Ya Kanal, Ya Rostchild
Dağ ne kadar yüce olursa olsun, yol onun üzerinden aşar. Selin önüne ne kadar bent yaparsanız yapın su yolunu bulur. İnsanlar veya hükümetler yaptıklarının yanında yapmadıklarından da ıska geçerek milletlerini mahrum bıraktıklarından da sorumludur.
Giderayak veda ziyaretlerine Fransa’dan başlayan Pompeo, Macron ile görüştükten sonra yaptığı açıklamada, Türkiye’nin askeri kabiliyetlerinin artmasından duyduğu endişeyi dile getirerek, Erdoğan’ın politikalarının halkın çıkarlarına uygun olmadığı konusunda ABD ve AB ortak çalışarak Türk halkını ikna etmelidir” diyor. Türk halkını ikna etmek için kullanılan aparatların tamamının Kanal İstanbul’a karşı olmasını bir kenara yazalım.
Müslüman Türk halklarının, batı karşısında mağlubiyetinin simgesi olarak matbaanın bilmem kaç yıl sonra kullanılmaya başladığını gösterenler, birinci dünya savaşının ana gayelerinden birinin de Ümit Burnu yerine Süveyş kanalı yoluyla önemli bir ticari güzergah olan Akdeniz’in el değiştirmesini gözlerden kaçırmak isterler. Birinci dünya savaşı sonrasında İngiltere öncülüğünde oluşturulan sömürgeci düzen, ikinci dünya savaşı ile çift kutuplu dünyaya dönüştü. Sömürüden kurtulmak isteyenler ABD veya Rusya gözetiminde sözde özgürlük adı altında emperyalizmin modern köleleri haline dönüştü. Tıpkı Türkiye’de olduğu gibi, sanayi ve teknolojiden mahrum bırakılarak yıllar yılı ekonomik bağımlı olarak yaşatıldılar. Türkiye’de ağır sanayiye, nükleer enerjiye, metro, baraj, köprü, yol-su-elektrik yani kalkınmaya karşı çakanlara ilerici adı takıldı. Milleti köleleştiren laikçilik oyununa karşı gelerek ekonomik kalkınmayı önceleyenlere (Milli Görüş) gerici adı takılarak öcü muamelesi yapıldı. Yani iktidarda tutulan ikna edilmiş, laikçi, ilerici taifelerle Türkiye’nin kalkınması ve gelişmesine ket vuruldu.
Bugün petro dolara dayalı düzenin insanlığın ihtiyaçlarına cevap verememesi yeni sistem arayışlarını hızlandırdı. İnsanlığın kaderini değiştirecek ‘Bir Kuşak Bir Yol’ projesiyle, Çin’in önlenemez yükselişi karşısında alınan pozisyon milletlerin geleceğini de belirleyecektir. Çin’in 5G teknolojisi, adına küresel ticaret denilen yeni dönemde belirleyici olacaktır. Çin’in yükselişinde Rostchild ailesinin rolünün yadsınamadığı gibi Bir Kuşak Bir Yol projesi de Rostchild ailesinin kontrolünde yürütülmek istenmektedir. Rostchild’ler ABD seçimlerinde Biden’i destekleyerek küresel ticaretlerine karşı duran Trump’ı bertaraf ettiler. Projenin kontrollerinden çıkmasını engellemek için, Trump’tan sonra, Xi Jinping’in yanı sıra, Erdoğan ve Putin’i de hedef tahtasına oturttular.
Ermenileri gaza getirerek, Azerbaycan topraklarına saldırtmalarının amacı Tovuz’u kontrol ederek, Bir Yol Bir Kuşak projesini set çekerek Türkiye’yi Ermeni’ye mahkum etme arzusu idi. Karabağ’da kaybederek, Erdoğan’ın, Londra-Pekin Demiryolu projesinde Marmaray, Avrasya Tüneli, Yavuz Sultan Selim Köprüsü, Demir İpekyolu’nun vazgeçilmezi Bakü-Tiflis-Kars yolu, Hızlı tren projeleri, Çanakkale köprüsü, TANAP yatırımlarını kontrol altına alamadılar. Akdeniz’deki projeleri ise Türkiye’nin hamleleri karşısında suya düştü. Putin’in kontrolünde Nahçıvan-Zengezur koridoruna evet demesi projeyi alternatiflerle zenginleştirme girişimidir.
