Dolar (USD)
34.61
Euro (EUR)
36.36
Gram Altın
2921.47
BIST 100
9659.96
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Yakın çalışma arkadaşları 'Erbakan Hoca'yı anlattı

Yakın çalışma arkadaşları, vefatının 11. yıl dönümünde Milli Görüş hareketinin kurucu lideri ve eski başbakanlardan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anlattı.
Yakın çalışma arkadaşları 'Erbakan Hoca'yı anlattı
27 Şubat 2022 20:08:27
Yakın çalışma arkadaşları, vefatının 11. yıl dönümünde Milli Görüş hareketinin kurucu lideri ve eski başbakanlardan merhum Prof. Dr. Necmettin Erbakan'ı anlattı.

Merhum Başbakan Erbakan'ın 25 yıl boyunca danışmanlığını üstlenen Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mete Gündoğan, Erbakan'ın üç vasfının öne çıkarılabileceğini belirterek, bunları "öğretmen", "lider" ve "uyarıcı" olması şeklinde sıraladı.

Gündoğan, bu vasıfların bugünün gençlerinin dikkate alması gereken hususlar olduğunu aktararak, "Öğretmendi çünkü hoca, hem gerçekten akademide öğretmendi, bir de fikirlerini, zamanına göre farklı şeyler söylediği için, bunları öğretmek için uzun uzun izahlar yapardı. Önce ahlakın ve maneviyatın ne kadar önemli olduğunu anlatırdı ki şimdi biz üniversitede artık mühendislere, doktorlara bile etik dersi verdirmeye başladık." diye konuştu.

Erbakan'ın yerli ve milli olmanın önemini işaret ettiğine vurgu yapan Gündoğan, şunları kaydetti:

"Bunu öğretirdi. Ne manaya geliyor? İşte siz kendi patatesinizi, soğanınızı, domatesinizi tüketmezseniz bir şekilde bütün topraklarınızı kaybedersiniz diyordu. Mesela ağır sanayi hamlesi, adil düzen, eşitlik. Mesela 'Yeniden büyük Türkiye'yi kurmamız gerekir'... Şu anda hükümet de ona çalışıyor gördüğümüz kadarıyla. Türkiye'yi layık olduğu konuma oturtmaya çalışıyor. Mesela yaşanabilir bir Türkiye olsun isterdi. Barış içerisinde, herkesin birbirine sevgi, saygı içerisinde olmasını isterdi. 'Yeni bir dünya kurmak gerekir. Birleşmiş Milletlerin Güvenlik Konseyinde 5 daimi temsilci ne diyorsa o oluyor.' diyerek itiraz ederdi."

"Bir devlet adamıydı"

Gündoğan, Erbakan'ın bir diğer önemli vasfının liderlik olduğuna dikkati çekerek, Erbakan'ın ülkeyi lider olarak yönlendirdiğini söyledi.

Erbakan'ın "Bir gün Suriye işgal edilirse bilin ki hedef Türkiye'dir." dediğine işaret eden Gündoğan, "Yani siz bunu ne zaman söylüyorsunuz? 1990'lı yıllarda söylüyorsunuz. Bakıyorsunuz Türkiye öyle bir noktaya geldi ki etrafımızda her taraftan işgaller oluyor ve biz barışı ayakta tutmaya çalışıyoruz. Bunları geçmişte ortaya koymuş. Devletin yönetimi, süreçlerin nasıl akması gerektiği, bu konuda bir liderliği vardı. Bir devlet adamıydı." ifadelerini kullandı.

Gündoğan, merhum Erbakan'ın uyarıcı özelliğinin de bulunduğunu anlatarak, "Hoca, anlatmış olduğu hemen hemen her şeyde doğrusunu söylerdi. 'Bak bu doğrusunu yapmazsanız şöyle problemlerle karşılaşırsınız' derdi. Doğrusunun ne olduğunu da söylerdi. Erbakan Hoca için şimdi böyle baktığımda hakikaten yakın zamanda var olan tarihe kayıt düşeceğimiz liderlerden biriydi." diye konuştu.

"Gençliğe büyük önem veriyordu"

Erbakan'ın uzun süre tercümanlığını yapan Cihannüma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Gazeteci Yavuz Selim Kurt da Erbakan'ın milli görüşü, "Türklerin Anadolu'yu fethettikten sonraki yükselttiği mücadelenin görüşü" olarak adlandırdığını aktardı.

Kurt, merhum Erbakan'ın yerli ve milli olmakla beraber bütün dünyayı kapsayıcı şekilde eskilerin tabiriyle cihanşümul bir insan olduğunu ifade ederek, "Yani küresel düşünüyordu. Bu anlamda kendisine 'ümmetin adamı' dersek yerinde bir ifade olur." dedi.

Esasında mühendis olan Erbakan'ın bu alanda literatürde yer bulduğunu, keşif ve icat yapıp bunları hayata geçirdiğini dile getiren Kurt, bu kapsamda da girişimci bir insan olan Erbakan'ın bunun yanı sıra siyaset, ekonomi, sosyoloji gibi disiplinlere de hakim olduğunu belirtti.

Kurt, Erbakan'ın İslam dünyasının sorunlarını bildiğini, bu konuda hastalıkları teşhis edip tedavisi noktasında da öneriler getirdiğini aktararak, kendisinin her zaman İslam dünyasının bir araya gelerek bir İslam Birliğinin kurulmasından yana olduğunu kaydetti.

"Merhum Erbakan, yılmaz bir savaşçıydı"

Necmettin Erbakan'ın Başbakan olduğu kısa sürede D-8 Ekonomik İşbirliği Teşkilatı'nı kurduğunu belirten Kurt, Erbakan'ın bunun daha sonra D-60 ve D-160 olarak tüm Müslüman ve mazlum milletleri kapsaması yönünde çalışma yapılmasını istediğini aktardı. Kurt, şöyle devam etti:

"Aslında onun söylediği şuydu; Osmanlı'nın da düşüşünden sonra İslam dünyası başsız kalmıştı. Başı daraldığı zaman aranacak bir telefon numarası yoktu. İşte bunun Türkiye olduğunu bizim gündemimize getirdi. Bir öz güvenle bize bunu anlattı. Bence, bugün Türkiye'nin sadece bölgesel değil, küresel çapta söz söylemesi fikrinin mimarı da merhum Erbakan'dır. O diyordu ki; 'Yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük bir Türkiye ve yeni bir dünya.' Adaletin tesis edildiği yeni bir dünyanın ancak yeniden büyük Türkiye'nin önderliğinde kurulabileceğine inanıyordu ve bu anlamda da Sayın Cumhurbaşkanımız gibi, şu anda da siyasi hayatı devam eden insanlara, gençlere, vefatından 11 yıl sonra bile örnek oluyor."

Yavuz Selim Kurt, merhum başbakan Necmettin Erbakan'ın mütevazi bir yaşamının olduğunu, insanlara nezaket ve muhabbetle yaklaştığını ifade etti.

Erbakan'ın koyduğu birçok hedefin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yönetiminde iktidar tarafından gerçekleştirildiğini, daha gerçekleştirilecek birçok hedefinin de bulunduğunu belirten Kurt, "Mücadelemizin utangaç ve yalnız olmadığını bize anlattı. Mücadelemizin kutlu bir mücadele olduğunu bize anlattı ve Türkiye toplumuna, milletimize ve gençlerimize bir öz güven verdi." değerlendirmesinde bulundu.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin