Uzmanından ailelere tatil uyarısı
Medicana Sağlık Grubu Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Dijital cihazlar ders çalışmak, ödev hazırlamak, araştırma yapmak için verimli şekilde kullanılabilir. Ancak oyun oynamak ve sosyal medyada gezinmek için kullanmak; ders çalışmanın, aktif oyun oynamanın ve arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi engelleyebilir" dedi ve ekledi: “Okul çocuklarında bilgisayar ve ekran bağımlılığı hareketsizlik ve buna bağlı obezite, dikkat eksikliği, okul başarısında düşme, planlama-organizasyon bozuklukları, uyku bozuklukları, depresyon, kaygı gibi sorunlara yol açabiliyor.”
Eğitim-öğretim dönemi yakında sona eriyor ve okullar tatile giriyor. Okulların kapanmasıyla birlikte çocukların evde geçirecekleri zaman ve dolayısıyla ekran maruziyeti, sosyal medya kullanımı, dijital oyunlarla geçirilecek süre de artacak. Medicana Ataköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü’nden Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, konuyla ilgili çocuklu ailelerin dikkat etmeleri gereken noktalara dair önemli açıklamalarda bulundu.
Günümüz koşullarında ekran bağımlılığının çocuklarda önemli bir sorun haline geldiğini vurgulayan Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Bir yandan teknolojinin nimetlerinden faydalanma imkanı varken, bir yandan da zararlı yayınlarla karşılaşma, zamanı boşa harcama, hareketsizlik ve buna bağlı obezite, sosyal iletişimde azalma, uykusuzluk, kaygı gibi ciddi sorunlarla karşı karşıya kalmamıza neden olmaktadır. Bu zararları bilmek, bunlarla başa çıkmak, bilgisayarı ve telefonu uygun şekilde kullanmak çok önemlidir. Ailelere bu konuda çok önemli görevler düşmektedir” diye konuştu.
Teknolojinin ilerlemesiyle ve bu cihazlara ulaşımın kolaylaşmasıyla birlikte televizyondan sonra akıllı telefon, tablet ve bilgisayarların çocukların hayatında büyük bir yer kaplamaya başladığının altını çizen Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Bu cihazları ders çalışmak, ödev hazırlamak, araştırmak için verimli bir şekilde kullanmak mümkünken, oyun oynamak ve sosyal medya amaçlı kullanmak ders çalışmanın, aktif oyun oynamanın veya arkadaşlarıyla vakit geçirmenin önüne geçirmektedir” ifadelerini kullandı.
Teknoloji, çocukları sakinleştirmek için kullanılmamalı
Günümüzde çocuğu sakinleştirebilmek, yemeğini yedirmek, anne babanın dinlenebilmesi için ekran kullanımına başvurmanın sanki mecburi hale geldiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Çok erken yaşlarda bununla tanışan çocuklar bu bağımlılıktan zaman içerisinde kurtulamaz hale gelmektedir. Telefon olmadan yemeyen, ne yediğini bilmeden yiyen, düştüğünde ağlamasını bilmeyen, çevresinde neler olup bittiğini kavrayamayan çocuklar yetişmektedir” şeklinde konuştu.
Okul çocuklarında bilgisayar ve internet kullanımının artık kaçınılamaz bir durum olduğunu belirten Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Amacına uygun olarak kullanıldığında faydaları tartışılamazken ekran karşısında geçirilen sürenin uzunluğu, hareketsizlik, ekran karşısında beslenme, uyku düzeninin bozulması, şiddet içerikli oyunlar, bazı sosyal medya uygulamaları ile zararlı içeriklerle karşılaşma riskinin artması, arkadaşlar ve aile ile iletişimin azalması da bu maruziyetin en büyük zararlarıdır. Bu durum gitgide içinden çıkılmaz boyutlara ulaşmaktadır. Bu nedenle hangi yaş aralığında ne kadar ekran kullanımına izin verilmesi gerektiğini bilmek çok önemlidir” açıklamasında bulundu.
Çocukların odasında bilgisayar, TV ve telefon bulunmaması çok önemli
İlk 2 yaşta çocukların mümkün olduğunca ekrandan uzak tutulması gerektiğini söyleyen Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Çocuk büyüdükçe yarım saat ile 1 saat arasında anne babasının kontrolünde ekran kullanımına izin verilebilir. Her çocuğun yaşına göre uygun uyku düzeni ve en az 1 saat fiziksel aktivite yapması gereklidir. Çocuğun odasında bilgisayar, TV, telefon bulunmaması çok önemlidir. Ayrıca bu cihazlardan uzak kalacağı aktiviteler yapılması, ebeveynle ve arkadaşlarla birlikte geçirilecek zamanlar yaratılması, yemek saatlerinde birlikte olunması çocuğun ekrandan uzak kalmasını sağlayacaktır. Hatta ekranın aileyle birlikte, konuşarak, yapılanları değerlendirerek kullanılması da düşünülebilir” dedi.
