Uzmanlar uyardı: Ermenistan'ı kurtaran Rusya'ya dikkat!
ÖZLEM DOĞAN
Azerbaycan, yaklaşık otuz yıldır işgalci ve terörist
Ermenistan’ın işgalinde bulunan topraklarını geri aldı. 1992’de Hocalı’da
Azerbaycan Türklerine soykırım yapan ve Karabağ’ı işgal eden Ermeniler,
saldırgan tavrını daima sürdürdü, Temmuz ayında da Tovuz’a saldırdı. 27
Eylül’de Azerbaycan Ermenistan arasındaki çatışmalarda Ermeniler büyük kayıp ve
yenilgiye uğrarken Azerbaycan işgal edilen şehirlerini, köylerini bir bir geri
aldı. Yaşadıkları büyük bozguna dayanamayan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan
Azerbaycan’la anlaşma masasına oturup imzayı attıktan sonra kaçtı. Yapılan
anlaşmayla Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki savaş sona ererken Azerbaycan
zaferini tüm dünyaya ilan etmiş oldu. Son gelişmeleri İRAM Dış Politika Uzmanı
Dr. Sabir Askeroğlu ve Yeditepe Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü
Öğretim Üyesi Dr. Furkan Kaya Milat’a değerlendirdi.
Azerbaycan’ın haklarını diğerleri de tanıdı
Yapılan anlaşmanın Azerbaycan’ın sahada elde ettiği
kazanımlarını hukuken diğer aktörlerce tanınmasını sağladığını ifade eden Dr.
Sabir Askeroğlu, “Rusya’nın barış gücünü Karabağ’ın belli bölgelerine
yerleştirmekle birkaç hedefi var. Birincisi, anlaşmanın korunması. İkincisi,
tarafsızlık ve arabuluculuk rolünün resmen kabul edilmesi. Üçüncüsü ise
Karabağ’ın tamamen Azerbaycan’ın kontrolüne geçmesinin önüne geçilmesi” dedi.
Ermenistan çekilmezse çatışma başlar
Ermenistan’ın anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine
getirmekten başka yolu olmadığını vurgulayan Askeroğlu, “Eğer Ermenistan bunu yapmaz ise çatışmalar
tekrar başlar ve diğer bölgelerin geri alınması devam eder. Çatışmaların
sürmesi Ermenistan güçlerinin giderek zayıflamasına yol açmaktadır. Ermenistan
son gücünü koruyabilmesi için diplomatik sürece razı olmak zorunda” ifadelerini
kullandı.
Sahada güçlü olan masada kaybetmez
Azerbaycan’ın masada da kaybetmeyeceğini belirten Askeroğlu, “Herkesin aklından her şeyi geçiyor olabilir fakat sahada güçlü olan ve diplomatik güce sahip olan taraf masada kaybetmez. Stratejik düşünceye sahip olan diplomat her görüşmede başarıyla ayrılır. Masada kaybetmeyeceğiz” şeklinde konuştu.
Bölgedeki süreçlerde yer almalıyız
Türkiye’nin Karabağ’ı özgürleştirme sürecinin merkezinde
olduğuna dikkat çeken Askeroğlu sözlerini şöyle noktaladı: “Uluslararası
politikada siyasi destek çok önemlidir. Minsk Grubu garantör ülkelerin
yapamadığını Türkiye yaptı. Bunun için bölgedeki siyasi süreçlerde Türkiye yer
almalıdır. Böyle bir misyon üstleneceğine de inanıyorum. Türkiye ile Azerbaycan
arasında direk bir koridor geçişinin sağlanıp sağlanamayacağı, Ermenistan’ın
anlaşmadaki yükümlülüklerini yerine getirmesiyle ilgili. Bunu da zaman
gösterecek.”
Rusya’nın
zamanlaması manidar
Ermenilerin devlet kurumlarına ait binalara saldırıp
Paşinyan’ı aramalarından yaşadıkları hayal kırıklığının belli olduğunu ifade
eden Dr. Furkan Kaya, “Rusya, Ermenistan’a ‘bensiz bir hiçsin’ mesajı verdi.
Azerbaycan vermiş olduğu haklı mücadele ile Karabağ’ın tekrar Türk toprağı
olacağı mesajını verirken Rusya araya girdi, bu durum manidar. Rusya’nın kendi
çıkarlarına göre diplomasi masası kuracağını düşünüyorum. Aliyev’in masada
Türkiye’nin de bulunması konusunda ısrar etmesi çok önemli. Karabağ’ın statüsü
ve işgal altındaki toprakların geleceği konusunda hâlâ boşluklar var” diye
konuştu.
Rusya bahane ile kalıcı olmamalı
Azerbaycan ve Türkiye’nin milli birlik oluşturarak süreci en iyi bir şekilde yönetmesi gerektiğini söyleyen Kaya, “Sahadaki başarıyı diplomatik olarak masada da taçlandırmak gerekiyor. Şuşa ve Nahçıvan’la bir karayolu bağlantısının olması, bugün haritada Türkiye ve Azerbaycan’ın organik bir bağının da olduğunun göstergesidir. Fakat Rusya’nın barış gücü bahanesiyle bölgede kalıcı olması, sürecin Azerbaycan’ın istediği şekilde sonlanmamasına neden olabilir” dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.