Vesayetler kalkacak
EZGİ ÇELİKANKARA
TÜRKİYE, referandum gününe adım adım ilerlerken yeni anayasaya değişikliğine bir 'Evet' de HAK-İŞ Konfederasyonu'ndan geldi. 'Anayasa Değişikliğine Tam Destek, Geleceğimiz İçin Evet' diyen HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, Gazetemiz Genel Yayın Koordinatörü Serdar Arseven ve Ankara Ekonomi Müdürü Şakir Kurter'e, HAK-İŞ'in referandum çalışmalarını anlattı.
Arslan, Türkiye'nin demokratikleşme yolunda attığı adımları ve yeni anayasa çalışmalarını her zaman ve her platformda dile getiren konfederasyon olarak 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak olan Anayasa Değişiklik Referandumunun Türkiye için önemli bir dönemeç olduğunu belirterek, "Anayasa Değişikliğine Tam Destek, Geleceğimiz İçin Evet" diyoruz" dedi.
Antidemokratik yasalar
HAK-İŞ Konfederasyonu'nun yeni ve demokratik bir Anayasa talebini her şart ve platformda gündeme getirdiklerini belirten Arslan, demokratik olmayan süreç ve aşamalardan geçirilerek yürürlüğe sokulan 1982 Anayasasının zaman içinde yapılan kimi değişikliklere rağmen anti-demokratik ruhunun değiştirilemediğini kaydetti.
"HAK-İŞ Konfederasyonu olarak, çalışanlar adına Türkiye'nin değişmesini ve dönüşmesini istiyoruz" diyen Arslan, mevcut sistemin çağdaş demokratik ülkelerde olduğu gibi yürütülmesi ve halkın iradesine saygı gösterilip vesayet odakları tarafından müdahaleler yapılmaması halinde Türkiye'nin yeni bir arayış içerisine girmeyeceğini vurguladı.
Yetki karmaşası bitecek
Yeni anayasayla birlikte, devlette iki başlılığın ortadan kalkması ve yetki karmaşasının yaşanamayacak olmasını önemsediklerini bildiren Arslan, "Cumhurbaşkanlığının hem Meclise hem de millete karşı sorumlu hale gelmesini, yetki kullanıp da sorumlu olmayan hiçbir makam ve kişi kalmaması açısından önemsemekteyiz. HAK-İŞ Konfederasyonu, Cumhurbaşkanının kural olarak sadece iki dönem seçilebilecek olmasını, siyasetteki değişimlerin önünü açacak olması, koalisyon sorunlarını ortadan kaldırması ile hızlı ve etkili bir yürütmenin kalkınma sürecine katkı sağlaması açısından önemli bulmaktadır" bilgisini verdi.
Türkiye'nin istikrarı önemli
Milletvekili sayısının 600'e çıkarılmasını toplumu temsil ve toplumun yaygın olarak ülkenin demokratik süreçlerine katılımcılığının sağlanması açısından önemine değinen HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, "Yargıda çift başlılık oluşturan askeri yargının anayasadan çıkarılması, yargı bütünlüğünün sağlanması ve HSYK'nın yapısının daha demokratik bir yapıya kavuşturulması olumlu ve önemli bir adımdır. HAK-İŞ olarak ülkemizi seviyor, ülkemizin potansiyeline güveniyoruz. Türkiye'nin istikrarını önemsiyoruz. Ülkemizin sistem kaynaklı bir yönetim krizine girmesini istemiyoruz. Türkiye'nin yeterince sorun alanları olduğunu biliyoruz. Bu sorunlara bir de sistem sorununun eklenmesini istemiyoruz" açıklamasında bulundu.
