Türkiye'nin en genç aday adayı Arif Bekir Dangaç çok iddialı!
15 Mayıs 1999 doğumlu Arif Bekir DANGAÇ, Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler bölümü 1.sınıfta eğitim görüyor. 28 Nisan 2018 tarihinde saat 13:30'da Bursa Ak Parti İl Başkanlığı'na dilekçesini ileterek Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en genç milletvekili aday adayı olarak cesaretini ilk günden gösterdi.
Henüz adaylık listeleri açıklanmamış olmasına rağmen köy gezilerine çıkıp halkın derdini dinleyen Sayın Dangaç, Sayın Cumhurbaşkanı'mızın genç fikirlerin dinamizmine ihtiyacımız var söylemini de destekler nitelikte.
Türkiye'nin en genç aday adayı olarak bize biraz kendinizden bahseder misiniz?
Öncelikle Türkiye'nin ilk en genç aday adayı olmaktan gurur duyuyorum. Lise yıllarımdan beri Ak Parti'nin kent konseyinin ve birçok STK'nın çeşitli birimlerinde gönüllü olarak görev aldım. Almaya da devam edeceğim. Uludağ Üniversitesi'nde Uluslararası İlişkiler bölümünde eğitim görmekteyim. Aynı zamanda çeşitli eğitim programlarıyla da Sosyal Medya'nın biz gençler üzerindeki etkilerinin ve sosyal medyanın etkili kullanımıyla alakalı uzmanlık çalışmaları sürdürüyorum. Aynı şekilde teknoloji alanında da çalışmalar sürdürüyorum. Genç yaşta bu kadar çok aktif olup, iyi işler yaptığım için gayet mutluyum. Beni destekleyenlere de böylelikle teşekkür ediyorum.
Bu kararı almanızı sağlayan sebep nedir?
16 Nisan referandumuyla seçilme yaşının 18'e inmesiyle birlikte gençler olarak daha fazla inisiyatif sahibi olacak olmamızdan mutluluk duyduk. Bu sayede, biz gençlerin iyi işler yapabileceğini gözler önüne sermek için böyle bir karar aldım. Allah'ın izniyle Türk Gençliği için hayırlı hizmetlerde bulunacağız. Gece gündüz durmadan çalışacağız inşallah.
Bu kararı almanızda ailenizin rolü nedir? Zira en çok eleştirilen konuların başında bu geliyor.
Ailem hayatımın her alanında olduğu gibi burada da bana sınırsız güvenlerini hissettiriyorlar. Sonucunda her ne olursa olsun arkamda duracaklarından hiç endişem yok. Allah onlardan razı olsun. Eleştiri kısmına gelecek olursam, kaç yaşında olursak olalım ailemizin desteğini almadan milletimizin desteğini alamayız. Eleştiriler elbet olacak ancak biz inşallah meclise girdiğimiz zaman eleştirilerden yola çıkarak hatalarımızı fark edeceğiz. Öte yandan mecliste ve dışarıda büyüklerimizin tecrübelerini içimizde hissettiğimiz dinamizmle birleştirip gençliği en ileri noktaya taşıyacağız.
Siyasi hayatınızın yanında eğitim hayatınız hakkında neler yapmayı planlıyorsunuz?
Bu çok zorlu bir süreç tabii ki. Bir tarafta derslerim bir tarafta adaylık süreci. Ancak her şeyin önünde gelen eğitim hayatım var. Ne olursa olsun, konumumuz ne olursa olsun öğrenmeye devam edeceğiz. Öğrendiklerimizi hayatımıza bağlantılı kılmak adına da tecrübeli büyüklerimizden destekler bekliyoruz. Uluslararası İlişkiler bölümünde eğitim hayatıma devam ettiğimi daha önce vurgulamıştım. Bu alanda uzmanlaşmak istiyorum. Uluslararası düzeyde gençlerimizin yetersiz kalan yanlarının farkında olarak daha aktif olabilmemizin yollarını arayacağım. Kolaylıkla da çözebileceğimize inanıyorum.
Siyaset sizin için neyi ifade ediyor?
Öncelikle şunu söylemeliyim ki, siyaset iki türlüdür. Bunlar siyasetin araç olarak görülmesi ya da amaç olarak görülmesidir. Ben rahatlıkla söyleyebilirim ki, siyaset benim için araçtır. Gençliğimizin eksik kalmış noktalarının vurgulanabilmesi ve desteklenebilmesi için siyaseti araç olarak görüyorum.
Türkiye Cumhuriyeti'nin ilk en genç milletvekili olmanız size ne kazandıracak?
Öncelikle bana kazandıracaklarından çok devletimize kazandıracaklarını konuşmamız gerekiyor. Burada önemli olan benim milletvekili olmam değil devletimizin böyle bir imkanı ve güveni biz gençlere sunuyor olması. Ancak tabii ki, uzun yıllardır mecliste görev alan büyüklerimizle çalışma fırsatı bulmak bizlere geçmişimizi bilerek günümüz fırsatlarıyla geleceğimizi okuyabilme imkanı sağlayacaktır.
