Umut yüklü çığlık

21 Eylül 2019 09:24:00

Diyarbakır’da Hacire Ana’nın başlattığı “Çocuğumu geri verin” eylemi her geçen gün halka halka büyüyor. Eyleme katılan acılı ana ve babalara da destek de gittikçe artıyor.

SELVİGÜL KANDOĞMUŞ ŞAHİN-DİYARBAKIR

Diyarbakır’da HDP İl Binası önünde dağa kaçırılan çocuklarını isteyen ailelere destek amacıyla, İstanbul’dan giden heyet, gözüyaşlı ailelerin acılarına ortak oldu.

Diyarbakır’da eylem yapan her bir ailenin, dağa çıkan çocuklarıyla ilgili ayrı bir hatırası var.

Ülkemiz çok zor günlerden geçiyor. Coğrafya olarak zor bir bölgedeyiz. Asırlardır Anadolu topraklarında büyük medeniyetler kurulmuş, kökleri sağlam nice milletler asırlardır bu topraklarda beraber yaşamışlar. Geçtiğimiz günlerde, değerli hocalarımızdan oluşan güzide bir grupla Diyarbakır’da oturma eyleminde bulunan yüreği yanık anaların ve babaların ziyaretine gittik.

Evlatları zehirlemişler

Diyarbakır tıpkı Mekke ve Kudüs gibi, İstanbul ve Isfahan gibi, Bağdat ve Şam gibi bu coğrafyanın mübarek kutlu bir beldesidir. Nice medeniyetlerin buluştuğu eşsiz bir belde.

Bu kutlu topraklar yıllardır süren terör belasını da hedef olmuş ve artık ülkenin her tarafındaki gençleri de kuşatmaya çalışan örgütsel çalışmalar bulunmakta. Dış güçlerin cennet coğrafyamda son 40 yıldır ektiği terör tohumları ne yazık masum Kürt halkının körpe evlatlarını zehirlemiştir. Bu aziz topraklarda, Anadolu’nun bağrında yıllarca koyun koyuna yaşamış Kürt ve Türk halkı kız alıp kız vermiştir, akraba, dost kardeş olmuştur. Birbirine kenetlenmiştir. Ama ülkemizin, hemen yanıbaşındaki Suriye ve Irak ve hatta kuşatılmış Filistin gibi olmasını isteyen Batı güçleri, emperyalistler ve Amerika; PKK terörünü destekleyerek hedeflerine ulaşmaya çalışmaktadırlar.

Analarla kucaklaştık

Diyarbakır’daki yüreği yanık anaları da dört evladın annesi olan bir anne duyarlılığı ile kucakladım, onlarla birlikte ağladım. Onları yakından görmek insanı derinden etkiyor. Böylesine karışık bir ortamda, zorlu bir süreçte adeta ölümü bile göze alarak oturmuşlar HDP Binasının merdivenlerine. Onları orada korkusuzca tutan analığın verdiği eşsiz güç. Çünkü annenin evladına duyduğu sevgi sebepsizdir, çıkarsızdır, karşılıksızdır, nedensizdir. O evladını her durumda ve halde sever, o annedir. Halide Edip anlamlı bir söz söylemiştir: “Beşiği sallayan el dünyaya hükmeder.” Yüreğindeki eşsiz sevgiyi yavrusuna akıtan annenin gücü, merhameti hiçbir sevgi ile ölçülemez.

Her birinin acısı ayrı

Direniş göstererek yüreklice evlatlarını kurtarmaya çalışan annelerin herbirinin hikâyesi çok acı. Babalar da gelmişler direnmeye, evlatlarını aramaya. Bir erkeğin gözlerinden akan yaşları görmek beni derecesiz yaraladı diyebilirim.