Üçüncü Havaalanı’nı da engelleyemedikleri için ellerinde Türkiye ve Rusya’yı Deniz İpek Yolu projesinden mahrum bırakma kozu kaldı. Deniz İpek yolunun bölgemizdeki prestij yatırımı Kanal İstanbul ise Karadeniz’e komşu ülkeler ve Türkiye açısından Süveyş kanalı kadar önem taşıyor. Kavga güzergahın Yunanistan, İtalya üzerinden Avrupa’ya ulaşması veya Karadeniz üzerinden Doğu Avrupa’nın rahatlatılması üzerine veriliyor. AB ve ABD, Rusya’yı deniz İpekyolu projesinden mahrum etmek için Kanal İstanbul’a şiddetle karşı çıkıyorlar. Rusya Kırım’ı bunun için işgal etti. Pire limanını işleten Çinliler, Karadeniz’de satın aldıkları limanlara rahat ulaşılması projenin bir parçası. Kanal İstanbul açılmazsa Rusya, Deniz İpekyolu projesinin dışına itilecek. ABD, Rusya’yı kuşatma bahanesi ile Kıbrıs, Girit, Gümülcine’de kurduğu üsslerle aynı zamanda Türkiye’yi de kuşatıyor. Bu kuşatmanın yarılması açısından Kanal İstanbul hayati önem taşıyor. Sadece bir ulaşım projesi olmayan Kanal İstanbul, ertelenirse, Türkiye akıllı şehirler, 5 veya 6 G teknolojileri ile çok sonraları tanışacak.
Kanal İstanbul’a alternatif sunma telaşına kapılan kasetçi Kemal’in Samsun-Mersin boru hattını önceleyen lojistik merkezler projesinin görseli ile Kaşıkçı’nın katili Prens Selman’ın Suudi Lojistik Merkezler Projesi görsellerinin bire bir aynı olması bize bu işte kimlerin dahli olduğunu gösteriyor.
İstanbul seçimlerinde Ekrem İmamoğlu’na desteklerini esirgemeyen Soros, Rostchild avaneleri, kanalı yaptırmamak için desteklerini de gizlemiyorlar. Namı diğer beton Ekrem’in ilk yurtdışı gezisini gerçekleştirerek İstanbul’u kardeş şehir yaptığı Paris belediye başkanı Maria Anne Hidelgo hakkında, “Sayın Hidelgo, ilk günden beri ilgisini bizden esirgemedi. Açıkçası her mesajı bizi heyecanlandırıyor. Mesajlarını eksik etmemesini diliyoruz” ifadeleri kimlerle düşüp kalktığını gösteriyor. Parantez arası, Hidelgo, sıkı bir Ermeni taraftarı, sık sık Erivan’a giderek, sözde soykırım anıtı önünde Türklere lanet okumayı ihmal etmiyor. Hidelgo’nun, Eric Rothschild ile yakın ilişkisini herkes biliyor. Yine beton Ekrem’e Londra ziyaretinde Chatham House aracılığı ile ucuz metro finansman kredisi kılıfıyla Kanal İstanbul’u engelleme rüşveti verdiler. Biden’e selam göndermekte Kılıçdaroğlu’ndan geri kalmayan İmamoğlu, yarım yamalak İngilizcesi ile yayınladığı video ile hala verilen göreve sadık olduğu mesajını gönderiyor. Rothcihld petrol, altın, elmas ticaretinin yanında İngiliz Merkez Bankası BoE ve Amerikan FED’i kontrolü altında tutuyor. Rockafeller ise yine enerji, altın işleriyle uğraşıyor. Akdeniz’de Türkiye’nin başına örülmek istenen Sevilla Haritası çorabını Macron’un niye desteklediği, Karabağ’da ne yapmak istedikleri anlamışsınızdır. ABD seçimlerinde bu iki ailenin çekişmesi damga vurdu. Çekişme alanları arasında kripto para da bulunuyor.
Savunma sanayi yatırımları bahanesi ile Türkiye’yi yaptırımlarla cezalandırmak isteyen AB ve ABD’nin İngiliz Savunma Bakanlığı’nın 40 milyar sterlin (53 milyar dolar) bütçesini bu yıl yüzde 10 artırarak 16,5 milyar sterlin (22 milyar dolar) bütçe eklemesi karşısındaki sessizlikleri kirli planın bir parçası. Kimse ABD’ye PKK terör örgütüne gönderdiği silahlar için bir yaptırım uygulayabiliyor mu?
İmamoğlu’nun ‘Ya Kanal, Ya İstanbul’ mesajını tersinden okursanız, Ya Kanal, Ya Rostchild şeklinde tercüme edebilirsiniz… vesselam….
