Skandal ifadeye Türkiye'den peş peşe tepkiler
Skandal ifadelere Türkiye'den ilk tepki Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'ndan geldi.
Çavuşoğlu sosyal medyadan yaptığı paylaşımda "“Sözcükler tarihi değiştiremez, yeniden yazamaz.” Tarihimiz hakkında kimseden ders alacak değiliz. Siyasi fırsatçılık barış ve adalete karşı en büyük ihanettir. Tek dayanağı popülizm olan bu açıklamayı tümüyle reddediyoruz. ifadelerini kullandı.
DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAN AÇIKLAMA: EN ŞİDDETLİ ŞEKİLDE TELİN EDİYORUZ
ABD Başkanı'nın radikal Ermeni çevreleri ile Türkiye karşıtı grupların baskısı altında 24 Nisan tarihinde yaptığı 1915 olaylarına dair açıklamayı kabul etmiyor ve en şiddetli şekilde telin ediyoruz.
Sözkonusu açıklamanın konuya dair bilimsel ve hukuki bir temele, bulguya dayanmadığı ortadadır. 1915 olaylarına ilişkin olarak, uluslararası hukukta tanımlanmış olan soykırım ifadesinin kullanılabilmesi için gereken şartların hiçbiri mevcut değildir.
1915 olaylarının niteliği politikacıların konjonktürel siyasi saiklerine veya iç siyaset mülahazalarına göre değişmez. Böyle bir tutum, tarihin yalnızca hoyratça tahrif edilmesine hizmet eder.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, 1915 olaylarının tartışmalı niteliğini açıkça ifade etmiştir. Öte yandan, Türkiye'nin o döneme dair bilimsel gerçekler ışığında adil bir hafızanın oluşturulmasına yönelik olarak 2005 yılında yaptığı Ortak Tarih Komisyonu kurulması önerisi de, Ermeni tarafı buna hiç yanaşmamış olsa da, bugün halen geçerliliğini korumaktadır. Bu itibarla, tarihi konularda hüküm vermeye ne hukuken ne ahlaken yetkisi bulunan ABD Başkanı'nın yaptığı açıklamanın hiçbir değeri bulunmamaktadır.
Medeniyetlerin beşiği olarak adlandırılan bir coğrafyanın merkezinde yer alan ve yaşadığı tüm acılara rağmen insanlığın barış ve huzuru için çaba sarfetmeyi şiar edinmiş bulunan Türkiye, tarihiyle yüzleşmekten hiçbir zaman kaçınmadığı gibi, bu konuda ABD dâhil kimseden ders alacak değildir.
Bu vesileyle, Birinci Dünya Savaşı öncesinde ve sırasında dönemin olağanüstü şartlarında hayatını kaybeden Osmanlı İmparatorluğu'nun Müslüman, Hristiyan ve Yahudi tüm milletlerinden fertlerin aziz hatıralarını da bir kez daha saygıyla anıyoruz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın Birinci Dünya Savaşı döneminde hayatını kaybeden Osmanlı Ermenileri için bu yıl da, 24 Nisan günü, İstanbul Ermeni Patrikhanesi'nde düzenlenen törene ilettiği mesaj Türkiye'nin konuya ilişkin yaklaşımını yansıtmaktadır.
Yaşanan bu acıların üzerinden geçen yüz yıldan fazla süre sonra, bölgemizde geçmişin yaralarının tamamen sarılması ve halkların geleceği birlikte inşa etmeleri için samimi gayret gösterilmesi gerekirken, ABD Başkanı'nın bu açıklaması halkları kutuplaştırmak ve bölgemizde barış ve istikrarın sağlanmasını zorlaştırmaktan başka bir sonuç vermeyecektir.
ABD'nin tarihi gerçekleri çarpıtan bu açıklaması, Türk halkının vicdanında da asla kabul görmeyecek, karşılıklı güven ve dostluğumuzu sarsan sarılması zor derin bir yara açacaktır.
ABD Başkanı'nı bazı siyasi çevreleri tatmin etmek dışında başka hiçbir amaca hizmet etmeyen bu vahim hatasını düzeltmeye; tarihten düşmanlık çıkarmaya çalışan bu çevrelerin gündemine hizmet etmek yerine, başta Türk ve Ermeni halkları arasında olmak üzere, bölgede barış içinde birarada yaşama pratiğinin tesis edilmesine yönelik çabaları desteklemeye davet ediyoruz.
FAHRETTİN ALTUN; KATİ SURETTE REDDEDİYORUZ
İletişim Başkanı Fahrettin Altun'un açıklaması şu şekilde;
Türkiye olarak ABD Başkanı Joe Biden’ın 1915 olaylarını soykırım olarak tanımlamasını reddediyor ve şiddetle kınıyoruz. Herhangi bir hukuki ve bilimsel meşruiyeti olmayan bu beyanı hükümsüz olarak kabul ediyoruz.
Ermeni diasporasının mesnetsiz iftiralarına destek mahiyetindeki bu ifadenin, ABD'nin iç siyasi hesaplarından kaynaklandığı çok açıktır. Ters etki yaratacağına şüphe olmayan bu girişim, Ermenilerin içinde bulunduğu zor durumdan kurtulmasına yardım etmeyeceği gibi ABD'nin çıkarlarına da hizmet etmeyecektir.
Biden yönetiminin ülke içi siyasi amaçlarla tarihi yanlış bir şekilde sunmayı seçmesi, Türkiye-ABD ilişkileri açısından gerçekten talihsizliktir. 1915 olaylarının trajediden başka herhangi bir şey olarak etiketlenmesi yanlış ve zararlıdır.
Türkiye, yaklaşık altı asır süren büyük bir imparatorluğun küllerinden doğdu. Farklı kültürlerin hoşgörü ve barış içinde bir arada yaşadığı bir tarihe sahibiz. Birinci Dünya Savaşı şartlarında yaşananlar, Avrupa emperyalizmi ve bir imparatorluğun parçalanması bağlamında okunmalıdır.
Ecdadımız, milyonların emperyalizmin boyunduruğundan kurtuluşu ve bağımsızlığı için savaş verdi ve hayatını kaybetti. Bu süreç, yüzyıllardır Osmanlı yönetimi altında barış içinde yaşayan bütün etnik ve dini kesimler için acılar ve üzüntülerle doludur.
Mevcut ABD yönetimi bu adımla, bu topraklarda kardeşlerimizle paylaştığımız tarihin zenginliğini takdir etmekte başarısız olmakla kalmıyor, aynı zamanda bütün bir millet olarak verdiğimiz mücadeleyi dar siyasi hesaplar için kullanmaya çalışıyor.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, tarihi trajedileri ve ortak geçmişimizin acılarını tanımada ve bunlarla hesaplaşmada eşi görülmemiş bir liderlik örneği gösterdi. Bununla birlikte, tarihin ülkemize ve milletimize karşı bir silah haline getirilmesine yönelik her türlü girişimin de tutarlı ve kararlı bir şekilde karşısında durdu.
Sayın Cumhurbaşkanımız, tarihçileri, bilim adamlarını, aydınları ve diğer fikir insanlarını 1915 olayları hakkında kapsamlı bir bilimsel bakış açısı sunmaları için defalarca bir araya gelmeye çağırdı; tarihimizin gerçeklerinden korkmadığımızı veya onlardan utanmadığımızı vurguladı.
Tarih boyunca her zaman mazlumların yanında yer alan milletimiz geçmişte olduğu gibi bugün de milyonlarca mülteciye kucak açıyor, el uzatıyor. Tarihimizin siyasi ve kasıtlı olarak yanlış tanımlanması bizi, ortak bir kaderi paylaştığımız kardeşlerimize kucak açmaktan, onları korumaktan vazgeçirmeyecektir.
Türkler ve Ermeniler, diğer birçok etnik ve dini grupla birlikte yüzyıllar boyunca bir arada yaşadı. Birinci Dünya Savaşı sırasında milyonlarca Müslüman ve Hıristiyan Osmanlı tebaası, emperyalizmin ve savaşın dehşetini yaşadı. Hala onların acılarını hatırlıyor ve hatıralarını saygıyla yad ediyoruz.
Ayrıca bu trajik olayların bugün komşularımızla ilişkilerimizde belirleyici olmasına izin vermiyoruz. Ermenistan dahil hiçbir ülkeye karşı kin ve düşmanlık beslemiyoruz. Karşılıklı saygı temelinde Ermenistan’la ilişkilerimizi geliştirmek için bugüne kadar ortaya koyduğumuz girişimlerimiz bunun bir kanıtıdır ve hiçbir diaspora grubu bu gerçeği değiştiremez.
Washington’un bir kez daha onurlu tarihimize gölge düşürmeyi seçmesinden dolayı ABD ile ikili ilişkilerimiz açısından son derece talihsiz ve üzücü bir gün yaşıyoruz. Biden yönetiminin 1915 olaylarını “soykırım” olarak etiketlemesini kati surette reddediyoruz ve asla kabul etmiyoruz.
