Türkiye'nin kader günü yaklaşıyor
ÖZLEM DOĞAN
Türkiye'nin geleceğinde önemli bir dönemeç olan referanduma birkaç gün kaldı. Pazar günü halk sandık başına gidecek ve ülkenin siyasi kaderinde söz sahibi olacak. Sandıktan çıkacak olan 'EVET' ya da 'HAYIR' oyu ya ülke yönetiminde yeni bir çığır açarak Türkiye'yi ileri taşıyacak ya da eski Türkiye'nin aksak yönetim anlayışına devam etmesini sürdürmesine neden olacak. Partili cumhurbaşkanlığı ile birlikte yeni sistem; Türkiye'ye çok şey kaybettiren koalisyonlara, darbe anayasasına, vesayetçilere, ekonomik krizlere ve çift başlılığa son vermek için sunulmuş büyük bir seçenek. Bu yeni sistemle yönetimde kayıtsız şartsız sadece millet söz sahibi olacak. Bu yüzden, Türkiye'nin gelişmesini istemeyen Avrupa'nın hayır propagandası yaptığı, PKK'nın 'sandıktan hayır çıkmazsa biteriz' açıklamasına bakıldığında 'EVET'e karşı kimlerin birleştiğini görmek, doğru karar vermeye yetecektir.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İlnur Çevik:
Avrupa'dan büyük bir 'EVET' çıkacak
Referandumda sandıktan evet çıktığı an kimse Türkiye'yi tutamaz, ülke alır başını gider. Bu yüzden Batılılar sandıktan hayır çıkmasını istiyor. Milletvekili ve bakanlara konuşma hakkı vermemeleri de bundan. Halbuki Avrupa'dan büyük bir 'EVET' çıkacak. Bu yeni sistem bize güçlü bir dış politika kazandıracak.
Hayır çıkarsa kaos olur
Suriye'de en son yaşanan kimyasal saldırıdan sonra ABD u dönüşü yaparak Suriye'deki Esed üssünü vurdu. Bu da ABD'nin bölgede yeni bir politika izleyeceği anlamına geliyor. Bu yeni stratejiyi de Türkiye'ye danışarak izleyecek. Zira bu topraklarda Osmanlı'dan beri tecrübeli olan biziz. Ancak ABD bu işbirliğini Türkiye güçlü olursa yapar. 'EVET' demek PKK'nın bitmesi ve Kürt sorununun çözülmesi anlamına da geliyor. Tüm çözümler bir 'EVET'e bağlı. Hayır demek ise siyasi ve ekonomik istikrarsızlıkla gelen kaosa neden olur. Bu yüzden Türkiye geleceğini ipotek altına almamalı.
Eski AB Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış:
Bugünkü sistem bir fitne mıknatısı
Türkiye'nin tarihine baktığımız zaman kurduğumuz hiçbir devleti dış güçler yıkamamış. İçimizden çıkan fitneler yüzünden yıkılmışlardır. Bu fitne mekanizmalarını bertaraf edebilirsek bir daha devletimizin yıkılma riski kalmaz. Biz, Haçlı ordularını dize getirebilmiş bir milletiz. Çanakkale'de kahramanlık destanı yazdık. Bugünkü sistem bir fitne mıknatısı gibi çalışıyor. Çift başlılığın bedelini her zaman millet ödedi. Böyle bedelleri ödememek için dünyadaki bütün güçlü ekonomilerin yapığını yapmamız lazım; İstikrarı anayasal güvence altına almak.
Aslında milleti güçlendiriyoruz
Çok başlılığı ortadan kaldırıp milletin güçlü olduğu ve toplumun en az yarısından fazlasının desteğini, güvenini, oyunu alabilecek liderlerin devleti yönetebileceği bir sistemi benimsemeliyiz. Yoksa apartman yöneticisi dahi olamayacak Ahmet Necdet Sezer ve Kenan Evren modeli birileri gelir, bizi yönetmeye ve zulmetmeye kalkar. Bu yüzden 16 Nisan'da milleti güçlendiriyoruz. İktidarı ve devletin kontrolünü milletin eline veriyoruz. Bu tek adamlık değil, güçlü devlet modelidir. Sandıktan hayır çıkarsa piyasalarımız çok ağır bir yükün altında kalarak çok zor günler yaşayacaktır. 'Evet' çıkması halinde ise yabancı ve yerli sermaye yatırım atağı yapacaktır. Türkiye'nin önü açılıp istihdam artacaktır.
