30 yıl önce şehit edilen 24 kişi törenle anıldı
18 Temmuz 1993 tarihinde Bahçesaray ilçesindeki Sündüs Yaylası'nda gerçekleşen acı olayın 30. yıldönümünde, 24 kişi için anma programı düzenlendi. Kaymakam Onur Alimoğlu'nun da katıldığı anma programında, şehitlerin isimlerinin yazıldığı dövizler taşındı ve İstiklal Marşı okundu.
Kaymakam Alimoğlu, yaptığı konuşmada terör örgütü PKK tarafından şehit edilen 24 kişinin acısının tarifinin mümkün olmadığını belirtti ve PKK'nın insanlık dışı alçaklıklarından biri olan bu katliamı lanetledi. Ayrıca Türkiye'nin birlik ve beraberliği sayesinde terör örgütlerine asla fırsat verilmeyeceğini vurguladı.
"Bu acı hala ilk günkü sıcaklığında"
Bahçesaray Şehit Aileleri Derneği Başkanı Sabahattin Samsa ise, annesi ve akrabalarının Sündüs katliamında hayatını kaybettiğini anlattı ve bu acının hala ilk günkü sıcaklığını koruduğunu dile getirdi. Samsa, teröre karşı birlik ve beraberlik içinde olmanın önemine değindi ve geçmişe sahip çıkmanın gerekliliğini vurguladı.
Programın sonunda, şehit yakınları ellerinde Türk bayraklarıyla Sündüz Şehitliği'ne yürüdü ve dualarla şehitler için anma yapıldı. Şehit kabirlerine karanfil bırakılarak anma programı sona erdi. Programa Bahçesaray Belediye Başkan Vekili, ilçe emniyet ve jandarma komutanları, AK Parti İlçe Başkanı ve ilçe sakinleri de katıldı. Bu anlamlı etkinlik, şehitlerin anısını yaşatmak ve toplumun birlik ve dayanışma ruhunu pekiştirmek adına önemli bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sündüs yaylasında ne oldu?
18 Temmuz 1993 tarihinde Türkiye'nin Van iline bağlı Bahçesaray ilçesinde, PKK terör örgütü tarafından Sündüs Yaylası'nda gerçekleştirilen acı olay, masum sivillerin hedef alındığı bir terör saldırısıdır. Olayda, PKK'lı teröristler, ihtiyaç sahibi ailelerin yazlık yayla mekanı olan Sündüs Yaylası'nda bulunan 11 aileden toplam 24 kişiyi hunharca şehit etmiştir.
Saldırı, terör örgütü PKK'nın masum sivillere yönelik saldırılarının acı bir örneği olarak tarihe geçmiştir. PKK, terör eylemleri sırasında sadece güvenlik güçlerine veya askeri hedeflere değil, sivillere de yönelik saldırılar gerçekleştirmiştir. Sündüs Yaylası'ndaki saldırıda, kadın, çocuk ve yaşlılar da dahil olmak üzere masum insanlar hedef alınarak katledilmiştir.
Bu acı olay, Türkiye'de terörle mücadelede alınması gereken tedbirlerin önemini bir kez daha vurgulamış ve halkın birlik ve beraberlik içinde teröre karşı durması gerektiğini göstermiştir. Türkiye, terör örgütleriyle mücadelesini kararlılıkla sürdürmüş ve masum vatandaşların can güvenliğini korumak için çeşitli önlemler almıştır. Ancak bu tür acı olaylar, terörün insanlık dışı yüzünü bir kez daha göstermiş ve teröre karşı mücadeledeki kararlılığın arttırılmasına vesile olmuştur.
18 Temmuz 1993 tarihinde Sündüs Yaylası'nda gerçekleştirilen vahşi saldırı, Türkiye'nin terörle mücadelesindeki en kara günlerinden biridir. Terör örgütü PKK'nın masum sivillere yönelik acımasız saldırısı, Türk milletinin yüreğine derin bir acı ve öfke düşürmüştür.
Saldırıda hayatını kaybedenler arasında kadınlar, çocuklar ve yaşlılar bulunmaktadır. PKK'nın bu hain eylemi, terörün insanlık dışı yüzünü gözler önüne sermiştir. Saldırının hedefi, Türkiye'nin birlik ve beraberliğini zayıflatmak, halk arasında korku ve panik yaratmak, bölgeyi istikrarsızlaştırmak ve devletin otoritesini zayıflatmaktır.
Ancak Türk milleti, terörün bu vahşi saldırısına karşı dimdik ayakta durmuş ve teröre karşı kararlılığını göstermiştir. Devletin güvenlik güçleri, teröristlere karşı sürdürdüğü mücadeleyi daha da güçlendirmiştir. Terörle mücadele, sadece güvenlik güçlerinin görevi olmaktan çıkmış, halkın da katılımı ve desteğiyle daha etkin bir şekilde yürütülmüştür.
Sündüs Yaylası'ndaki saldırı, terörün acımasızlığını ve insanlık düşmanı yüzünü bir kez daha gözler önüne sermiştir. Bu tür vahşi eylemler, masum insanların yaşam hakkını hedef alan, insani değerlere saygı göstermeyen terör örgütlerinin yüz kızartıcı bir işaretidir.
Bu acı olay, Türk milletinin terörle mücadelede ne kadar kararlı olduğunu ve terör örgütlerine karşı asla boyun eğmeyeceğini göstermiştir. Devletin güvenlik güçleri, teröristlerle mücadelesini sürdürmekte ve masum vatandaşların can güvenliğini sağlamak için elinden geleni yapmaktadır. Türk milleti ise birlik ve dayanışma içinde teröre karşı kenetlenmeye devam etmektedir. Unutulmayan bu acı olay, terörün yarattığı tahribatı hatırlatırken, aynı zamanda teröre karşı mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürülmesi gerektiğinin de önemli bir hatırlatıcısı olmuştur.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.