"Yalnızlık" ne menem şeymiş meğer!..
Uzlet, İnziva, Tek Başınalık, Terk Edilmişlik, Bireyselleşme, Biricik Olma gibi ana başlıklar altında Mustafa Tekin, Ahmet Keleş, Mehmet Yaşar Soyalan, Muhammet Özdemir, Süleyman Mücahit İyibolbulan, Muhammet Kızılgeçit, Yıldız Ramazanoğlu, Sefa Saygılı, Bilal Sambur, Sadettin Yetkin, Asiye Tığlı, Süleyman Gümüş, Ramazan Saraç, Hasan Hakan Boyraz, Feyzanur Kaleci ve Müşerref Küçük gibi isimlerin kaleme aldığı “Yalnızlık” bütün yönleriyle irdelenmiş.
Bilindiği üzere “Yalnızlık” hiç
kuşkusuz tarih boyunca insana eşlik eden bir duygu olagelmiştir. Kimi zaman
olumlu, kimi zaman olumsuz boyutlarıyla kişinin içinde hissettiği bu duygu,
insan için kazanımlar kadar kayıplar da meydana getirmiştir. Nitekim halvet,
çile gibi kavramlarla yalnızlık bir eğitim ve insanın içsel süreçlerinin
geliştirilmesi noktasında olumlu bir rol oynarken; tecrit edilme, aforoz,
toplumdan kopuş anlamında yabancılaşmaya kadar giden bir olumsuzluklar
silsilesi oluşturmuştur. Bugün yaşanan hayatın içinde yalnızlığın sistematik
şekilde insanlığa doğru yayılması sonucu, sosyoloji, psikoloji gibi sosyal
bilimler başta olmak üzere farklı disiplinler de yalnızlığı ajandalarına almak
durumunda kalmışlardır.
Ortaçağ’dan modern zamanlara geçişle
birlikte, insanın Tanrı ve dünya ile kurduğu ilişkinin çerçevesinin bir
dönüşüme uğraması, “yalnızlık” kavramının içinde yaşadığımız postmodern süreçte
deruni boyutlar kazanmasını sonuçlamıştır. Öyle ki, bunların sosyal görünümleri
giderek daha da belirginleşirken, insana değen tüm alanlara doğru da sirayet
etmektedir. Esasen insanı bütün bağlarından azade kılarak bağımsız bir entite
oluşturma çabası, bir yandan Tanrı’dan
kopuşu getirdiği gibi diğer yandan varlığının anlamını çözündürerek onu
boşlukta bırakmıştır. Tüm bunlar ise, insanın giderek hayat alanlarında
zayıflamalar yaratmıştır. Bugün için en büyük yalnızlığı insan, Tanrı’dan kopuş ile varlık sorunu
olarak yaşamaktadır. Böylece yalnızlığı tüm hücrelerinde hissederken,
kendisinden kaçamamanın derin acısı ve yalnızlığı ile krize girmektedir.
Her sayısında Türkiye ve dünyanın asli problemlerini gündeme alan ve “insan”a değen önemli konuları işleyen Yetkin Düşünce, tarih boyunca insana eşlik eden yalnızlığın genel boyutlarını ele alarak konuya ışık tutmuş. Bu bağlamda Prof. Dr. Erol Göka diyor ki, “İnsan yalnızdır, bu yalnızlığını topluma karışıp diğer insanlar için iyilikler yaparak, erdemli bir hayat seçerek aşmaya çalışmalı, ama hakikat için tek başına kalmayı da göze alabilmelidir.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.