyeler düzenliyorum. Son olarak yeni medya ve ekran kullanımıyla ilgili “Bana Bakın Buradayım” isimli bir çocuk kitabı yazdım.

3_63632a824a7608c59da0ab9757546eec.png

Yeni medya araştırmaları yapmaya nasıl karar verdiniz?

Yeni medya çalışmalarına olan ilgim çok uzun süre öncesine dayanıyor. Üniversiteden lisans düzeyinde mezun olurken zihnimde şöyle bir düşünce belirmişti: Aldığım temel bilimler disiplinini ve akademik araştırma eğitimlerini güncel ve geleceğe yönelik bir alanda kullanmalıyım, bugüne dair hatta yarına dair kendimi geliştirmeli ve söz söyleyebilecek duruma gelebilmeliyim… Üniversite sonrasındaki ilk iş tecrübemin medya ve iletişim alanında olması ise benim için büyük bir şanstı. O dönem kazandığım tecrübe ve ön görüler sayesinde yeni medyadaki gelişmelerin önümüzdeki yıllarda gitgide önem kazanacağını fark ettim. İşin mutfağında, pratik kısmında üretim yaparken bir yandan da akademiye yönelmeye karar verdim ve bu alanda yüksek lisansımı tamamladım.

Ekran kullanma yaşı ve yeni medya tüketimi ile ilgili nasıl bir bağlantıdan söz edebilirsiniz?

Yeni medya tüketimi esasen ekran kullanımını da içine alan oldukça geniş ve kapsamlı bir kavram. Web 2.0 teknolojisinin sıradan internet kullanıcısının internet kullanım deneyimlerini geliştirmeye başlamasıyla hayatımıza giren her türlü teknolojik aygıt üzerinden elde ettiğimiz; okuduğumuz, izlediğimiz, dinlediğimiz, oynadığımız, kısacası tükettiğimiz her türlü içeriği dâhil edebiliriz yeni medya tüketimine. Çocukların ekran kullanımı da bir yeni medya tüketim türü ve ne yazık ki her geçen yıl ekran kullanım yaşı düşüyor, çocukların ekran süreleri artıyor. Erken yaşta ekranla tanışmaya ve sınırsız, dengesiz ekran kullanımına bağlı zihinsel ve fizyolojik rahatsızlıklar her geçen yıl biraz daha gündemimize düşüyor.

3-1_db630deaef23e18630e119c424a452ff.png

Son yıllarda hayatımıza giren yeni medyaya ebeveynler adapte olabildi mi nasıl görüyorsunuz?

Yeni medya çağına doğru ve sağlıklı bir adaptasyon eksikliğinin toplumumuzun tümünün bir sorunu olduğunu düşünüyorum. Bugün Türkiye, sosyal medya kullanma verilerinde dünya çapında yapılan listelerde başı çekerken, sosyal medya kanallarında bilinçsizce tüketim yapan 7’den 70’e bir kitleden söz etmek mümkün. Dolayısıyla yeni medya ile kurduğu bağ zaten yanlış olan bir birey anne veya baba olduğunda, yeni medyaya bilinçsiz katılımın doğuracağı zararların bir domino etkisiyle ilerleyip çocuklar üzerinde son derece yaralayıcı bir boyuta çok erken yaşlarda ulaştığını gözlemliyoruz. Ebeveynlerin çocuklarını teknolojinin zararlı yüzünden ve erken yaştaki ekran kullanımından koruyabilmeleri için, önce kendilerinin yeni medyayı bilinçli tüketmesi gerekiyor…

Bu konuda kitap yazmaya nasıl karar verdiniz?

“Bana Bakın Buradayım!”, akademik ve sektörel tecrübelerimin annelikle birleştiği bir ürün olarak ortaya çıktı. Dijital çağa uyum sağlama, teknoloji kullanımı ve dijital bağımlılıkla mücadele konularında çalışmalar yürütüyordum. Çalışmalarımı genelde yetişkinlerle paylaşırken, Türkçe çocuk edebiyatında bu alandaki eksikliği fark ettim ve çocuklarla nasıl bir iletişim kurabileceğimi düşünmeye başladım. Metin yazarlığı ve editörlük mesleğim sayesinde yayın dünyasına aşinaydım ve bu fikir uzun süredir benimleydi. Nihayet, çocuklar ve ebeveynlere rehberlik etmeyi amaçlayan ilk çocuk kitabım ortaya çıktı. Kitabım, ilhamını etrafımızdaki çocuklardan, ebeveynlerden ve kendi ebeveynlik yolculuğumdan alıyor. Umarım, dijital dünyanın zorlukları karşısında hem çocuklara hem de yetişkinlere yol gösterici olur.

