Dolar (USD)
34.12
Euro (EUR)
38.10
Gram Altın
2876.41
BIST 100
9900.25
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Uygurlara koronavirüs tuzağı

Koronavirüsün yayılmasından kaynaklanan ekonomik gerilemeyi durdurmak amacıyla Çin, Uygurları Sincan’dan zorla çıkararak virüs riski yüksek bölgelerdeki fabrikalarda çalışmak üzere ülkenin diğer bölgelerine zorla göç ettiriyor.
Uygurlara koronavirüs tuzağı
11 Mart 2020 00:01:00
Koronavirüsün yayılmasından kaynaklanan ekonomik gerilemeyi durdurmak amacıyla Çin, Uygurları Sincan’dan zorla çıkararak virüs riski yüksek bölgelerdeki fabrikalarda çalışmak üzere ülkenin diğer bölgelerine zorla göç ettiriyor.


SÜLEYMAN BAŞ

80 bin Uygur’a zorunlu göç

Kovid-19 tipi koronavirüs nedeniyle büyük ekonomik kriz yaşayan Çin, çareyi riskli bölgelerdeki fabrikalarda çalışmak istemeyen Çin vatandaşlarının boş bıraktığı yerlere Uygurları doldurmakla buldu. Uygurlu Müslümanlar evleri, eşleri ve işleri zorla bıraktırılarak virüsün yayıldığı bölgelerdeki terk edilmiş fabrikalara zorla gönderiliyor. BBC Stratejik Politika Enstitüsü'nden verilen bilgiye göre Çin'in batısındaki fabrikalarda çalışmak için batı Sincan bölgesinden 80 binden fazla Uygur gönderildi.

Virüsün kaynağına götürülüyorlar

Özgür Asya radyosunun verdiği bilgiye göre zorunlu göçe tabi tutulan Uygurlar virüsün yayıldığı Vuhan’a yakın bölgelerdeki Jiangsu, Jiangxi ve Zhejiang ve Hunan eyaletlerini götürülmeye başlandı. Gerileyen üretimi destekleme programının bir parçası olarak lanse edilen bu eylem, esasında virüs tehlikesini göze alamayan Çin vatandaşlarını tehlikeye sokmamak için Uygurların ölüme gönderilmesi anlamına geliyor.

Doğu Shandong eyaletindeki bir fabrikada çalışan genç bir Uygurlu, Bitter Winter sitesine verdiği röportajda, “Sağlığa zararlı koşullar nedeniyle kimsenin çalışmak istemediği fabrikalara Uygurlular dolduruluyor. Burada zorla tutuluyorum. Kendi eyaletimde bir dükkâna sahiptim ve iyi para kazanıyordum. Ancak Çin hükümeti beni zorla bu fabrikaya gönderdi. Fabrikada çok sayıda güvenlik kamerası var ve polis sanki bir suçlu merkeziymişiz gibi sık sık baskın yaparak kimlik kartlarımızı görmek istiyor. İzinsiz ayrılamıyoruz, eğer yaparsak hapse gönderilme tehlikemiz var” dedi.

Elektronik bilezikle izleme

Sincan'da polis tarafından görevlendirilen bir takım lideri tarafından kendilerine elektronik bilezik takıldığını söyleyen Uygurlu genç, “Bu izleme bilezikleri sayesinde telefonlarındaki bir uygulamaya ile bizi izliyorlar. Eğer Uygurlu işçiler fabrikadan uzakta ise veya bir yere gidip belirli bir süre geri gelmezse, cezalandırılıyor. Tehlikeli olabilir gerekçesiyle Uygur işçilerine gönderilen tüm postalar inceleniyor. Çince öğrenmeye zorlanıyoruz ve boş zamanlarımızda Sincan polis memurları tarafından Çin Komünist Partisi propagandasına maruz kalıyoruz. Fabrikada bir yılını doldurmayanların ailelerini görmelerine izin verilmiyor. Yakın bir aile üyesi vefat etse bile izinsiz ayrılamıyor ve verilen zaman içinde geri dönmeyenler zorla getiriliyor” diye konuştu.

Uygurlar koronavirüs hastanelerinde

Medyascope’a konuşan Dünya Uygur Kongresi Başkanı Abdülhakim İdris de Vuhan yakınlarındaki fabrikalarda ve koronavirüs hastanesinde Uygurların çalıştırıldığını söyledi. İdris, “Doğu Türkistan’dan işçiler Vuhan’a zorla getiriliyor ve bu Çin medyasına ‘yardım etme amacıyla işçilerin getirildiği’ şeklinde yalan haber olarak yansıtılıyor” şeklinde konuştu. Uygur Hareketi Başkanı Rushan Abbas ise “Doğu Türkistan’da 30’dan fazla koronavirüs vakası tespit edildi şeklinde haber yapılmasına rağmen daha sonra bu haberlerin üstü kapatıldı. Oradaki durumu bilmiyoruz, bilgi alamıyoruz ve çok endişe ediyoruz” açıklamasında bulundu.

Toplama kamplarında büyük tehlike

Sincan’daki durumu gün be gün takip eden uzmanlar koronavirüsün Doğu Türkistan’daki toplama kamplarında kalan Uygur Türkleri için büyük risk teşkil ettiğini belirtiyor. Dünya Uygur Kurultayı Genel Sekreteri Doç. Dr. Erkin Ekrem, “Eğitim öğretime ara verildi, karantina uygulanıyor ancak bölgedeki kamplarda binlerce Uygur Türkü bir arada yaşamak zorunda, bu büyük bir salgın riski ortaya çıkarıyor” diye konuştu. Uygur Akademisyenler Derneği Yöneticisi Mehmet Ali ise “hasta olma ihtimali bulunan Uygurlulara gıda ulaştırılamıyor. Bağışıklık sistemleri çok zayıf. Su ile besleniyorlar. Çinlilere her gün yardım yapılırken Uygurlulara üç dört günde bir yardım gidiyor” ifadelerini kullanarak, Çin yönetiminin Uygurlara yaptığı ayrımcı politikaların şiddetlendiğini dile getirdi.