Millet vekili olduğunuz taktirde neler yapmayı planlıyorsunuz?
Bir genç olarak ve gençlik kuruluşlarında aktif görev almış biri olarak söyleyebilirim ki, gençlerin sosyal ve teknolojik alanda kısıtlanmaları ve geri planda kalıyor olmalarının önüne geçeceğiz. İnternet ve sosyal medya kullanımının toplumumuzda ve aile yapımızda sadece kötü yanları bilinirken aslında elimizdeki bu imkanı eğitim, kişisel gelişim ve kültürel anlamda bireylere gelişim imkanı sunduğunu gerek okullarda gerek evlilik öncesi eğitimlerde ders olarak verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tabii ki bu bazı noktalarda yapılan bir şey ancak yaygınlaştırıp nasıl geliştirebiliriz bunu daima düşünmeliyiz. Daha sonra, mahalle kültüründeki değişimin olumsuz yansıması olarak da ilkokul yaşlarına düşen madde kullanımına nasıl önlemler alabiliriz onun cevabını düşünüyor ve çözümler üretiyoruz.
Sizce Sayın Cumhurbaşkanı'mız neden seçilme yaşını 18'e indirmeyi tercih etti?
Sizlerin de bildiği üzere, Sayın Cumhurbaşkanı'mız Recep Tayyip Erdoğan gençliğe güvendiğini ve arkasında olduğunu her fırsatta dile getiriyor. Biz gençlerin yenilikçi fikirlerini önemsiyor ve bu alanda çalışmalar yapıyor. Bu çalışmaları da 16 Nisan referandumu ile birlikte destekler nitelikte olduğunu gördük. Allah, Sayın Cumhurbaşkanı'mıza güç kuvvet versin.
Gençlerimiz bazı sosyal ortamlarda kendilerine yer bulmakta zorlanıyorlar. Bu eksikliklerin farkında mısınız ve nasıl aşabileceğimizi düşünüyorsunuz?
Az önce bahsetmiştim ama kısaca yeniden dönecek olursam, 13 milyon gencin bulunduğu bir ülkede profesyonel spor dallarında temsil yönü yüksek bireyler yetiştirmekte zorlanıyoruz. Yalnızca yeteneğini ön plana çıkararak değil aynı zamanda insani özelliklerini de geliştirmemiz gerekiyor. Bu yalnızca sporda değil aynı şekilde tiyatro gibi çeşitli sanat dallarında da geçerli bir durum.
Anladığım kadarıyla gençliğin derdinin ve öneminin farkında olarak adaylık sürecine başlamışsınız. İlk en genç aday olarak da bir çok gence bu konuda ilham kaynağı olduğunuz da aşikar. Özellikle dijital çağı tüm noktalarıyla yaşayan gençleri temsil etmek amacıyla bu yola çıktınız. Bu süreçte yardımcılarınızı belirlerken dikkat ettiğiniz özel bir husus var mı?
Bahsettiğiniz gibi dijital çağın tüm getiri ve götürülerini bizzat çalışmalarımda ve hayatımda görüyorum. Bu konuda farkındalığı genç yaşta olgunlaşmış kişilerden birçok konuda destekler alıyorum. Bilgilerimizi paylaşmamız bu konuda bizlerin gelişiminde oldukça faydalı bir husus. Diğer konuya dönecek olursak, biz gençlerle büyüklerimizin dijital vatandaşlık konusunda anlaşamadığı bazı noktalar var. Bu yüzden, yardımcılarımı belirlerken bu durumların farkında ve kendisini yetiştirmiş benim gibi genç kişilerle çalışmaya özen gösteriyorum. RÖPORTAJ: MUSTAFA DÜNGER
"Üye/Üyeler suç teşkil edecek, yasal açıdan takip gerektirecek, yasaların ya da uluslararası anlaşmaların ihlali sonucunu doğuran ya da böyle durumları teşvik eden, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, pornografik ya da ahlaka aykırı, toplumca genel kabul görmüş kurallara aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde hiçbir İçeriği bu web sitesinin hiçbir sayfasında ya da subdomain olarak oluşturulan diğer sayfalarında paylaşamaz. Bu tür içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk münhasıran, içeriği gönderen Üye/Üyeler'e aittir. MİLAT GAZETESİ, Üye/Üyeler tarafından paylaşılan içerikler arasından uygun görmediklerini herhangi bir gerekçe belirtmeksizin kendi web sayfalarında yayınlamama veya yayından kaldırma hakkına sahiptir. Milat Gazetesi, başta yukarıda sayılan hususlar olmak üzere emredici kanun hükümlerine aykırılık gerekçesi ile her türlü adli makam tarafından başlatılan soruşturma kapsamında kendisinden Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 332.maddesi doğrultusunda istenilen Üye/Üyeler'e ait kişisel bilgileri paylaşabileceğini beyan eder. "
Yorum yazma kurallarını okudum ve kabul ediyorum.