'Türk'ü kimse yenemez'
Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) darbe girişimini engellemeye çalışan her yaştan vatandaş, 15 Temmuz gecesi kendilerini silah ve tankların önüne attı. Bacağından üç kurşunla yaralanan 70 yaşındaki Mustafa Zorova, "Türk'ü, bizi kimse yenemez, bize kurşun falan tesir etmez." dedi.
Darbe girişimini engellemek için Kazan'dan Akıncı'daki 4. Ana Jet Üs Komutanlığı önüne gelen 9 çocuk ve 15 torun sahibi Mustafa Zorova, bacağına üç kurşun isabet etmesi nedeniyle Ankara Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde tedavi altında tutuluyor.
Daha önce 1960 ve 1980 darbelerini yaşayan Zorova, AA muhabirine 15 Temmuz gecesi yaşananları anlattı.
Kazan'da evinde otururken "Hükümeti deviriyormuş askeriye, Menderes gibi. Vatanını seven, Tayyip'i kurtarmaya gidiyor." sözlerini duyması üzerine ilçeden yüz kişiyle yola çıktıklarını belirten Zorova, şöyle konuştu:
"Gittiğimizde askerler oradaydı 50-60 tane. Bizi görünce içlerinden rütbeli biri, 'Ne arıyorsunuz burada' dedi. Ben 'Askerler hükümeti deviriyormuş' demedim, 'Askerler hükümeti kurtarıyorlarmış da onun için geldik' dedim. O da 'Demek ki bizi öldürmeye geldiniz siz' dedi. Sonra askere 'diz çök, doldur, kapat' dedi. Askeri bir o yana, bir bu yana tarattı. Askerin çoğu da uygulamadı, onlar da öldü. Biz oraya giderken birden vuracaklarını bilmiyorduk, biz de bir şey yaparız diye gittik. Maalesef biz boş gittik. 'Doldur, kapat, diz çökün' deyince kimse kalmadı. Ancak ölmeden önce Allah diye bağırdılar."
"Kimden tutunduysam ses yok, hepsi ölmüş"Kendisini rütbeli birinin vurduğunu, erler tarafından yaralanmadığını bildiren Zorova, "Askere, vurulduktan sonra 'Ben sizin dedenizim' dedim. 'Ne yapayım amca, yapacağım bir şey yok' dedi ama sonra kemerini çıkardı belinden, kanı durdurmak için bacağımı sıktırdı. 'Amca bu yarayla ölmezsin, korkma' dedi. 'Ambulans çağır' dedim. 'Yapacağım bir şey' yok dedi. Sürünmeye başladım. Kimden tutunduysam ses yok, hepsi ölmüş. Daha sonra ambulans çağırdı o asker ama o dediğim binbaşı ambulansçılara da silah doğrulttu. O arada bayıldım. Ne olduğunu bilmiyorum. Ama bir asker o binbaşının üstüne atladı G3'ü aldı elinden ama o asker de öldü mü bilmiyorum." dedi.
Kendisini hastanede ziyaret edenlerin "Kanınız yerde kalmayacak" dediğine işaret eden Zorova, şunları kaydetti:
"Bizim kanımız yerde kalırsa üzülürüz. Biz vatan için gittik. Benim ne çıkarım var, zaten emekli bir adamım. Girmişim 70 yaşına. Benim torunum o gün askerden geldi. Onu bile göremedim. 'Nereye gidiyorsun' bile diyemedi, yıldırım gibi gittik işte. Görüyorsunuz değil mi, Türk'ü, bizi kimse yenemez, bize kurşun falan tesir etmez. Bizde bu iman oldukça bizi kimse yenemez. Amerika da gelse, Almanya da gelse, 128 güçlü devlet var, hepsi saldırsalar, bizi yine alt edemezler. Biz dimdik duracağız, aynı şimdi durduğumuz gibi 'Allahuekber' deyip saldıracağız, ölen ölsün gitsin. Kimse geçemez bizim önümüze. Zaten onların ödü kopuyor."
"Biz gitmeseydik ne olurdu?"Zorova, 1957'de dönemin Başbakanı Adnan Menderes'in elini öptüğünü kaydederek, "27 Mayıs'ta 'Asker Menderes'i devirdi' dediler radyoda. 'Ulus'ta su gibi kan gidiyor', 'Tüm Ankara'yı öldürdüler' dediler. Bir de televizyon açıkladı ki 6 subay ölmüş. Ama bu öyle değildi, elindeki imkanlar, silahlar... Ben silahını bana doğrultan hiçbir asker görmedim ömrümde. 'Kimsin sen, kardeşimsin' diyorum, 'Vurma, yaralandım' diyorum, bir daha niye sıkıyorsun? Hükümet her zaman tetikte dursun. Vicdansızlar, kansızlar hemen peşinde hazırlar. Biz gitmeseydik ne olurdu?" ifadelerini kullandı.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.