Üst Akıl'ın koalisyon tezgahı: Terör!
Haber: Özlem Doğan
7 Haziran seçimlerinin ardından Türkiye'nin huzur ve güvenliğini hedef alan terör örgütleri, istikrar ve güven ortamını bozup Türkiye'yi karanlık günlere çekmek istiyor. PKK'nın çözüm süreci masasını dağıtarak tekrar teröre sarılmasındaki asıl hedefin Türkiye'yi CHP'li bir koalisyona mahku00fbm etmek olduğu ifade ediliyor. Eski Türkiye neydi? Koalisyonlar, darbeler, krizler, terör, faili meçhuller, yüksek enflasyon ve batık bankalar. 7 Haziran seçimlerine girmeden önce eski Türkiye planını devreye sokan karanlık eller, Gezi parkı olayları ile düğmeye bastılar. Arkasından 17 u2013 25 Aralık darbe girişimini denediler ve başarısız oldular. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde 14 parti birleşip "çatı aday" çıkartılar, çatı başlarına yıkıldı. Yeni kaos planlarını devreye koydular. HDP'nin seçim barajını geçmemesi halinde ülkenin karışacağı tehditlerini savurdular. Selahattin Demirtaş da bu açıklamalardan güç alıp 6u20137 Ekimde PKK sempatizanlarını sokağa döktü. Bu, devlete karşı bir isyan çağrısıydı. Bu planda da başarısız oldular. 7 Haziran seçimlerinden sonra HDP'nin barajı geçmesi ile artan terör olayları HDP'nin siyasi kimliğinin fiilen bittiğini gösterdi. Artan terör saldırıları başta Doğu ve Güneydoğu olmak üzere tüm Türkiye'yi terörize etmeyi amaçlıyordu.
Silaha sarıldılar
Terör örgütü PKK çözüm sürecini bozarak tekrar silahı eline aldı. 7 Haziran seçimlerinden sonra eski Türkiye7de olduğu gibi ülkenin kontrolünü elinde tutmak isteyen güçler CHP'nin de içinde olduğu bir koalisyonu dayatmaya başladı. Terör saldırıları ile kaos ortamı oluşturup AK Parti'yi mecburi bir CHP koalisyonuna zorluyorlar. Bu planlar karşısında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Ahmet Davutoğlu güçlü bir şekilde durma kararlılığını gösterdi. Paralel Devlet yapılanması FETÖ kendi yayınlarında devleti "suçlu" terör örgütlerini ise "masum" gösterecek yayınlar yapıyor.
Barışı HDP bozdu
Barış Süreci'ni bozmak için ellerinden geleni yapanın HDP olduğunu ifade eden AK Parti 24. Dönem Diyarbakır Milletvekili Cuma İçten, "AK Parti hükümeti ve devlet, üç yıl içinde ciddi bir sabır gösterdi ve olaylara soğukkanlı yaklaştı. Diyarbakır'da patlayan bombanın altından PKK'nın çıkması, Suruç saldırısı ve akabinde polislerimizin şehit edilmesinin ardından, devlet de yapması gereken adımları attı" dedi.
Anneler ağlıyor
Süreç boyunca PKK tarafından yol kesme ve adam kaçırmaların devam ettiğine dikkat çeken İçten, "Bu ortamda bir barış sağlanamaz. Oysa Barış Süreci'nin muhatabı sadece HDP değil, silahların bırakılması noktasında sadece PKK da değil, bu işin muhatabı yetmiş yedi milyon. HDP üzerine düşeni yapmadı. Yapmış olsaydı, henüz çocuk yaşta PKK'ya katılan çocuklarını geri isteyen Diyarbakırlı annelerin sesine kulak verirdi" şeklinde konuştu.
İnançlı Kürtler de rahatsız
Muhafazakar, inançlı Kürtlerin de HDP'den son derece rahatsız olduğunu vurgulayan İçten, "HDP barajı aşarsa barış için çalışacağını söylediği için halk HDP'ye oy verdi. Fakat HDP'nin terörle bağı kesilmedi. PKK'nın tehdidi altında yaşayan Kürtlerin güvenliğini devlet sağlamak zorunda. Bununla birlikte terörle Kürtleri birbirinden ayırmak gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Herkese görev düşüyor
'AK Parti hükümeti süreçte üzerine düşeni fazlasıyla yaptı ve yapmaya devam ediyor' diyen İçten sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye'de yaşayan tüm vatandaşlarımıza, medyaya ve STK'ların üzerine görevler düşüyor. Kan ve şiddeti savunanlarla bunların karşısında net olarak duranları birbirinden ayırmak gerekiyor. Kürtlerin içerisinde PKK'yı ve HDP'yi destekleyen, sadece bir grup. Bunu unutmamak lazım."
