Yaptırımlarla Türkiye'ye geri adım attıramazsınız! Kaybeden ABD olacak
ALİ ADAKOĞLU- JOHANNESBURG
ABD'YE BAĞLI DEĞİLİZ
BRICS Zirvesi sonrası G. Afrika'da gazetecilere açıklamalarda bulunan Başkan Erdoğan, ABD Başkanı Trump'ın tehditlerine tepki gösterdi. Erdoğan, "İstiklal mücadelemizi geçmişte nasıl verdiysek, bundan sonra da aynı şekilde vereceğiz. Biz göbeğimizden Amerika'ya bağlı değiliz. ABD, bu tavrı değiştirmez ise, Türkiye gibi güçlü ve samimi bir ortağı kaybedeceğini de unutmamalı" diye konuştu.
PAZARLIK YAPMADIK
Papaz Andrew Brunson ile Ebru Özkan'ın takas yapıldığı iddialarına sert dille eleştiren Erdoğan, "Biz Brunson'u hiçbir zaman bir pazarlık konusu yapmadık. Türkiye'deki yargı, Brunson'un hastalığını göz önüne alarak, ev hapsi yönünde karar vermiş. Yargı kararına saygı duymak yerine, konuyu yaptırım meselesi haline getiriyorlar. Yaptırımlarla Türkiye'ye geri adım attıramazsınız" ifadelerini kullandı.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 10'uncu düzenlenen Brezilya-Rusya-Hindistan-Çin-Güney Afrika (BRICS) Zirvesi temaslarının ardından gazetecilerle mülakat yaptı. Zirvenin Türkiye açısından çok verimli geçtiğini belirten Başkan Erdoğan, bu platforma katılma taleplerini ilettiklerini açıkladı.
BRICS'e katılacağız
5 ülkenin Türkiye'ye yaklaşımının olumlu yönde olduğunu dile getiren Erdoğan, önemli fırsatlar yakalayacaklarını vurguladı. Erdoğan, "BRICS bir işbirliği platformu. Biz de kendilerine eğer buraya bizi de dahil ederseniz yeni bir isim size bulmuş oluruz dedik. Oda 'BRICST olur' dedik. Olumlu bakıyorlar. Özellikle Çin, 'Ben genişlemeden yanayım' diyor. Diğer ülkeleri de buraya katma gibi bir düşüncelerinin olduğunu gördüm. Kapalı değiller. Temenni ederiz böyle bir adım da atılırsa Türkiye olarak biz de burada yerimizi almış oluruz" dedi.
Çin'le ilişkilerimiz ivme kazandı
Zirve çerçevesinde önemli görüşmeler yaptıklarını belirten Erdoğan, Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile ekonomik ilişkileri geliştirme ve nükleer enerji alanında önemli konuları ele aldıklarını söyledi. Erdoğan, "Gerek siyasi gerek askeri gerek ekonomik ticari ne gibi adımlar atabiliriz bunları görüşme fırsatımız oldu. Şu anda Çin ile üzerinde ısrarla durduğumuz konulardan bir tanesi malum nükleer enerji" diye konuştu.
Çin ile ilişkileri her alanda güçlendireceklerini vurgulayan Başkan, "Sayın Şi, Türk malının Çin pazarına girmesinin teşvik ettiklerini de özellikle ifade etti. Şi'yi ülkemize tekrar davet ettim. Kendisi de buna olumlu cevap verdi. Yakın zamanda kendisini Türkiye'de ağırlayacağız" ifadelerini kullandı.
Yerli ve milli parada önemli adım
Bu seyahatinde en çok üzerinde durduğu konunun, milli ve yerli para olduğuna dikkat çeken Erdoğan, şunları kaydetti: "Her görüştüğüm ülke ile bunun üzerinde durdum. Gerek Sayın Çin Devlet Başkanıyla, Sayın Putin'le aynı şekilde zaten daha önce bu konularda mutabıktık. Merkez Bankalarımız, hazine ve maliye bu konulara daha da yoğunlaşıyorlar. İnşallah bunun adımlarını atacağız."