AK Parti MKYK Üyesi Prof. Dr. Edibe Sözen:
Türkiye için milat olacak
Sandıktan 'EVET' çıktığı takdirde daha hızlı, daha etkin bir yönetim anlayışı Türkiye'yi bekliyor. Ekim 2007'den itibaren işleyen bir sürecin üçüncü safhasındayız. 2014'te de Cumhurbaşkanımız halk tarafından seçildi. Şimdi de yönetim sistemindeki değişikliği göreceğiz. Gelişmiş ülkeler kategorisinde yer almak için efektif bir yönetim anlayışına ihtiyacımız var. Halk, kendi seçtiği bir sistem tarafından yönetilecek ve bu Türkiye için bir milat olacak. Avrupa Türkiye'yi sürekli gözlemliyor. Türkiye siyasi tarihsel, kültürel olarak Avrupa ve ABD'nin ilgi odağında. Bu yüzden süreci çok yakından takip ediyorlar.
Prof. Dr. Kerem Alkin:
Türkiye'nin yeni modele ihtiyacı var
Suriye'de yaşanan insanlık dramı ve ABD-Rusya arasındaki artan gerginlik dikkate alındığında, önümüzdeki 10-15 yıl dünya ekonomisi ve siyaseti ve bölgemiz açısından sürecin ne kadar zorlu geçeceğine işaret ediyor. Türkiye'nin siyasetine olağanüstü katkılar sağlamış olan her önemli lider; Alparslan Türkeş'ten Turgut Özal'a, Necmettin Erbakan'dan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a ve AK Parti'nin tüm siyasetçileri aynı noktaya işaret ediyorlar. 1960'ların sonlarından beri bunu konuşuyoruz. Türkiye'nin profesyonel bir hükümet modeli ve cumhurbaşkanlığı sistemiyle yol devam etmesi gerekiyor.
Vatandaşlarımız konunun farkında
Bu yeni sitemin birkaç açıdan önemli etkileri olacak. Türkiye'nin hiç tartışmasız siyasi, askeri, ekonomik ve güvenlik alanında çok seri kararlar alması gerekiyor. Bugünkü parlamenter sistem Türkiye'ye kritik alanlarda çok hızlı kararlar almasını sağlamıyor. Bu yüzden parlamentoyu yeniden yapılandırmak suretiyle aslında ekonomi, siyaset ve güvenlik alanında çok seri kararlar alacağımız yeni bir sürece geçiyoruz. Vatandaşlarımız da konuyla ilgili önemli bir farkındalığa sahip.
Avrupa'yı 'EVET' korkusu sardı
Türkiye'yi güçlendirecek olan yeni sistemin çıkarlarına ters düştüğü bazı Avrupa ülkeleri sandıktan hayır çıkması için açıkça propaganda yapıyor. Almanya ve Hollanda ile yaşanan kriz bunun en önemli göstergesi. Türk yetkililerin toplantı ve mitinglerine müsaade etmeyen Almanya PKK'nın eylemlerine ise izin veriyor. Hollanda da Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile birlikte Bakan Fatma Betül Sayan Kaya'nın uçağına iniş izni vermemişti. Avrupa'nın bu çirkin tavrına İsviçre de katılmış, bir mitingde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alan "Erdoğan'ı öldürün" yazılı afişin açılmasına sessiz kalmıştı.
'EVET'çileri denize dökeriz küstahlığı
Bir televizyon programında konuşan CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt bir skandala imza attı. "16 Nisan'da %60-65 Hayır çıkacak. Ama evet çıksa bile yine Samsun'dan çıkarız ve sizi de yedi sülalenizi de İzmir'den denize dökeriz. Ortalığı yıkarız ama yine de devleti yönetmenize izin vermeyiz." sözleriyle halkı adeta tehdit etti. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda CHP Konya Milletvekili Hüsnü Bozkurt'un, meclise 'Hristiyan olalım' teklifini veren eski devlet adamı Mahmut Esat Bozkurt'un torunu olduğu iddia ediliyor.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.