Türkan ana ve kızı

Türkan Anne, kızı Ceylan’ı anlatıyor. Gözyaşı ırmak gibi akıyor koyu yeşil gözlerinden. Liseden sonra Balıkesir’de öğretmenlik kazanmış Ceylan. Azimli bir evlatmış, benim her şeyimdi, elimdi ayağımdı diyor Türkan anne. Okuma yazmam yoktu o beni doktora götürür, resmi dairelere her yere götürürdü. Evimizin direği gibiydi diyor. Okul için valiz hazırlamışlar, elbiselerini, gerekli malzemeleri hevesle yerleştirmişler. Bir hafta sonra okula başlayacak olan Ceylan aniden ortadan kaybolmuş. Türkan anne 7 yıldır göremediği 17 yaşında dağa kaçırılan kızı için büyük mücadele vermiş. Psikolojisi bozulmuş, üç defa akıl hastanesinde yatmış. Para bulup buluşturmuş, Kobani’ye gitmiş. “Evladımı verin onun yerine beni alın, onun hayalleri vardı” diye yalvarmış ama ne yazık kızını kurtaramamış. Bir gün televizyonda gördüm, tanıdım, kızımdı çok zayıflamıştı, çökmüştü ama tanıdım diyor. Şimdi ölü ya da diri kızını görmek için mücadele veriyor.

Songül ana ve oğlu

Songül Anne, oğlu askerlik yaparken dağıtıma geliyor Usta Birliğinden. Tunceli yolunda 2015 yılında kaçırılıyor. 5 yıldır haber alınamıyor. İki tane videosu yayınlanmış. Devlete karşı evlatlarımızı kullanıyorlar, mutlaka bir çözüm olmalı diye konuşuyor yüreği yanık anne. Başka evlatlar da yanmasın diyor.

Çabir Baba ve kızı

Cabir baba anlatıyor, körpe güzel bir kız çocuğunun resmi elinde. Ecem altı defa hatim etmişti. 15 yaşında kaçırdılar. Annesi yoktu yavrumun diyor. Hem anne hem baba olmuş Cabir Bey. Arkadaş kurbanı oldu, nasıl oldu anlamadık. Kaç yıl geçti haber alamıyoruz diyor.

Hurinaz ana ve oğlu

Hurinaz anne beni en çok etkileyenlerdendi. 81 yaşında ama dinç görünüyor. Oğlu dağa çıkarıldığında 22 yaşındaymış, aradan 24 yıl geçmiş. Evli ve iki çocuğu olan oğlunu görmek için ağıtlar yakıyor.

Salih baba ve oğlu

Salih Gökçe, Ağrı’dan gelmiş. Eşinden ayrı üç çocuğunu büyütmüş tek başına. İki gözü iki çeşme, oğlunu 19 yaşında İstanbul’da askere gitmesine bir hafta kala kaçırmışlar. Kınasını, kurbanını hazırlamıştım diye dövüne dövüne ağlıyor. 2015 yılında dağa çıkarılan oğlundan haber alamamış. Dünyası kararmış. Çocuklarını devletin verdiği yardımlarla büyütmüş. “Olum devletin şefkatli kollarına gel” diye gözlerinden sicim gibi yaşlar akarken yalvarıyor.

Dualarla destek verdik

Abdullah Yıldız, Ömer Döngeloğlu, Ahmet Bulut, Demet Tezcan ve Nehir Aydın Gökduman gibi yazar ve hocalarımızın bulunduğu güzide bir grupla yaptığımız ziyarette dualarda buluşarak bir nebze de olsa desteğimizi gösterdik evlat acısıyla yanıp kavrulan ana babalara. Ömer Döngeloğlu hocamızın içten ve samimi yakarış yüklü duasıyla herkes gözyaşına boğuldu, duygusal anlar yaşandı.

Rabbim bu zor zamanları hayırlar kuşanmış günlere taşır ümidindeyiz. Rabbim evlatlarını özlemle bekleyen ailelere yavrularını kavuşturmayı nasip etsin. Başka anaların babaların yürekleri yanmasın. Teröre gençlerimiz kurban edilmesin. Şimdi yegâne duamız budur. Cennet vatanımızda birlik beraberlik olsun.

Umut yüklü çığlık

Yorum Yazın