Rusya ile pürüzler aşıldı
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'le de kapsamlı ve verimli bir görüşme yaptıklarını vurgulayan özellikle Suriye konusunu ele aldıklarını açıkladı. Suriye'de sıkıntıların aşılması yönünde hemfikir olduklarını belirten Erdoğan, "Rusya ile pürüzler aşıldı ve şimdi yoğun bir şekilde karşılıklı olarak gerek ticaret, yatırım, nükleer enerji, Türk Akımı, milli paralarla ticaret yapılması ve turizm alanında gelişmelerimiz yoğun bir şekilde devam ediyor" açıklamalarında bulundu.
Başkan Erdoğan, açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı:
Brunson'u pazarlık konusu yapmadık
-Rahip Brunson'un ev hapsine çıkmasının ardından Trump'ın Twitter üzerinden gönderdiği mesaj söz konusu. Türkiye'ye geniş çaplı yaptırımdan bahsediliyor. Twitter mesajının öncesinde sizin bir telefon görüşmesi yaptığınızı duyduk. NATO'da çok güzel bir fotoğraf vardı. Bir anda başka bir tarafa evrildi. Niye böyle oldu?
Bahsettiğiniz tavır değişikliğini tespit, takdir edersiniz ki benim sorunum değil. Tavır değişikliği, benim değil, Trump'un sorunudur. Oturup konuşacağız, şudur, budur. Söylenmeyen şeylerin söylenmiş gibi ortaya konulmasını elbette doğru bulmayız. Bunların en yakın şahidi Dışişleri Bakanımızdır. Aynı şekilde İbrahim Kalın'ın da özel temsilcim olarak, onun özel temsilcisiyle neler görüştükleri de belli. Her halükarda Brüksel'den sonraki olay, bir pazarlık neticesinde ortaya çıkmış değil. Öyle bir şey yok.
Takas iddiaları gerçek değil
Dışişleri Bakanımız aracılığıyla, Ebru Hanım'ın İsrail'den çıkışına yardımcı olunması iletilmiştir. Ebru kızımızın İsrail dışına çıkmasına müsaade etmiyorlardı. Onlara, "Bunun karşılığında biz de size Brunson'u vereceğiz" demedik; böyle bir şey konuşmadık, aramızda bu tür bir pazarlık olmadı. Bununla beraber, kendisi sağ olsun, Ebru konusunda Netenyahu'yu aramış. Nitekim Netenyahu'nun, "Bana Trump telefon etti, biz de bıraktık" gibi bir açıklaması oldu. Ama tekrar söylüyorum: İddia edildiği tarzda bir pazarlık olmamıştır.
Türkiye geri adım atmayacak
ABD ile ele aldığımız muhtelif adli konular var. FETÖ'nün elebaşının iadesi, Halkbank, Hakan Atilla'yı da konuşuyoruz. Brunson da konuşuluyor. Şunu herkesin bilmesini isterim. Biz Brunson'u hiçbir zaman bir pazarlık konusu yapmadık. Her ülkenin yargısı var. ABD'de olduğu gibi Türkiye'de de yargı var. Türkiye'deki yargı, Brunson hakkında, hastalığını göz önüne alarak, iyi niyetle ev hapsi yönünde karar vermiş. Yargı kararına saygı duymak yerine, konuyu Türkiye'ye yaptırım meselesi haline getiriyorlar. Geldikleri noktada, 6 senatör Dışişleri Komisyonu'na Türkiye'ye yaptırım öngören bir teklifte bulunuyorlar. Yaptırımlarla Türkiye'ye geri adım attıramazsınız.
Kaybeden ABD olacak
-Ne tür yaptırımları kast ediyorlar?
Neymiş, işte, kredi kuruluşlarının Türkiye'ye kredi vermesinin önü kapatacaklarmış. Yahu Türkiye bu günlere nerelerden geldi? O kredi kuruluşlarıyla mı geldik biz buralara? Biz istiklal ve istikbal mücadelemizi geçmişte nasıl verdiysek, bundan sonra da bu mücadeleyi aynı şekilde vermeye devam ederiz. Şunu da bilmeleri lazım: Biz göbeğimizden Amerika'ya bağlı değiliz. Biz halkımızla milletimizle bugüne kadar nasıl el ele dayanışma içinde olduysak aynı şekilde yolumuza devam ed
eriz. ABD, bu tavrı değiştirmez ise, Türkiye gibi güçlü ve samimi bir ortağı kaybedeceğini de unutmamalı.
-Savunma Bakanlığından bir adım geldi, askeri alanda bir sıkıntı olmaz dendi. İlişkilerimiz çok iyi diye açıklama yaptı. Bu kafa karışıklığının yönetimdeki uyumsuzluk mu yoksa bir taktik mi?
Bence bunların hepsi psikolojik savaş. Biz düşen, doğruluğu esas alarak, sabırla yolumuza devam etmektir.
İstanbul'da Ortadoğu Zirvesi yapılacak
- Putin, İdlip konusunda bir mesaj verdi mi? Esed'in oraya saldırı yapmaması konusunda bir güvence verdi mi? Ayrıca Suriyeli muhaliflerin geçiş sürecine katkısı konusunda bir işaret var mı?
Bunları da etraflıca konuştuk. Kendisinden bu konuda da gerekli müdahaleleri istedim. Temenni ederim ki o da bu konuda inşallah gereğini yapacaktır. Burada istihbarat birimlerimiz, Dışişleri ve Savunma Bakanlıklarımız, çok daha sık bir araya gelerek süreci inşallah yönetecekler. Bizim de 7 Eylül'de ayrıca Türkiye, Rusya, Almanya ve Fransa olarak İstanbul'da bir zirvemiz olacak. Bölgede neler yapabileceğimizi, hep birlikte oturup konuşacağız, görüşeceğiz. Rusya ile ilişkilerimizi bu dörtlü dışında da tabii ki sürdüreceğiz. Nitekim, Türkiye, Rusya ve İran olarak, üçlü zirveyi Soçi ve Ankara'nın ardından önümüzdeki süreçte Tahran'da gerçekleştireceğiz. Orada da zaten tüm bu konuları ele alma imkanımız olacak.
-Efendim ikisi ayrı süreçler mi? Tahran ve İstanbul'daki zirveu2026
İstanbul'daki ayrı. İstanbul'daki dörtlü buluşmada, Irak da dahil bölgesel tüm konuları ele alacağız. Tahran farklı. Tahran, Soçi'de Türkiye, Rusya ve İran olarak başlattığımız üçlü zirvenin devamı.
ABD silahları teröristlerin elinde
-BRICS Zirvesi kapsamında, Çin finans kuruluşlarından Türkiye'ye 3.6 milyar dolarlık finans paketinin tamamlandığı duyuruldu. Biz bu gidişatı nasıl yorumluyorsunuz?
ABD müttefik olarak ittifakının gereğini maalesef yapmadı. Açık, net. Terör örgütlerine verdiği silahlar şu anda ortak piyasa satılıyor. 5 bin tır silah var ya terör örgütlerinin elinde geziyor. Onlar için ciddi parasal kaynak da oluşturuyor. Bunlar da ortada. Bunları kendilerine hep anlatıyoruz. Bunlar herhalde bazı şeylerin bizim farkında olmadığımızı zannediyor. Ne olursa olsun, kararlı duracağız.
Alternatifsiz bir dünyada yaşamıyoruz
İşte S400'ler meselesi Biz, vaz mı geçtik? Yani bize "S 400'ten vazgeçin" diyenler kalkıp da Yunanistan'a, "S300'ü geri ver veya S 300'ten vazgeç" diyebildiler mi? Demedi. Yunanistan S300'ü aldı. Biz S400'ü alma girişiminde bulununca Yunanistan da oraya kulak kabartmaya başladı. Bizim de geleceğe yönelik daha farklı projelerimiz var. Bunun ABD farkındadır, değildir, bilemem. Avrupa ülkeleri farkındadır, değildir, bilemem. Şimdi bizi bir yerden daha tehdit etmeye başladılar. Ne imiş F 35'leri vermeyebilirlermiş. Kendilerine söyledik. "Vermezseniz, uluslararası tahkim diye bir şey var. Uluslararası tahkime gideriz" dedik.