ABD makamları bu açıklamayı yaparken ne yazık ki lobilerin taleplerine diz çökmüşlerdir. Bu makamların Türkiye Ermenileri Patriği Sayın Sahak Maşalyan ve Ermeni Vakıfları Birliği Başkanı Sayın Pedros Şirinoğlu’nun geçmişte yaşanan acıların bazı ülkelerce gündelik politik amaçlara alet edilmemesi gerektiğini vurguladıkları açıklamalarına bakmalarını ve tartışmasız gerçekler ile kötücül lobi kampanyaları arasındaki büyük farkı görmelerini beklerdik.
Halkımızın çıkarları ve ulusal güvenliğimiz için her zaman yaptığımız gibi, müttefiklerimizle diyalog ve iş birliğine devam edeceğiz. Ancak milletimizin tarihini ve Türk halkının itibarını lekelemeye yönelik teşebbüslere karşı koymaktan da hiçbir zaman geri durmayacağız.
TBMM BAŞKANI ŞENTOP: TÜRKİYE-ABD İLİŞKİLERİNİ ZEHİRLEYECEK NİTELİKTE
TBMM Başkanı Mustafa Şentop ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine tepki gösterdi.
Şentop sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı paylaşımında "Biden'ın 1915 olaylarıyla alakalı açıklaması, tarihi ve hukuki hiç bir kıymeti olmayan ilkel siyasi hesapların ürünü bir açıklamadır. 1981'deki benzer açıklamanın nasıl Türkiye'ye bir zararı olmamışsa bunun da zararı yoktur; ama Türkiye-ABD ilişkilerini zehirleyecek niteliktedir." ifadelerini kullandı.
İBRAHİM KALIN: KENDİ TARİHİNE BAKMASINI TAVSİYE EDİYORUZ
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın: Tek gündemi ülkemize düşmanlık olan çevrelerin iftiralarını tekrar eden ABD Başkanının açıklamasını şiddetle kınıyor ve reddediyoruz. ABD Başkanına kendi tarihine ve bugününe bakmasını tavsiye ediyoruz.
BAKAN SOYLU: KIYMET-İ HARBİYESİ YOK
İçişleri bakanı Süleyman Soylu: ABD tarih bilmez. Çünkü tarihi yoktur. O nedenle başkanına söyletilen sözün de kıymet-i harbiyesi yoktur.
ÖMER ÇELİK: NORMALLEŞME, BİDEN AÇIKLAMASI İLE SABOTE EDİLMİŞTİR
AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter'da yaptığı paylaşımda ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarından 'soykırım' olarak bahsettiği açıklamasını kınadı.
Çelik mesajında şu ifadelere yer verdi:
ABD Başkanı Biden’ın, 1915 yılında Osmanlı Devleti'nde yaşanan olaylar hakkında tarihi ve hukuki dayanaklardan yoksun ve asılsız iddiaları esas alan açıklamasını hiçbir suretle kabul etmiyor ve şiddetle kınıyoruz. Biden’ın bu açıklamayı Ermeni fanatik çıkar gruplarını memnun etmek için yaptığı, bölge barışını ve normalleşmeyi dikkate almadığı anlaşılmaktadır. Türk-Amerikan işbirliğinin en ileri düzeyde olması gereken bir dönemde Biden'ın açıklaması, ikili ilişkilerimizi sarsmış, NATO dayanışmasına zarar vermiş ve bölgede olası bir normalleşme ihtimalini de zayıflatmıştır. Normalleşme, Biden açıklaması ile sabote edilmiştir.
Bize göre bu mesele tarihçilerin ve bilim insanlarının tartışması gereken bir konudur. Sn Cumhurbaşkanımızın arşivlerin araştırmacılara açılması ve tarihçilerin vereceği karara uyalım çağrısı da ortadadır. Biden açıklaması tarihsel dayanağı olmayan bir açıklamadır.
Bu açıklama, Türk-Amerikan ilişkilerini sabote etmeye çalışan çevrelere destek veren bir açıklama olmuştur.
Bu açıklamayı şiddetle reddediyoruz, şiddetle kınıyoruz.
NUMAN KURTULMUŞ: ERMENİ SOYKIRIMI YOKTUR VE ASLA OLMAMIŞTIR!
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş;
Tarihsel gerçekler, politik beklentiler uğruna yalanlarla değiştirilemez.
Bizim şanlı tarihimizde Ermeni soykırımı yoktur ve asla olmamıştır!
Hiçbir somut veri ve bilgiye dayanmayan bu yalanı ortaya atanlar ve bunu kabullenenler tarihin yüz karalarıdır.
Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye’ye bu iftirayı atanlara, Vietnam’da, Bağdat’ta, Felluce’de döktükleri kanları, Ebu Garip Hapishanesindeki iğrenç işkencelerini, Hiroşima ve Nagazaki’ye attıkları atom bombasıyla çocuk, kadın demeden kuruttukları nesilleri hatırlatırız.
Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye’ye bu iftirayı atanlara, üzerine oturdukları toprakların gerçek sahipleri olan Kızılderilileri tek tek yok ettiklerini ve büyük bir soykırımdan geçirerek bugünkü Amerika’yı nasıl kurduklarını hatırlatırız.
Ermeni lobilerine yaranmak adına Türkiye’ye bu iftirayı atanlara, Ermeni terör örgütü ASALA’nın diplomatlarımıza karşı saldırılarına ABD’de Los Angeles Başkonsolosu Mehmet Baydar’ı 1973'de Şehid ederek başladığını hatırlatırız.
Türkiye olarak Ermeni Soykırımı safsatasını asla kabul etmiyoruz!
Tarihle yüzleşmek istemeyen, politik hesaplaşmalarla hakikate müdahale etmeye çalışanların kirli oyunlarını aziz milletimiz bozmaya ve gerçekleri her zaman olduğu gibi gün yüzüne çıkarmaya devam edecektir.
BÜLENT TURAN: HUKUKA AYKIRI BİR ZORBALIK
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan: ABD Başkanı Joe Biden, sözde "soykırım" terimini kullanarak, büyük devlet geleneğine yakışmayan, hukuka aykırı bir zorbalıkla, bu konuyu adeta tehdit, şantaj ve gündelik ucuz siyasetinin malzemesi yapmış; tarihi gerçekliklere ihanet etmiştir. Bizim için yok hükmündedir! Bizim medeniyetimizde ve tarihimizde soykırımın bulamazsınız. En çetin savaşlarda dahi tüm dünyaya insanlık dersi vermiş bir milletiz. ABD, kanlı katliam, soykırım görmek istiyorsa; Vietnam, Afganistan, Hiroşima-Nagazaki’de ve daha birçok yerde yaptıklarıyla yüzleşmelidir.
TİCARET BAKANI MUŞ: AZİZ MİLLETİMİZE ATILMIŞ BÜYÜK BİR İFTİRA
Ticaret Bakanı Mehmet Muş, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin yayımladığı mesajındaki "sözde soykırım" ifadesine "Soykırım iddiası, aziz milletimize atılmış büyük bir iftiradır. ABD Başkanı'nın, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bu açıklamaları Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vermeye yönelik bir girişimdir." şeklindeki açıklamasıyla tepki gösterdi.
Muş, Twitter'dan yaptığı paylaşımda, ABD Başkanı Biden'ın 1915 olaylarına ilişkin sözde soykırım ifadesi kullanmasını kınadı.
Bakan Muş, "Soykırım iddiası, aziz milletimize atılmış büyük bir iftiradır. ABD Başkanı'nın, tarihi gerçeklerle bağdaşmayan bu açıklamaları Türkiye-ABD ilişkilerine zarar vermeye yönelik bir girişimdir." değerlendirmesinde bulundu.
MİLLİ EĞİTİM BAKANI SELÇUK: BU İFTİRA YOK HÜKMÜNDE
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, ABD Başkanı Joe Biden'ın 1915 olaylarını "soykırım" olarak nitelemesine ilişkin, "Hem tarihi hem hukuki zeminde hiçbir karşılığı olmayan bu iftiralar yok hükmündedir." ifadesini kullandı.
Bakan Selçuk, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, tarih arşivlerinin gerçeğin aynası olduğunu, siyasi hezeyanlara değil, yaşanmışlıklara dayandığını belirterek, şunları kaydetti:
"Biz, evlatlarımıza tarihi, bilimin yol göstericiliğinde çarpıtmadan anlatıyoruz. Hem tarihi hem hukuki zeminde hiçbir karşılığı olmayan bu iftiralar yok hükmündedir."
BAKAN BİLGİN: BEYHUDE ÇABA
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin: Türk milletinin tarihi hiç kimsenin leke konduramayacağı kadar temiz bir tarihtir. Tarihi sömürgecilikten, katliamcılıktan, ırkçılıktan ve ayrımcılıktan ibaret olanların kendi yüz karası tarihlerini, iyilik ve hoşgörü medeniyeti kurmuş milletimize yansıtma çabası beyhudedir.
ADALET BAKANI GÜL: KIYMETİ HARBİYESİ YOK
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Tarihleri soykırım ve ırkçılık suçlarıyla dolu bir sabıka kaydından ibaret olanların art niyetli beyanları bizim için yok hükmündedir. Hukuk ve tarih önünde de bir kıymeti harbiyesi yoktur. Anadolu, insanlık ailesine asırlardır ilham kaynağı olmuştur, olmaya da devam edecektir.
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.