Dolar (USD)
34.92
Euro (EUR)
36.39
Gram Altın
2942.93
BIST 100
10025.47
02:17 İMSAK'A
KALAN SÜRE

Türkiye'nin Çınarları - Ressam Süleyman Saim Tekcan

20 Ocak 2023 10:30:26
Ressam Süleyman Saim Tekcan, sinemanın bütün sanatları içerisinde barındıran bir sanat dalı olduğundan bahsederek, "Sinema bütün sanatları içerisinde barındıran bir sanat dalı. Sevmek Zaman'ı da her karesi resim olan bir şölen. Bu filmde oynadıktan sonra birçok teklif aldım ama ya hayatımı sinemada geçirecektim ya da kendi eğitimini yaptığım dallardan birini seçecektim." dedi. Kültür, sanat, bilim, spor, siyaset ve iş dünyasının duayen isimlerini "Türkiye'nin Çınarları" projesi kapsamında fotoğraflayan Anadolu Ajansı, bu kapsamda sanatçı Süleyman Saim Tekcan'ı da fotoğrafladı. Türk ressam, oyuncu, heykeltıraş, baskı, grafik, gravür sanatçısı ve öğretim üyesi Tekcan, sanat yaklaşımını, eğitimci yönünü ve sinemaya uzanan, anılarla dolu hayat hikayesini AA muhabirine anlattı. Süleyman Saim Tekcan, sanat hayatında eski uygarlıklardan etkilendiğini vurgulayarak, kendisinin sanat eğitimcisi olduğunu aktardı. Dünyada pek çok farklı ülkeye gittiğini aktaran Tekcan, "Tüm dünyada sanatsal eserler inceledim. Fakat hayatımda çok etki bırakan yerlerden bir tanesi Atatürk'ün kurduğu, Anadolu'nun farklı bölgelerinden farklı medeniyetlerin eserlerinin bir araya getirilerek sergilendiği bir müze olan Anadolu Medeniyetleri Müzesi'ydi. Onun çok daha geniş bir alanda rahat gezilerek görülmesini her zaman arzu etmişimdir." dedi. "Sanatsal üretimi, memleketime hiç bitmeyecek bir borç olarak görüyorum" Usta sanatçı, yatılı parasız okullarda okuyarak bugünlere geldiğinin altını çizerek, "Bütün bunlar bizim ülkemize karşı olan borcumuzu ödememizi gerektiriyordu. Bankada para biriktirerek zengin olunmuyor. Zenginlik kültürü aktarmakla olur. Bunun için ben hayatım boyunca, hep bu borçla kafamı meşgul ettim. Sanatsal üretimi memleketime hiç bitmeyecek bir borç olarak görüyorum." ifadelerini kullandı. Türkiye'deki sanatçıların büyük tarihi bir derinlik içerisinde yaşadığını vurgulayan Tekcan, sanat üretmeyen devletlerin, tarihte yok olduğunu dile getirdi. Sanatçı Tekcan, bir disiplin öğrenilirken öncelikli olarak onunla ilgili mevcut bilgilerin öğrenilmesi gerektiğini kaydederek şunları söyledi: "Bir okula gitmeden veya bir ustanın yanında belli bir zamanı tüketmeden sanatla ilişki kurulamaz. Yani sanat bir biçimde, sanat atmosferi içerisinde öğrenilen bir şeydir. Fakat o atmosferde öğrendiğiniz şeyleri gelecekte kendinize yönelik bir boyuta taşıyamazsanız sanatçı olamıyor, icracı oluyorsunuz. Başkalarından öğrendiğiniz şeyleri aynen kopya eden veya duyduğunuz bir müziği çalan kemancı veya bir piyanist oluyorsunuz. Yani Mozart veya Beethoven çalıyorsunuz. Ama Mozart ve Beethoven olmak çok önemli. Resimde de öyle. Bana göre sanatçı, kendisi olabilen kişidir." "Trabzon'da bir Kanuni Sultan Süleyman, bir de Süleyman Saim Tekcan doğdu" Eserlerinde atlara özel bir yer verdiğini aktaran Tekcan, "Atlara ilgim öncellikle ailemden gelen bir şey. Fakat esas beni etkileyen şey hocam Emin Barın bir gün bana bir tuğra getirdi. 'Bu tuğra nedir?' diye sorduğumda, 'Bu, Süleyman Saim Tekcan tuğrası. Çünkü Trabzon'da bir Kanuni Sultan Süleyman bir de Süleyman Saim Tekcan doğdu.' dedi. Bu beni çok etkiliyor. O tuğrayı ben daha sonra tezhibini yaptırıp, duvarıma asıyorum. Fakat devamlı düşünüyorum, 'Ben ne yapmalıyım ki Emin Barın'ın bana yaptığı bu tuğrayı başka bir boyuta taşımalıyım?' diye. İşte o zaman at ve hat buluşuyor. At ve hatı buluşturacak bir biçimde, bizim kültürümüzle ilgili Topkapı Sarayı'ndaki eserleri incelemeye gidiyorum. Hünername, Surname gibi çok önemli eserleri incelediğim zaman at, hat ve bizim kültürümüze ilgili bağların bir biçimde ne boyutta olduğunu görüyorum." diye konuştu.

En son gelişmelerden haberdar olmak için whatsapp kanalımızı takip edin