Halbuki biz, sizden daha önce nice silah istedik, siz bize vermediniz. Silahlı, silahsız İHA istedik, vermediniz. Türkiye'de (patriot bataryası olarak) sadece İspanyollar kaldı, hepsi çekti gitti. Ama biz iyi niyetimizi koruduk. İncirlik'te iyi niyetimizi koruduk. Ama onlar bizim iyi niyetimize aynı şekilde karşılık vermediler. Bazı şeyler sabır gerektirebilir. Biz sabırla devam ediyoruz. Sabırla devam edeceğiz. Ama artık alternatifsiz bir dünyada yaşamadığımız unutulmamalı.
İran'a ambargodan yana değiliz
-"Yaptırım uygularız" diyorlar ama başka piyasalar da varu2026
Bunlar İran'a da yaptırım uygulamadılar mı? Ne oldu, battı mı İran? Aynı şeyi Obama'da o zamanlar bana söylediğinde, "Kusura bakma biz İran'dan doğalgaz alıyoruz. Ben alamadığım doğalgazı nereden tedarik edeceğim? Kış mevsiminde benim vatandaşım üşüyecek. Bunu nasıl telafi edeceğim?" dedim. Aynısını Trump'a da söyledim yine. Almanlara bindiriyor; "Oradan doğalgaz alarak Rusya'yı zenginleştiriyorsunuz" diyor. Aynen böyle. Ben dedim ki "Sayın Başkan, kusura bakma. Biz doğalgazımızın yarısını Rusya'dan alıyoruz. Azerbaycan'dan, İran'dan, Irak'tan zaman zaman Cezayir'den doğalgaz alıyoruz. Doğalgazlar gelmediği zaman vatandaşımın ısınmasını nereden temin edeceğim?". Ondan sonra Merkel de açıldı. O da 38'ini Rusya'dan alıyor. "Ne yapacağım?" dedi.
-İran ambargosu kapsamında ABD'den bir heyet geldi. Türk işadamlarına "İran ile iş yaparsanız, ABD'ye giremezsiniz" dedi. Şimdi statüko dışı işbirliği kapsamında BRICS'in yanına T'nin (Türkiye'nin) gelmesi ile dünya ticareti nasıl etkilenecek?
Görüşmeleri zenginleştirerek, temenni ederiz ki bu konuda olumlu adımlar atalım. Ben neden baştan beri, "Şangay 5'lisi, Şangay 5'lisi" deyip duruyorum. Kendilerine de söylüyorum. Şangay 5'lisinde hayırlısıyla hedefe varırsak olay çok daha farklı gelişir. Biraz sabır.
Bedellide kalıcı düzenleme
-Bedelli askerlik çıktı. Kalıcı askerlik düzenlemesi nasıl olacak, formül ne olacak?
Arkadaşlarım o konuyu çalışıyor. Onların önümüze getirecekler. Ben hedef veririm. Biz hedefi veriyoruz, arkadaşlarımız çalışıyor. Önümüze getirecekler. Ondan sonra nihai kararımızı inşallah vermiş olacağız.
-"Profesyonel askerliğe geçiş net bir şekilde ortaya konmuş olacak" diyebilir miyiz?
Profesyonel askerliğin getirisini götürüsünü iyi düşünmek lazım. Profesyonel askerlik yüzde 100 olmalı mı, olmamalı mı? Bu noktada da ayrı bir tartışma söz konusu. Çünkü o asker ruhu amatör olarak ayrıdır, profesyonel olarak daha başkadır. Şimdi 1.5 milyona yakın birikim konuşuluyor. Bunu bir eritelim. Bunu eğittikten sonra her mevsim bedelli askerlik gelir mi, gelmez mi bu beklentileri ortadan kaldıracak bir sürecin içine girelim istiyoruz.
