Yabancıların gözü Osmanlı paralarında
Tarihi Sultanahmet Köftecisi’nin 3. kuşak patronu da olan Tezçakın, dövizin değer kazanmasıyla birlikte Türk nümismatik eserlerinin yabancılar için oldukça cazip hale geldiğini belirtti.
Osmanlı
İmparatorluğu döneminde tedavüle sokulan kâğıt paraların çok azının günümüze
kadar geldiğini vurgulayan Tezçakın, bu paraların da son günlerde İsrail, ABD
ve Körfez ülkelerinden gelen koleksiyoncularca satın alındığını bildirdi.
Bin bir
güçlük, zahmet ve emek harcanarak oluşturulan koleksiyonların dağılıp
parçalanarak yurtdışına çıkarıldığını öne süren Tezçakın, “Oldukça üzücü bu
durumun benzeri yıllar önce Çin ve Rusya’da yaşandı. Bu ülkelerde ekonomik
zorluklar yaşanırken, yurtdışına çıkarılan koleksiyon paraları, daha sonra
büyük bedellerle toplanabildi. Türkiye de Osmanlı paralarını gelecekte büyük
bedeller ödeyerek toplayabilecek” diye konuştu.
Yasalardaki
Engeller Kaldırılmalı
1983
yılında yürürlüğe giren 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıkları’nı Koruma
Kanunu’nun para koleksiyonculuğunu sınırladığını anımsatan Tezçakın, şunları
söyledi: “Yasaya göre, 1840 yılından sonraki son 6 padişah dönemine ait kâğıt
ve madeni paraların alım satımı serbest. 1840 öncesi paraların alım satımında
ise koleksiyonculuğu imkânsız hale getiren kısıtlama ve yasaklar bulunuyor.
Öncelikle defter tutmak gerekiyor. Defterde paraların fotoğrafları, açıklayıcı
bilgiler yer alacak. Bu paraları koruma görevi sana ait. Çaldırdın, evinde
yangın çıktı, parasını senden tahsil ederler. Bir tanesi eksilse, tarihi eser
kaçakçısı damgası yemen söz konusu. Öldüğünden, koleksiyonunu miras bırakamıyorsun.
Mirasçın, ancak parasını öderse koleksiyonun sahibi olabiliyor. Yoksa,
koleksiyonu müzeye hibe etmek zorunda.”
Para
Müzeleri Açılmalı
Tezçakın,
Kanun’un, Osmanlı finans tarihinin tanığı olan paraları korumak amacıyla
çıkarılsa da yasakçı zihniyetten dolayı koruma bir tarafa bu emanetlerin
yurtdışına kaçırılmasına neden olduğunu savunarak, şöyle devam etti:
“1840 yılı,
yani Padişah Abdülmecid öncesi döneme ait para koleksiyonculuğunu yapmak pek
akıllı işi değil. İnsanlar ellerinde bulunan 1840 öncesi paraları yasa dışı
yollarla ellerinden çıkarmaya çalışıyor.
Diyelim
ellerinde altın ya da gümüş sikke var. Bu paralar, ya altının, gümüşün gram
değerinin biraz üstüne yurtdışına ya da eritilip kuyumcuya satılıyor. Bu yasa
mutlaka değiştirilmeli. Acilen para müzeleri açılmalı. Eski paralar uygun
fiyata müzelerce alınmalı. Osmanlı finans tarihini araştıranlar kaynak bulmakta
zorlanıyor. Yabancılar, kaçırdıkları paraların değeri anlaşılmasın diye
ellerindeki paraların araştırmalara konu olmasına izin vermiyorlar. Para
müzeleri açılırsa, Osmanlı finans tarihinin tanıkları paralar hakkında
bilinmeyenleri de öğrenme imkânı buluruz.”
Tezçakın
Koleksiyonu
Mehmet S.
Tezçakın'ın sahibi olduğu dünyanın en kapsamlı Osmanlı Kâğıt Paraları
Koleksiyonu’nun en değerli parçalarını 1840 yılında tedavüle sunulan
Osmanlı'nın ilk kâğıt parası olan el yazması kaimeler oluşturuyor.
Kitap
haline de getirilen koleksiyonda ayrıca 1870 yılına ait Osmanlı'nın ilk sahte
kağıt parası, 4 ayrı dilin (Osmanlıca, Fransızca, Rumca, Ermenice) birlikte
kullanıldığı dünya tarihindeki tek para, “Çanakkale'yi aşacaklarından emin
olan” İngiliz askerlerin İstanbul'da kullanmak üzere yanlarında getirdikleri,
ancak Çanakkale Boğazı'nın serin sularına gömülen paralar, pul paralar, bozuk
para yoluğunda ortadan ikiye bölünerek kullanılan kâğıt paralar ile merkezi
yönetimden para temin edemeyen Kafkasya bölgesindeki yerel yönetimlerin üzerine
mühür basıp, imza atarak Osmanlı parasına dönüştürdükleri yabancı paralar da
yer alıyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.