Halkımız sandığa gitmeli
Çalışanların temsilcisi HAK-İŞ olarak, referandumda çözümden yana, sorumluluk bilinci içinde hareket etmeye devam edeceklerini açıklayan Arslan, "Emekçiler olarak; siyasi istikrarsızlıklardan ve yol açtığı ekonomik darboğazlardan, yolsuzluklardan ve vesayet yönetimlerinden çok çektik; çok büyük kayıplar yaşadık. Bu nedenle yönetim krizlerinin olmadığı; kaynaklarımızın israf edilmediği, siyasi istikrarın egemen olduğu bir yönetim sisteminden yanayız. Ülkemize, halkımıza, ülkemizin potansiyeline ve aziz milletimizin sağduyusuna güveniyor ve ülkemizin aydınlık geleceğine inanıyoruz. 16 Nisan'da halkımızı ve tüm teşkilatımızı geleceği için sandığa gitmeye ve oyunu kullanmaya davet ediyoruz" bilgisini verdi.
Taşeronların umudu HAK-İŞ
Türkiye'nin en büyük konfederasyonlarından biri olan HAK-İŞ'in milli ve yerli duruşu ile mücadeleyi sürdüreceğine dikkat çeken Arslan, "Türkiye'nin en sorunlu alanlarından biri olan kamuda çalışan taşeron işçilerin durumu konusunda yaklaşık 10 yıldır mücadele veriyoruz. 10 yıldır bu sistemin sürdürülebilir olmadığını, kamuya ciddi bir maliyet getirdiğini, taşeron emekçilerinin pek çok haktan yoksun bırakıldığını ve özel sektörde çalışıyor gibi gösterilmesinin yaşattığı binlerce sorunlarla mücadele ederek bu günlere geldik. Mücadelemizi yoğunlaştırmak için taşeron işçileri sendikalarımızda örgütledik. Şu anda HAK-İŞ'e bağlı sendikalarımızda 250 bin civarında taşeron üye var. Bunların toplu sözleşme hakları için mücadele ettik. 2014 yılında çıkarılan bir yasayla bunlar için toplu sözleşme yapma hakkını elde ettik. Bunun yanında kıdem tazminatı, yıllık izinler vb. haklarını güvence altına aldırdık" şeklinde konuştu.
Ülkemizde iş barışı
Toplu iş sözleşme sistemini de değerlendiren Arslan sözlerini şu şekilde sürdürdü, "Hükümet bu taleplerimizi önce bir yasa çıkararak belli bir noktaya taşıdı. Sözleşmeler yapılıyor ama bazı sorunlarımız var. Diğer kamu kurumlarında çalışan işçiler ve memurlar ile ilgili hükümetle sendikalar arasında yapılan çerçeve anlaşmasını maalesef taşeron işçiler için yapamadık. Zaten düşük ücretle çalıştırılan taşeron işçilerin sözleşmeleri Yüksek Hakem Kurulunda bekletiliyor. İşçilerimiz, üyelerimiz mağdur oluyor. Sayın Çalışma Bakanımızla bu konuyu görüştük, bakanlık bir çalışma yürütecek, taşeron işçilerin toplu sözleşmelerini ivedilikle bir çerçeve sözleşmeyle imzalamayı umut ediyoruz. Ancak asıl sorun taşeron işçilerin geleceği meselesidir. Taşeron emekçiler kamuda işçi statüsünde istihdam edilsin; hem ülke, hem çalışanlar, hem maliyemiz kazansın, hem de ülkemizde iş barışı sağlansın."
Mevsimlik işçilik sorunu
Geçici ve mevsimlik işçiler sorunlarına da değinen Mahmut Arslan, "ÇAYKUR ve Orman Bakanlığı'nda çalışanlar olmak üzere 23 bin civarında üyemiz var. Bu arkadaşlar yılın belli dönemlerinde çalıştırılıyor. Geçici ve mevsimlik işçilik sorununun çözümü konusunda Konfederasyonumuz bünyesinde sendikalarımızın başkan ve yöneticilerinin katılımıyla bir komisyon oluşturduk. Konuyu Çalışma Bakanımızla da konuştuk, inşallah bunu referandumdan sonra yoğun bir şekilde tartışmaya, gündemimizde tutmaya devam edeceğiz. HAK-İŞ olarak, diyoruz ki; işten çıkarıldıkları durumlarda ya bu arkadaşlarımıza işsizlik maaşı ödensin ya da başka kurumlarda çalışabilsinler. Talebimizi her türlü platformda dile getirmeye ve çözümü konusunda çalışmaya devam edeceğiz" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.