-18 Ağustos'taki kongre ile birlikte AK Parti'de nasıl bir genel merkez yönetimi göreceğiz? Gençleştirme olacak mı? Milletvekilleri ve parti ile bakanlar arasında temas nasıl sağlanacak?
Partinin genel merkez yönetiminde şu andaki bakan arkadaşlarımızdan görevlendirme yapacak değiliz. Böyle bir şey yok. Yasama, yürütme arasındaki ilişkiler konusunda da şu anda bizim MYK'da yasama organının içinde olan arkadaşlarımız var. Diyelim ki Mehdi Eker Bey şu anda parlamentoda. Ama benim dış ilişkilerden sorumlu genel başkan yardımcım. İlişkileri bu vesile buradan oraya taşıma imkanımız var.
Ben yok biz anlayışı var
-Nasıl bir genel merkez yönetimi olacak? Örneğin gençleştirmeu2026
Dinamik bir yapı ile tecrübeyi bir araya getireceğiz. Hakikaten bugüne kadar olan çalışmalarda merkezin kendilerine vermiş olduğu görevlerin hakkını verenler şüphesiz ki buradaki yerini yine alacaktır. Önümüzde önemli bir süreç var. Bir mahalli seçime gidiyoruz. Bu mahalli seçimde hakikaten çok çok yoğun bir çalışma gerekiyor. Söylediğim konu çok çok önemli. "Tevazu, tevazu, tevazu." Hesabı olmayacak, hasbi olacak bir ekip. Eğer hesabı olursa bu, bizi batırır. Ama hasbi olursa o zaman da bize neticeyi getirir. "Ben, ben, ben" yok. "Biz, biz, biz" var. Kimse ben diye işi götürmeye kalkarsa orada netice alamayız.
FETÖ Güney Afrika'da oldukça aktif
-FETÖ'nün Güney Afrika'da hala güçlü olduğuna dair kanaat var. Görüşmelerinizde somutlaşan konular oldu mu?
Güney Afrika, FETÖ'nün Amerika ve Almanya'dan sonra en fazla yığınak yaptığı yerlerden biri. Johannesburg'da "külliye" dedikleri yeri yaptıran, İstanbul'da Üsküdar Burhaniye'de oturduğum dönemde komşum ama şahsen tanımam kendisi ile. Aldıkları himmetler şunlar bunlar o adamda toplanırdı. Ahlaksız bir adamdı. Bunları biz biliyoruz. Bunları da kendilerine anlattık. Bunların bu tür özellikleri de var. Burda dikkatli olmakta fayda var. Bunlar Türkiye'den gelip burada sizin rejiminize adam yetiştirmiyor. Ne yapıyor? Sizin onlara teslim ettiğiniz çocukları, gençleri alıyor, onları kendileri istedikleri gibi yetiştirip ondan sonra da sistemin içine sokup, sistemin içinde burayı ele geçirme operasyonlarını yapıyorlar. Yaptıkları iş bu. Biz, geç fark ettik, bedelini ağır ödedik. Aynı yanlışa siz de düşerseniz siz de bunun bedelini sonra çok ağır ödersiniz. Güney Afrika Cumhurbaşkanı Ramapho bu konuda Zuma'dan daha duyarlı.
-Ana muhalefette işler karışık. Diktatör söylemlerini çok fazla kullandılar ama gördük ki diktatörlükle, tek adamlıkla kendilerini tarif ediyorlar. Bu karışıklıkla ilgili ne diyeceksiniz?
Değerli arkadaşlar gazeteci olarak böyle bir soruyu sormak en tabii hakkınız. Ama böyle bir soruya cevap vermemek de benim en doğal hakkım.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Güney Afrika Cumhuriyeti'nde 10'uncu düzenlenen BRICS Zirvesi temaslarının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Görüşmede Genel Yayın Yönetmenimiz Ali Adakoğlu da yer aldı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.