Okul çocuklarında bilgisayar ve ekran bağımlılığı hareketsizlik ve buna bağlı obezite, dikkat eksikliği, okul başarısında düşme, planlama-organizasyon bozuklukları, uyku bozuklukları, depresyon, kaygı gibi sorunlara yol açabileceğini ifade eden Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Ergenlerde ise yanlış ilişkiler kurma, erken cinsel olgunlaşma, yanlış kişilerin rol model alınması, zararlı madde kullanımına özenme, şiddet eğilimi gibi çok daha riskli durumlarla karşılaşılabilir. Sosyal ilişkiler üzerinde de olumsuz etki yaratan ekran kullanımı zamanla diğer aktivitelere olan ilgisinin azalmasına ve aile bağlarının zayıflamasına yol açabilir. Günlük işler ve sorumluluklarda aksamalara sebep olurken diğer yandan da yaratıcılık azalmaya başlayabilir, el becerisi gelişmez, gelecekle ilgili plan ve hayallerden uzaklaşılabilir” diye konuştu.
Yasaklamak, engellemek, çocukları dijital dünyadan tamamen koparmanın günümüz şartlarında mümkün olmadığını söyleyen Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Bu olumsuz etkileri en aza indirmenin yolunu bulmak, teknolojinin yararlı özelliklerini kullanmak çok önemlidir. Bilgisayar kullanmayı seven bir çocuğa belli bir konuda araştırma ve sunum yapma gibi görevler de verilerek bilgisayar kullanımının oyun dışında başka kullanım alanlarının olduğunu göstermek açısından da etkili olabilir” açıklamasında bulundu.
Bağımlılık yüzünden çocukları suçlamaktan kaçınılmalı
Çocukları bu bağımlılık yüzünden suçlamak, azarlamak ilişkileri zedeleyeceği için bundan kaçınmak gerektiğini ifade eden Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Ekran süresinin belirlenmesi oldukça önemlidir. Çocuğun bu duruma alışması tabii ki zaman alabilir. Ev içinde birlikte vakit geçirmek, çocuğun ev işlerinde yaşına göre sorumluluk almasını sağlamak, yaşına göre okuma saatleri yapmak, birlikte oyun oynamak işe yarayabilir. Onu çabasından dolayı desteklemek, bunu vücut dili ile sözle ifade etmek çok kıymetlidir. Sabırlı olmak da çok önemlidir” şeklinde önemini paylaştı.
Yaz tatili olması nedeniyle dışarda zaman geçirme şansı da yüksek olacağından doğaya çıkmak ve bisiklet-paten gibi keyif alacağı aktiviteler yapmanın çocuklar için iyi olacağına dikkat çeken Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Yaz okullarında spor aktivitelerine katılmasını sağlamak, arkadaşlarıyla vakit geçirmeye özendirmek, hatta yeni arkadaşlar edinmesini sağlamak, ilgileneceği bir müzik aleti keşfetmek bilgisayardan uzaklaşmasına yardımcı olacaktır. Tabii bizlerin de davranışlarımızla telefon kullanma ve televizyon seyretme alışkanlığımızla onlara örnek olmamız gerektiği ortadadır” diye konuştu.
Çocukların dijital dünyada neler yaptığı takip edilmeli
Çocukların ekranda neye maruz kaldığını bilmek, oynadığı oyun hakkında bilgi sahibi olmak ve internet üzerinde oynadığı oyunlarda kiminle oynadığını bilmenin önemine dikkat çeken Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül, “Bunun kontrolünü mutlaka yapmalısınız. Çocuklar taciz ve istismar konusunun yanı sıra şiddet konusunda da risk altındadır. Telefonda kullandığı sosyal medya uygulamalarının da denetlenmesi, yaşına uygun uygulamaları kullanması gereklidir. Kimlerle iletişim kurduğunu bilmek çok önemlidir. Televizyon uyumadan bir saat önce bilgisayar ve telefon kullanımının sonlandırılması mavi ışığa maruz kalmayı azaltacağı için sağlıklı bir uykuya da zemin hazırlar” dedi.
Parkta oynamak, aktif spor yapmak teşvik edilmeli
Medicana Ataköy Hastanesi’nden Çocuk Hastalıkları Uzmanı Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül sözlerini şöyle tamamladı: “Çağımızın en büyük problemi obezite de ekran karşısında kalan çocukların hareketsizliğe bağlı olarak yaşadığı en önemli medikal sorundur. Bu nedenle aktif bir spor, sokak veya parkta koşarak oynanılan oyunlar, bisiklete binmenin ve tabii doğru beslenmenin sağlanması, yemek saatleri dışında atıştırılmasının önlenmesinde aileye büyük iş düşmektedir.”
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.