PKK kendini kullandırıyor
Kandil, Avrupa, KCK ve HDP'nin üst düzey yöneticileri başından beri Öcalan'ı diskalifiye ve pasifize etmek istediğini söyleyen İçten sözlerini şöyle noktaladı: "Öcalan Newroz meydanında okunan mektubuyla süreçte olumlu bir duruş sergiledi. Ama buna rağmen KCK, HDP, Kandil ve Avrupa barışa karşı çıkıp, her gün her ülkenin istihbarat birimleriyle görüşüyor. Derin güçler PKK'nın varlığından son derece memnun ve tasfiye edilmesini istemiyor. PKK'da kendini kullandırmaya devam ediyor. HDP de Kandil'in emrinde."
Güçlü Türkiye rahatsız etti
Türkiye'nin Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana içerden ve dışarıdan çeşitli yöntemlerle dizginlendiğini ifade eden Kanal A Genel Yayın Yönetmeni Alper Tan, "İçerde kendi sorunlarıyla boğuşan, dışarıda da herkesi düşman gören bir anlayışa sahip bir ülkeydik. Türkiye, son sekiz senedir Batı güdümünden çıkarak kendi orijinal eksenine oturmaya başladı. Stratejik derinlik bunun bir yansımasıdır. Türkiye'nin Ortadoğu'yla ilgilenip İslam dünyasıyla ilgilenmesi ve Batıyla da ilişkilerini geliştirmesi, bugüne kadar ülkeyi dizginleyen güçlerin rahatsız olmasına yol açtı" dedi.
Türkiye'yi susturmak istiyorlar
Türkiye'nin tekrar dünya gücü olması için iç sorunlarını çözmesi gerektiğinin altını çizen Tan, "Alevilik açılımı ve Kürt meselesini çözmek için bir süreç başlattığı süreç Türkiye'yi güçlendirdi. Türkiye Kürt meselesini çözdüğü zaman ülke içinde ve dünyada daha güçlü olacağı için sorunun çözümüne izin vermiyorlar. Çünkü iç karışıklıklarla uğraştığı zaman İsrail'e, ABD'ye kafa tutamayacak, Mısır'a sahip çıkamayacak, dünya beşten büyüktür diyemeyecek, bunu çok iyi biliyorlar" diye konuştu.
PKK Türkiye'nin hasımlarıyla el ele
PKK'nın tek elden yönetilen bir örgüt olmadığını vurgulayan Tan, "Örgüt içinde Çözüm Süreci'ne destek verenler ve karşı olanlar mevcut. Suruç'la birlikte başlayan terör olayları PKK içerisinde savaş kanadını temsil eden grupların eylemleridir. Öcalan'ın kontrolünde olanlar Çözüm Süreci'ni destekliyor. Desteklemeyen kesimse Kürt meselesini düşünmüyor bile. Kürt sorunu onlar için bir meniveladan ibaret. Türkiye'nin hasmı olan ülkelere taşeronluk yapıyorlar sadece" ifadelerin kullandı.
Yeni Jitem PKK
Doksanlı yıllarda JİTEM yapılanmasının faili meçhul cinayetler işlediğine dikkat çeken Tan sözlerini şöyle sürdürdü: "JİTEM devletin içinden kirli bir odak tarafından yönetiliyordu. Şimdi ise devlet oldukça şeffaf ve demokrat bir yolda ilerliyor. JİTEM'in yaptığı kirli işleri şimdi IŞİD ve DHKP-C görünümü altında PKK gerçekleştiriyor.
Koalisyon tarihi hata olur
AK Parti ve CHP koalisyonu kurulmasının büyük bir hata olacağını söyleyen Tan sözlerini şöyle noktaladı: "İsrail, Sisi, TÜSİAD, IMF, Koç, Aydın Doğan grubu ve belli iş grupları AK Parti CHP koalisyonunun kurulmasından yana. Olası bir AK Parti ve CHP koalisyonu büyük bir hata olur. Eğer AK Parti böyle bir tezgaha düşecek olursa ben şimdiden kendilerine 'geçmiş olsun' derim. Çünkü bu ortaklığın sonuçları çok vahim olacaktır.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.