2-1_8fa3630c6c4bf875ab9ab62b88eb9687.png

“Bana Bakın Buradayım” kaç yaşındaki çocuklara hitap ediyor? Aslında bu kitabı sadece çocuklar değil, yetişkinler de okumalı diyebilir miyiz?

Tam olarak öyle diyebiliriz. Kitap, okul öncesi yaş grubuna uygun bir dille yazıldı. Bu nedenle kitaplara ilgisi başlamış 2 yaşında bir bebeğe de okunabilir, 4 yaş üzeri olup ekranla tanışmış çocuklara okunması da çok yerinde olur. Okuma yazmayı bilen ilk okul yaş grubundaki çocuklar kendileri keyifle okuyabilir. Ancak söylemeliyim ki; kitabı anne, babalar hatta bir çocuğa bakım veren tüm yetişkinlerin okuması gerekiyor.

Bu çağda çocukları yeni medyadan uzak tutmak nasıl ve ne derece mümkün?

Burada ilk olarak çocukları yaş gruplarına göre değerlendirmemiz gerekiyor. 0-3 yaş arasındaki çocukları yeni medya ve ekranla mümkün mertebe tanıştırmamayı öneriyorum Ancak, 3 yaş sonrasında aile denetimi ve desteği eşliğinde, zaman ve içerik sınırlandırmaları yapılmış olarak yeni medyaya sağlıklı ve kaliteli bir adaptasyon gerekliliği söz konusu diyebiliriz. Yaşadığımız çağ yeni medya çağı, dolayısıyla ne çocukları ne kendimizi yeni medya kültüründen ve çıktılarından tamamen uzak tutabiliriz; bunun yerine öncelikle ebeveynlerin bilinçlendirilmesi, toplumun her yaş grubunun yeni medya okuryazarlığı kazanması elzem görünüyor. Yeni neslimizi sağlıklı, kaliteli ve bilinçli bireyler olarak yetiştirmek istiyorsak yeni medya konusundaki farkındalığın genele yayılması gerekiyor. Bu yüzden de kitabımın son sayfasında sadece ebeveynlere değil anneannelere, babaannelere, dedelere, öğretmenlere, çocuk bakıcılarına, bir çocukla vakit geçiren herkese sesleniyorum. Tüm anne babalar adına söz alarak onların desteğini talep ediyorum.

Yaz tatilini evde geçirecek çocuklara ve ebeveynlere ekran kullanımı ile ilgili ne önerirsiniz?

Yaz tatilini evde geçirecek çocuklar ve anne babalar için yeni medya kullanımını sınırlamanın çok zor olacağının farkındayım. Öncelikle ben de bir anneyim ve bu konuda ebeveynleri anladığımı ifade etmek istiyorum. Bazı ebeveynlerde ekranı tamamen kesemeyeceğinden emin olduğu için bir pes etmişlik, vaz geçmişlik hâli gözlemliyorum. Naçizane olarak öncelikle bu tutumdan vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyorum. Gün içinde çocuğunun ekran izlemesini engelleyemeyeceği için eline tablet verip kontrolü tüm gün elden bırakmak ile yaz tatili itibariyle kuralları ve sınırları mecburen biraz esnetmek ve ekran süresini uzatmak arasında çok büyük bir fark var. Okul döneminden daha gevşek günler geçirebilirsiniz; ancak kontrolü elden bırakmamalısınız. İzlenen veya oynanan içerikleri önce siz görmeli ve onaylamalısınız. Mümkünse ekran sürelerini tüm aile beraber olarak kullanabilirsiniz. Herkesin kendi tableti veya bilgisayarıyla kendi odasında tek başına zaman geçirmesindense ailecek bir sinema filmi açıp izleyebilir veya beraber dijital oyun oynayabilirsiniz. Çocuğunuzla içinde bulunduğunuz durumu konuşabilir, iş birliği yapabilirsiniz. En önemlisi de özellikle çalışan ebeveynlerin ailelerinden, arkadaşlarından, çevrelerinden gönüllü destek alabilecekleri bir toplumsal seferberliğe ihtiyacımız var. “Bir çocuğu bir köy büyütür.” demişler, bu nedenle tüm köy halkını ellerinden bırakamadıkları telefonlarını biraz kenara koyup çevrelerinde yaz tatilinde olan çocuklarla ilgilenmeye, oyun oynamaya, vakit geçirmeye davet ediyorum. Çocuklarımızın geleceği için toplumumuzun bu konudaki farkındalığının ve bilinç düzeyinin artmasını can-ı gönülden diliyorum.