Dolar (USD)
34.50
Euro (EUR)
36.51
Gram Altın
2915.54
BIST 100
9232.9
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

"Yalnızlık" ne menem şeymiş meğer!..

İlimyurdu Yayıncılık tarafından yayımlanan Yetkin Düşünce dergisi Prof. Dr. Mustafa Tekin'in genel yayın yönetmenliğinde okuruyla buluşmaya devam ediyor. Derginin 16. sayısında insanlığı her geçen gün biraz daha kuşatan "Yalnızlık" konusu işlenmiş.
"Yalnızlık" ne menem şeymiş meğer!..
04 Şubat 2022 01:17:15
İlimyurdu Yayıncılık tarafından yayımlanan Yetkin Düşünce dergisi Prof. Dr. Mustafa Tekin'in genel yayın yönetmenliğinde okuruyla buluşmaya devam ediyor. Derginin 16. sayısında insanlığı her geçen gün biraz daha kuşatan "Yalnızlık" konusu işlenmiş.

Uzlet, İnziva, Tek Başınalık, Terk Edilmişlik, Bireyselleşme, Biricik Olma gibi ana başlıklar altında Mustafa Tekin, Ahmet Keleş, Mehmet Yaşar Soyalan, Muhammet Özdemir, Süleyman Mücahit İyibolbulan, Muhammet Kızılgeçit, Yıldız Ramazanoğlu, Sefa Saygılı, Bilal Sambur, Sadettin Yetkin, Asiye Tığlı, Süleyman Gümüş, Ramazan Saraç, Hasan Hakan Boyraz, Feyzanur Kaleci ve Müşerref Küçük gibi isimlerin kaleme aldığı “Yalnızlık” bütün yönleriyle irdelenmiş.

Bilindiği üzere “Yalnızlık” hiç kuşkusuz tarih boyunca insana eşlik eden bir duygu olagelmiştir. Kimi zaman olumlu, kimi zaman olumsuz boyutlarıyla kişinin içinde hissettiği bu duygu, insan için kazanımlar kadar kayıplar da meydana getirmiştir. Nitekim halvet, çile gibi kavramlarla yalnızlık bir eğitim ve insanın içsel süreçlerinin geliştirilmesi noktasında olumlu bir rol oynarken; tecrit edilme, aforoz, toplumdan kopuş anlamında yabancılaşmaya kadar giden bir olumsuzluklar silsilesi oluşturmuştur. Bugün yaşanan hayatın içinde yalnızlığın sistematik şekilde insanlığa doğru yayılması sonucu, sosyoloji, psikoloji gibi sosyal bilimler başta olmak üzere farklı disiplinler de yalnızlığı ajandalarına almak durumunda kalmışlardır.

Ortaçağdan modern zamanlara geçişle birlikte, insanın Tanrı ve dünya ile kurduğu ilişkinin çerçevesinin bir dönüşüme uğraması, “yalnızlık” kavramının içinde yaşadığımız postmodern süreçte deruni boyutlar kazanmasını sonuçlamıştır. Öyle ki, bunların sosyal görünümleri giderek daha da belirginleşirken, insana değen tüm alanlara doğru da sirayet etmektedir. Esasen insanı bütün bağlarından azade kılarak bağımsız bir entite oluşturma çabası, bir yandan Tanrıdan kopuşu getirdiği gibi diğer yandan varlığının anlamını çözündürerek onu boşlukta bırakmıştır. Tüm bunlar ise, insanın giderek hayat alanlarında zayıflamalar yaratmıştır. Bugün için en büyük yalnızlığı insan, Tanrıdan kopuş ile varlık sorunu olarak yaşamaktadır. Böylece yalnızlığı tüm hücrelerinde hissederken, kendisinden kaçamamanın derin acısı ve yalnızlığı ile krize girmektedir.

Her sayısında Türkiye ve dünyanın asli problemlerini gündeme alan ve “insan”a değen önemli konuları işleyen Yetkin Düşünce, tarih boyunca insana eşlik eden yalnızlığın genel boyutlarını ele alarak konuya ışık tutmuş. Bu bağlamda Prof. Dr. Erol Göka diyor ki, “İnsan yalnızdır, bu yalnızlığını topluma karışıp diğer insanlar için iyilikler yaparak, erdemli bir hayat seçerek aşmaya çalışmalı, ama hakikat için tek başına kalmayı da göze alabilmelidir.”

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin