Velilerin karneyle imtihanı
Abdulrezzak Çil
Eğitimci Sosyolog
BU hafta ülkemizde eğitim adına önemli bir hafta olacak. Bir yanda liselerden yükseköğretime geçiş sınavları (LYS) heyecanı yaşanırken diğer yandan 17,5 milyon öğrenci karne heyecanı yaşamaya başladı. Her ne kadar e-okul sistemi devreye girdikten sonra bu heyecan eskisi kadar görkemli yaşanmasa da evlerde ve okullarda bir karne telaşı kendini yine hissettirecektir.
Karne heyecanına ayrıntılı değinmeden önce bazı noktalara temas etmek istiyorum. Öncelikle karne bir sonuçtur. Bu sonuç bir yıl içerisinde gerçekleşmiş çabaların bir kağıda (karne) yansımış halidir. Burada sadece çocuğun değil, ailenin ve sosyal çevreninde değerlendiriliyor olması söz konusudur. Kısacası bu karne sadece çocuğun karnesi değil aynı zamanda ailenin de karnesidir.
Karne nasıl yorumlanmalı?
"Karne nasıl yorumlanmalı, sonrasında neler yapılmalı?" sorusu bu dönemde tüm velilerin merak ettiği bir konudur. Karnedeki notlar sadece çocuğun kendisinin bir değerlendirmesi değildir. Karne belli bir süre zarfında öğrencinin akademik anlamdaki başarısının kullanılan ölçme araçları ile tespit edildiği bir sonuçtur. Yani karne çocuğun kişiliğini, sosyal başarısını veya karakterini ölçen bir araç değildir. Aileler karne değerlendirirken yargılama yöntemi ile değil yorumlama yöntemi ile hareket etmeli, doğru yorumu bulmak için gerekiyorsa danışmalı ve karne sonuçlarının krize dönüşmesini önlemelidir.
Öfkeye dikkat edilmeli
Karne sonrasında öfke ve kızgınlıkla çocuklarına yaklaşan ebeveynler bir anlamda sınavı kaybetme kuşağına girmiş durumda olurlar. Sonunda yaşanan kriz çocukta travmaya dönüşebilir. Bu durumu yönetecek olgunlukta olmayan bazı gençlerle ilgili olumsuz haberleri medyada görmek çok üzücü olmaktadır. Bunu engelleme adına her karne döneminde gündeme gelen bazı konulara tekrar değinmek gerekiyor.
Bu durumda ilk üzerinde durulması gereken konu başarısız bir karne karşısında sağlıklı bir anne baba tutumu geliştirmektir. Öğrencilerimizin notlarının düşük olması onların kişiliklerini rencide edici bir şekilde eleştirmemize sebep olmamalıdır. Onların başarısız olmaları halinde duyguları ile oynanmamalı, kişiliklerinde onarılamayacak yaralar açılmamalıdır. Öncelikle iyiye ve güzele odaklanmalı, yüksek not alınan derslerden başlanılarak bir değerlendirme yapılmalıdır. Eğitim öğretimin ömür boyu devam ettiği düşünülerek yanlış sergilenen her tavır ve davranışın sonraki yıllardaki başarıyı etkilediği unutulmamalıdır. Çocukların akademik anlamda yakalayamadığı başarılara ulaşma adına önümüzdeki dönemde daha sağlıklı fırsatlar sunulmalı ve başarısızlığın telafisi için öğrenci ile birlikte hareket edilmelidir. Bir anlamda karnelerin ailelerin de karneleri olduğu düşünülmelidir.
Çocukların hem akademik anlamda hem de sosyal anlamda başarı elde etmeleri için olumlu duygularla motive edilmesi, kendine güvenebilmelerinin sağlanması ve yeteneklerinin keşfetmesi adına yeni fırsatlar oluşturulması gereklidir.
Özeleştiri fırsatı verilmeli
Çocukların ve gençlerin öz eleştiri yapabilmelerine fırsat verilmeli ve kendilerini değerlendirebilecekleri ortamlar oluşturularak karnenin anlamlı bir hale dönüşmesi sağlanmalıdır. Çocuklarımıza ve gençlerimize danışmanlık yapacak bir ebeveyn olma yolu tercih edilmelidir. Karne öncesi yapılamadı ve yapılıp sonuç alınamadıysa bir anlamda taktik güncellemesi yapılmalıdır. Çocuklarımıza yaptığımız danışmanlık yeterli gelmiyor ve başarısızlık tekrar eder bir hal almış ise uzman desteği alınmalıdır.
Çocukların psikolojik ve biyolojik sağlıkları göz önünde bulundurulmalı, bu faktörlerin etkisi altında bir başarısızlık durumu söz konusu ise erken dönemde müdahale edilmelidir. Eğer bu durum öğrenilmiş bir çaresizliğe dönüşüyor ve öğrenci tarafından "ben zaten başarısızım!" şeklinde yorumlanıyorsa bu durum daha büyük bir sınav olarak ilerleyen zamanlarda tekrar karşımıza çıkacaktır.
Destekleyici çözümler
Aileler karne ile olan sınavlarında çocuklarına karşı başarısız olmamaları için yargılayıcı yaklaşım yerine destekleyici ve çözüm üretici bir anne baba rolü üstlenmeliler. Karne bir anda oluşmadığı gibi çözümü de hemen olmayabilir.
Aynı zamanda eğlence ile öğrenmeyi iç içe geçiren güzel bir yaz tatili yaparak gelecek yıla hazırlık yapılmalıdır. Sürece okullar açılmadan tatil döneminde müdahale edilmesi karne stresinin daha büyük sorunlara dönüşmemesi adına önemlidir. Ailelerin sürece katılmaları ve öğrenci ile ortak hazırlanmış bir kariyer planlama çalışmasının yapılması karne sınavlarının başarı ile sonuçlanmasında son derece etkili olacaktır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.