Türkiye'nin gücünü kırmak için Akdeniz'de emperyalist tuzak
Haber: ÖZLEM DOĞAN
Libya'nın Misrata kentine ulaştırmak üzere ilaç taşıyan bir Türk gemisi, talimatlara uymadığı iddiasıyla Darbeci Hafter güçleri tarafından alıkondu. Kasım ayında da Yunan komutanın sevk ve idare ettiği, Avrupa Birliği İrini Harekatı'nda görevli bir Alman fırtakeyni de Türk bandıralı bir ticari gemiyi Doğu Akdeniz'de durdurup hukuka aykırı bir şekilde saatlerce aramıştı. Başta Yunanistan ve Fransa olmak üzere, Türkiye’nin Doğu Akdeniz’deki meşru haklarını aramasından rahatsız olan ülkeler, AB zirvesi öncesi Türk ticaret gemilerini durdurarak Türkiye’yi sıkıştırmaya ve provoke etmeye çalışıyor. Son gelişmeleri Nişantaşı Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Nurşin Ateşoğlu Güney ve Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Uzmanı Dr. Özgür Tör Milat’a değerlendirdi.
Türkiye’yi
engelleyememenin hazımsızlığı
Türkiye gemilerine yönelik iki baskının da başarısızlıkla
sonuçlandığını ifade eden Prof. Dr.
Nurşin Ateşoğlu Güney, “AB zirvesi öncesi Avrupa Birliği içinde Türkiye’yi
provoke edip dolaylı olarak haklı davasından caydırmak gibi bir tutum söz
konusu. Bu yönde birlik içerisinde 27 ülkenin aynı şekilde düşündüğünü de
söyleyemeyiz. Türkiye’nin hem kendisinin hem de KKTC’nin Akdeniz’deki meşru
arayışlarında; egemenlik ve enerji bağlamında uluslararası hukuk çerçevesinde
yaptığı atılımlar, karada ve sahada son on yılda yapılan kazanımlar birilerini
rahatsız ediyor. Gerçekleştirdikleri Türkiye bandralı ticaret gemilerini durdurma
girişimleri, Türkiye’nin engellenemez gücünü, sahada ve denizlerde ortaya çıkan
dönüştürücü rolünü hazmedemediklerinden kaynaklanıyor” dedi.
Emperyalist ülkeler
kayıplarının peşinde
Darbeci Hafter’in bir piyon olduğuna dikkat çeken Güney,
“Hafter’den uluslararası hukuka uygun bir davranış zaten beklenemez. Hafter bir
piyon, onun arkasındaki güçlere bakmak lazım. AB’de bazı aykırı sesler,
‘Türkiye’nin ve Rusya’nın bölgede ortaya çıkan boşluğu doldurmasına izin
vermemeliyiz’ diyor ama bir şeyi atlıyorlar;
Türkiye bir Akdeniz ülkesi. Fransa ve Rusya Akdeniz’deyken, Akdeniz’e en
uzun kıyı sahibi olan Türkiye’nin hukuki ve meşru haklarını görmezden
geliyorlar. Türkiye’nin önlenemez gücüne ve meşru haklarına engel olmak,
emperyalist emelleri var olan ülkelerin de sahadaki kayıplarını telafi etmek
istiyorlar” diye konuştu.
İki gemi baskını
birbiriyle bağlantılı
Türkiye’nin Libya'da olmasından rahatsız olan güçlerin Türk
gemilerine müdahalede bulunduğunu belirten Dr.
Özgür Tör, “Kasım ayında İrini Harekâtı’nda görevli bir Alman fırkateyninin
Türk bandralı ticari gemiye müdahalesiyle darbeci Hafter güçlerinin
tertiplediği gemi baskını olayı birbiriyle bağlantılı. Yunanistan da bu
saldırganlardan biri. Bu nedenle Yunanistan, Avrupa Birliğini de kullanarak etki
üretme çabasında. Yunanlı komutanın emri komutasında olan görev grubunda aramanın
Alman savaş gemisine yaptırılması, Yunanlıların geri planda kalması, kendi açılarından
görünürlüklerini düşürme taktiğiydi” ifadelerini kullandı.
Türkiye’ye hata
yaptırmak istiyorlar
Doğu Akdeniz’de uzun vadeli planların yapıldığını vurgulayan
Tör, “Kısa vadede amaç, Türkiye’yi sert hareketlere zorlayarak 10-11 Aralık’ta yapılacak
AB Liderler Zirvesi’nde yaptırım kararları alınmasına yönelik ortam hazırlamaktır.
Bu nedenle Türkiye’nin AB Liderler Zirvesi öncesi herhangi bir sert müdahale
veya misillemeye girmesi bu oyunu kurgulayanların işine yarar. Zirve sonucuna
kadar soğukkanlı kalmak ve diplomatik kapsamda gerekli çabayı göstermek en iyi
hal ve yöntem olacaktır” şeklinde konuştu.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.