Türkiye'ye ihanet ediyorlar
EZGİ ÇELİKANKARA
Ankara'da basın mensuplarıyla bir araya gelen Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, çarpıcı açıklamalarda bulundu. Türkiye'yi sarsan 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarının ikinci yıldönümü olması nedeniyle konu hakkında değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, Türkiye'nin bugün çok daha farklı bir noktada olabileceğini hatırlattı. Türkiye'nin paralel devlet yapılanmasıyla yüzleşmesini 17 Aralık sürecinin sağladığını söyleyen Bozdağ, o süreçte Türkiye'nin büyük bir tehlikeden ve tehditten kurtulduğunu ifade etti. Bozdağ, "Eğer 17 Aralık darbe girişimi başarılı olsaydı Fetullah Gülen geçmişte Paris'ten Humeyni ve İran'a getirildiği gibi Pensilvanya'dan Türkiye'ye getirilirdi ve Türkiye bambaşka bir rejime gidebilirdi. AK Parti hükümeti Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde Türkiye'de bir rejim değişikliğiyle sonuçlanacak sürece dur demiştir. Türkiye'yi büyük bir tehditten kurtarmışlardır. Bugün bambaşka bir Türkiye'de olabilirdik. Bu süreç sadece hükümet alaşağı etme operasyonu olarak değil Türkiye'nin anayasal düzen değişikliği gitmesi olarak da görülebilir. Cumhurbaşkanımız liderliğinde AK Parti buna dur demiştir. Bu nedenle son derece önemli bir tarihtir" dedi.
Suçları, gazetecilik mesleğinin dışında
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı 32 kişilik tutuklu gazeteci listesine dair de açıklamalarda bulunan Bozdağ, " Türkiye'de tutuklu gazetecilerle ilgili pek çok rakam ifade ediliyor ve Türkiye aleyhine bu çok ciddi bir şekilde kullanılıyor. Herkes ayrı rakam veriyor. CHP Genel Başkanı Sayın Kılıçdaroğlu, 32 kişilik tutuklu gazeteci listesi açıkladı geçtiğimiz günlerde. Bunun üzerine biz bunu arkadaşlara incelettik. Bizim incelememizde bunlardan 11 tanesi tutuklu gazeteci, 21 kişi ise hükümlü olan gazeteciler arasında yer alıyor. Gazetecileri Koruma Komitesi ve AGİD tarafından 2015 yılında yayınlanan listede ise tutuklu 22 gazeteci görünüyor. Kılıçdaroğlu'nun açıkladığı listedeki 4 gazeteci şu anda cezaevinde değil. Ayrıca bu listelerde yer alanların içerisinde sadece 4'ünün sarı basın kartı var. 6'sının SGK'da gazeteci olarak çalıştırıldığına dair kaydı var. Diğerlerinin de gazetecilik mesleğiyle uğraştıklarına dair beyanları var. Ama bizdeki verilere göre bu kişiler gazetecilik faaliyeti nedeniyle tutuklu ya da hükümlü gözükmüyorlar. Gazetecilik faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar gibi kamuoyunda bir algı var. Ama büyük bir kısmının işlediği suçlar gazetecilik mesleğinin dışında" dedi.
Güvenlikle ilgili konular hassastır
Mit tırları hadisesinin Türkiye'ye dönük büyük bir ihanet olduğunu söyleyen Bozdağ, "Türkiye'yi terör örgütüne yardım eden bir ülke konumuna yargı eliyle sokmak için yapılmış hukuka aykırı, ama hukuku kullanarak yapılan bir suçtur. Herkesin anayasa ve yasalara uygun hareket etmesi lazım. Dünya'nın her yerinde her ülke kendi güvenlikleriyle ilgili konularda hassastır. Görüntülerin canlı olarak verilmesinin ardından Başsavcıyı aradığımda "Hukuk çiğneniyor, hukuka sahip çıkın" dedim. Anayasayı, yasaları ayaklar altında alan güç hukuka bağlılık değildir. Türkiye'de hiçbir adalet bakanı savcıyı aramamıştır o güne kadar. Savcı benim hakkımda dosya açtı. O görüşmeyi yayınlasalar da ne dediğimi tüm Türkiye görse. Bir adalet bakanı hukuk çiğneniyor, hukuka sahip çıkın diyor" dedi.
Ülkelerine iftira ederek siyaset yapıyorlar
Türkiye'yi DAEŞ terör örgütüne destek veren bir ülke olarak gösterenlere tepkisini dile getiren Bozdağ, " Türkiye'de bunu diyenlerin hepsi hükümete, milletimize ve ülkemize iftira ederek bir de siyaset yapıyorlar. Dünyada DAEŞ'ı terör örgütü olarak ilan edenlerin en başında Türkiye var. Türkiye düşmanları bu konuda ithamda bulunurken parlamentodaki siyasi partilerde aynı şeyi söylüyor. Terör örgütüyle ilişkili soruşturmalar yapılıyor. Bunlarla ilgili şu anda 377 kişi cezaevlerinde tutuklu durumda bulunuyor. Bu konuda en etkin mücadeleyi Türkiye veriyor. Bir yandan terör örgütü Türkiye'de saldırılar gerçekleştiriyor bir yandan devlet mücadele ediyor öte yandan böyle bir suçlama söz konusu oluyor" dedi.
İhanete tavrınızı koyun
CHP İstanbul Milletvekili Eren Erdem'in, Türkiye ile İran karşı karşıya gelirse İran'ın safında olurum sözlerine tepki gösteren Bozdağ, "CHP'nin İran sevici milletvekili Türkiye ile İran savaşa girse İran'ın yanında yer alırım diyerek parlamentoda bulunuyor. Sayın Kılıçdaroğlu ise buna tek kelime etmiyor. Dünya'nın neresinde görülmüş bir ülkede anayasaya, sadakate, vatanın milletin bölünmez bütünlüğüne yemin etmiş bir milletvekilinin bu sözleri söylemesi. Utanmadan bu milletin parlamentosunda görev yapıyor. Buradan Sayın Kılıçdaroğlu'na çağrı yapıyorum. Milli duruş diyorsanız bu ihaneti seslendiren milletvekiline karşı CHP parti disiplinini işletmeniz ve tavır koymanız gerekir. Türkiye'yi hükümeti suçlayan ve Türkiye'nin aleyhine çalışanların dilini onaylıyorsunuz. CHP'nin artık karar vermesi lazım. Hangi ülkenin ana muhalefet partisi olduğuna" dedi.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.